'Dolar 2016'da yüzde 10 artacak'

Alacak sigortası şirketi Euler Hermes, Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerini açıkladı

'Dolar 2016'da yüzde 10 artacak'

Alacak sigortası alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Euler Hermes, 2015 Uluslararası Ticarete Global Bakış konferansını İstanbul'da gerçekleştirdi.

Euler Hermes yöneticileri ve başekonomisti Ludovic Subran, en güncel ekonomik verilerle ilgili analizlerini paylaşarak, Türkiye ekonomisinin 2016'da iyileşmesini sağlayabilecek unsurlara değindi.

"16 BİN KURUMSAL İFLAS OLACAK"

Ludovic Subran, “2014’teki yüzde 9’luk düşüşün ardından kurumsal iflasların 2015’te yüzde 5 gerileme kaydetmesi bekleniyor ancak 2016’da yüzde 6’lık artış gerçekleşebilir. Yüzde 6'lık artış 16 bin kurumsal iflasa işaret ediyor. Buna ek olarak, 2015’in tamamında dolara karşı yüzde 24 değer kaybının beklenmesi ile TL, en sert darbeyi alan para birimlerinden biri. Ancak bardağın yarısı dolu: Avrupa’daki iyileşme, Türkiye’nin ihracatının canlanmasına yardımcı olacak, düşük petrol fiyatları yerel talebi destekleyecek ve bankacılık sektörünün iyi durumda olması da olumlu bir işaret” dedi.

TÜRKİYE İÇİN 4 FIRSAT

2016 yılının Türkiye’deki şirketler için çeşitli fırsatlar sunacağını belirten Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, “2016 yılında ihracat ılımlı bir başlangıç yapacak. Potansiyel ihracat gelirlerinin çoğunluğu Avrupa ve MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesinden gelirken, Rusya ağırlık oluşturuyor. Tekstil ve otomotiv sektörleri AB’deki iyileşmeden faydalanacak. Kimya, Makine ve Tarımsal Gıda sektörleri ise MENA’daki fırsatları yakalayabilir. Türkiye, Otomotiv, kimya; plastik ve kauçuk sektörlerinin yanı sıra makine & ekipman sektörlerinin de ihracatta pazar paylarını genişletmeye devam etmesiyle katma değer zincirinde yükselmeye devam edecek” dedi.

Euro Hermes, Türkiye ile ilgili 4 fırsatı şu şekilde sıraladı:

Fırsat 1: Enerji değer zincirinde yukarı tırmanış 2001’de ilk düzenlemenin uygulamaya alınması ve stratejinin hızını koruması ile tamamen yenilenebilir enerji üçe katlandı. 2023’teki yenilenebilir enerji üretimi hedefleri arasında 20.000 MW’lık rüzgar gücü ve 5.000 MW’lık yeni güneş enerjisi yer alıyor.

Fırsat 2: Tarımsal gıda: Negatif fiyat etkisinin aşılması için yeni pazarların geliştirilmesiTarımsal gıda üretimi 2015-16’da yıllık yüzde 2,5 büyüyecek. Ortadoğu ve AB, 2016’daki ihracat kazançlarının yarısından fazlasını temsil edecek.

Fırsat 3 Otomotiv: Avrupa pazarı için ana üretici rolünü teyit etmekTürk otomotiv sektörü, Avrupa pazarındaki rolünü pekiştirecek. Yerel üretimin yüzde 75’i ihraç ediliyor ve Euler Hermes 2016’da ihracat gelirlerinin 16 milyar USD olmasını bekliyor.

Fırsat 4 Ulaşım: Yoldan havaya, hizmet aralığının çeşitlenmesi gerekiyorKarayolu ulaşımında büyüme devam ediyor ancak 2006’daki yüzde 5’lik ortalamaya göre 2014’te yüzde 1 ile daralma görülüyor. Son 12 ayda yüzde 19’luk büyüme ile en hızlı büyümenin tadını çıkaran şirket Türk Hava Yolları (kilometre başına düşen yolcu başına ciro büyümesi).

"DOLAR 2016'DA YÜZDE 10 DAHA YÜKSELEBİLİR"

Euler Hermes Yönetim Kurulu Başkanı Wilfried Verstraete, “Çin’deki yavaşlama, dünya ekonomisi üzerinde ağırlık oluştururken, global GSYİH büyümesi 2015-2016’da yüzde 3’ün altında seyredecek. Doymuş pazarlar makul seviyede istikrarlı kalırken, gelişmekte olan ekonomilerde bozulmaya yönelik net işaretlerle karşı karşıyayız. Fed’in faiz artırımından en çok etkilenen ülkeler arasında Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Nijerya, Rusya ve Güney Afrika yer alıyor. Buna rağmen Türkiye’nin katma değer zincirinde yukarı tırmanmasına yönelik pek çok fırsat olduğunu görüyoruz” dedi.

2016'da geçiş etkisinin para biriminde yüzde 10'luk daha değer kaybına yol açmasının beklendiğine dikkat çeken Verstraete şunları söyledi: "2015, Türkiye’nin ihracatı için zorlu bir yıldı ancak yerel talepteki iyileşme sayesinde GSYİH büyümesi yüzde 3,2’ye ulaşabilir. 2016 yılında ise Türkiye GSYİH’si ılımlı bir iyileşme ile yüzde 3,6’ya yükselebilir."

Verstraete kısa vadede karşılaşılabilecek sorunları ise şöyle sıraladı:

- Yerel Devalüasyonlar: Türk Lirası (TL), 2015 yılında en büyük darbeyi alan para birimlerinden biri. Bunun 2015’te ihracat üzerindeki etkisinin büyük olması bekleniyor (örneğin, Ocak-Ağustos 2014’te mal ihracatı, TL bazında yıllık yüzde 10’luk artış kaydetmesine rağmen USD bazında yıllık yüzde 9’luk düşüş yaşadı). Bunun sonucu olarak cari açık geniş kalırken, daha da endişe verici bir şekilde net portföy yatırımı çıkışları finansman boşluğu oluşturuyor.

- Fed Depremi: Olumsuz bir karışım: bozulan büyüme olasılıkları ve dış finansmana fazla bağlılık. Türkiye, Fed’in faiz artırımından en fazla etkilenen ülkelerden biri.

- Borç: Döviz bazındaki dış borç, önemli bir tehdit oluşturuyor. 2015’in 1’inci çeyreği itibariyle Türkiye’nin toplam dış borcunun %93’ü döviz üzerinden (gelişmekte olan ülkeler ortalaması %76). Döviz rezervleri Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 10 milyar dolar azaldığından bu durumla başa çıkılması daha zor. Özel sektörün borcu da hızlı bir şekilde artarken, finansal olmayan kuruluşların aldığı borçların miktarı da 2010’dan bu yana sert bir artış kaydetti. Yine de finansal olmayan sektörün borcu, kamu sektöründeki mali konsolidasyon sayesinde benzerlerine oranla karşılanabilir durumda

Kaynak:Habertürk