Doların ateşi inmiyor
FED kaygılarıyla yönünü yukarı çeviren dolar, büyüme oranının beklentilerin altında kalmasıyla 2.21 TL'yi aştı.
ABD Merkez Bankası'ndan (FED) önceki gün gelen haberlerle yönünü yukarı çeviren dolar, dün de ikinci çeyrek büyüme verisinin beklentilerin oldukça altında kalmasıyla 2.21 TL'yi aştı. Daha sonra 2.20 TL'ye indi. BIST endeksi de 80 bini aşağı kırdı ve yüzde 0.66 düşüşle 79.550 puana geriledi.
Milliyet'in haberine göre analistler, düşük büyüme oranı Merkez Bankası'na faiz indirimi konusundaki baskıları artıracağını umuyor. Merkez’in böyle bir harekette bulunmasının sakıncalı olacağına dikkati çeken T-Bank Başekonomist'i Veyis Fertekligil şöyle dedi:
“İlk olarak enflasyon yüksek ve düşme yönünde herhangi bir işaret yok. İkincisi FED'in faiz artırımına dönük sinyaller artabilir ve küresel piyasalardaki tedirginlik ile dolar/TL'deki artış da buna işaret ediyor. Diğer bir neden de büyüme verisi ikinci çeyreğe ait ve Merkez'in şimdiye kadar yaptığı faiz indirimlerinin etkisi henüz verilere tam olarak yansımadı. Bunları görmeden yeni bir faiz indiriminde bulunmak erken ve riskli bir karar olur."
"Merkez faiz koridorunu daraltma yönündeki adımlarına devam edebilir, bu bile sorguya açık bir hareket olur; politika faizi ise zaten oldukça düşük ve daha da düşmesi için koşullar pek uygun değil" diyen Fertekligil, ayrıca rating kuruluşlarının Türkiye konusunda değerlendirmeler yapacağını ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığının bu kuruluşlar için oldukça hassas bir Gündem konusu olduğunu hatırlattı.
BIST % 0.66 oranında düştü
Doların yurtdışı piyasalarda da değer kazandığına dikkat çeken analistler, bunun da FED kaynaklı olduğunu belirtti. FED yetkilileri ile piyasanın faiz beklentileri konusunda farklı düşünüyor olduğuna yönelik anket, piyasaları kaygılandırmış ve dolar özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı yükselişe geçmişti.
'2014’te büyümenin % 3.5’i aşması güç’
Veyis Fertekligil / T-Bank Başekonomist
“İkinci çeyrekteki büyüme beklendiği gibi ilk çeyreğe göre düşüş gösterdi. Bunda tüketim ve yatırımlardaki gerileme ve tarım sektöründeki üretim düşüşü etken oldu. İkinci çeyrekte ekonominin belirgin şekilde yavaşladığını ve ekonomiye iç talebin katkısının da negatife döndüğünü görmekteyiz. Büyümeye temel katkıyı ise ihracattaki artış sayesinde dış talep gerçekleştirdi. Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin öncü göstergeler tarımdaki ivme kaybının sürebileceğine işaret ederken; faiz indirimleri sonucunda iç talepte bir miktar kıpırdanma olabileceğini ve sanayi üretiminde de toparlanma olabileceğini göstermekte. Büyümeye ihracat katkısının ise süreceğini tahmin edebiliriz. Ancak, yine de bu yıl için ekonomik büyümenin yüzde 3.5’i aşmasının güç olduğunu düşünmekteyiz.”
‘Merkez’in adımlarının etkisini göreceğiz'
Gökhan Uskuay / Global Menkul Stratejist
“İlk çeyrek büyüme rakamları yukarı yönlü revize edildiği için 2. çeyrekte büyüme beklentilerin altında gerçekleşti. Piyasaların ilk altı aylık büyüme beklentileri yılsonu beklentileri ile orantılı. Temmuz ayı sanayi rakamı ve ağustos ayı büyüme verileri 3. çeyrekte büyümenin yeniden yükseleceğine işaret ediyor. TCMB’nin sıkılaştırıcı politikalarının etkilerini 2. çeyrekte gördük, 3. çeyrekte de 175 baz puanlık faiz indiriminin ve koridorun daraltılmasının pozitif katkısını göreceğiz. FED’in faiz korkusuyla kurda yabancı alımları ile yüzde 2.5’lik bir artış oldu. Enflasyon yüzde 9.5 ile beklentilerin üzerinde. TCMB kısa vadeli sabit tutsa bile uzun vadeli tahvil faizleri gerileyeceği için büyümeye daha fazla katkı sağlayacaktır. Yani faiz indirmemesi de aslında bir faiz indirimi olacağını düşünüyorum.”