Dershanelerden ortak açıklama
"Kurumlarımızı bu kadar zan altında bırakmak, itibarsızlaştırmak büyük haksızlıktır"
ÖZ-DE-BİR Özel Dershaneler Birliği Derneği, GÜVENDER Güven Dersane Sahipleri Derneği, TÖDER Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği ve bazı illerdeki dershane birliklerinin ortaklaşa yaptığı basın duyurusunda şu ifadelere yer verildi.
"Fırsat eşitliği sağlamak adına fırsat eşitsizliğini artıracak ve daha çok kargaşa yaratacak bir düzenlemenin muhatabı olmamak; ulusal ve evrensel hukuk içinde haklarımızı savunmak durumunda kalmayacağımıza inanmak istiyoruz.
Son bir buçuk yıldır, Sayın Başbakan Erdoğan’ın 25 Mart 2012’de "Üniversite giriş sınavlarını da, üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz." açıklamalarıyla başlayan ve dershanelerin kapatılması, sistem dışına çıkarılması gibi farklı algılamalar yaratan, hiç gündemden düşmeyen, zaman zaman özel dershane girişimcilerini rencide edecek haksızlıklar içeren dershane tartışmaları, dün (14 Kasım 2013) medyada yer alan son haberlerle yeni bir boyut kazanmıştır.
Bu güne değin bu tartışmalar, temsil ettiğimiz özel öğretim kurumları girişimcilerinde maddi manevi önemli kayıplar yaratmıştır.
İşleri, talep eden veli ve öğrencilerimize eğitim hizmeti sunmak olan kurumlarımızı bu kadar zan altında bırakmak, itibarsızlaştırmak büyük haksızlıktır.
Bu tartışmaların artık son bulması için; şimdiye kadar yaptığımız açıklamalarımızda “Başından beri yasal statüleriyle milli eğitim sistemimiz içinde yer alan dershanelerin kurucuları olarak biz de ülkemizin yararını, menfaatlerini, eğitimimize faydalı olanı her şeyin önünde tuttuğumuzu; özel dershaneler konusunun sektörle, eğitim yöneticileriyle tartışılmasını; bundan ülkemizin ve herkesin yararına uygun yeni seçenekler çıkabileceğini; bu konuda başta Sayın Başbakanımız olmak üzere konuya taraf yöneticilerimizin kapılarını kapamayacaklarına inancımızı” belirttik.
Bakanlığımızın, söz konusu haberin içeriğinin doğruluğunu teyit anlamına gelen sadece bazı ifadelerin yanlışlığına yönelik dünkü açıklaması, şimdiye kadar var olan kararsızlık ve ne yapılacağını konunun taraflarıyla, kamuoyuyla paylaşmama anlayışının devamından başka bir anlam taşımamaktadır.
Özel dershane ve diğer özel öğretim kurucularını temsil eden dernekler olarak tartışmaların başından beri yasalar karşısında haklarımızı biliyoruz.
Bu tartışmalar sürecinde hep sükûnet içinde olduk, hukuka bağlı devletimize güven duygusuyla hareket ettik. Böyle davranmayı da sürdürmek istiyoruz.
Hükümetin, yeni demokratikleşme paketinde açıkladığının aksine bir tutumla sektör temsilcileriyle hiç görüşmeden hatta yok sayarak mevcut özel okulların sürdürülebilir olmadığı ortadayken; okula dönüşümü tek alternatif gibi sunması, dönüşemeyenleri kapatması, sistem dışına çıkarması olasılığı, beraberinde bunlara yönelik tasarrufun niteliğine ve içeriğine bağlı olarak bir dizi hukuksal uyuşmazlıkları da beraberinde getirecektir.
Fırsat eşitliği sağlamak adına fırsat eşitsizliğini artıracak ve daha çok kargaşa yaratacak bir düzenlemenin muhatabı olmamak; ulusal ve evrensel hukuk içinde haklarımızı savunmak durumunda kalmayacağımıza inanmak istiyoruz."