Asgari ücrette zammı için ilk rakam resmen açıklandı! Kimse beğenmedi! Vatandaş isyanda

Asgari ücret görüşmeleri hız kazandı ve yeni yılda uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi için geri sayım başladı. İşverenlerden ilk teklifler gelirken, işçi sendikaları bu tekliflere tepki gösterdi. Bankalar ve işverenlerin teklifleri netleşmeye başlarken, işçiler henüz net bir rakam vermenin erken olduğunu düşünüyor. Peki, işverenler masaya hangi teklifle oturacak?

İşverenlerin Asgari Ücret Teklifi Ne Kadar Olacak?

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantıları için hazırlıklar sürüyor. İşverenlerin ne kadar teklif vereceği ve sendikaların taleplerinin karşılanıp karşılanmayacağı ise merak konusu.

İşverenlerin Beklentileri ve Tartışmalı Açıklamalar

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, TOBB Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanı Şeref Fayat, asgari ücretin brüt ücretten net ücrete geçişte daha avantajlı bir formülle belirlenmesi gerektiğini belirtti. Bu şekilde işverenler üzerindeki mali yüklerin hafifletilmesi ve istihdam kayıplarının önlenmesi amaçlanıyor. Ancak, %30’un üzerindeki bir zammın işletmeleri zorlayabileceği ve istihdamı olumsuz etkileyebileceği endişesi de dile getiriliyor. İşverenlerin bu endişelerine karşın, işçilerin de yaşam maliyetlerinin karşılanması için adil bir ücret artışı talep ettiği göz önünde bulundurulmalıdır.

%30 Zam Olursa Asgari Ücret Ne Olur?

Asgari ücrete %30 zam yapılması durumunda, bu, çalışanların alım gücünü artırmak adına önemli bir gelişme olacaktır. Yaklaşık 5.100 TL artış, asgari ücreti 22.100 TL seviyesine çıkaracak. Bu artışın, yüksek enflasyon koşullarında işçilerin yaşam maliyetlerine ne kadar destek olacağı önemli bir konu. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret, aralık ayında işçi, işveren ve hükümet arasındaki görüşmeler sonucunda belirlenecek ve yıl sonunda açıklanacak.

İş Dünyası %30 Artış İstiyor

İş dünyası, asgari ücret artışının %30 ile sınırlı kalmasını talep ediyor. Ancak hükümetin Orta Vadeli Programı’nda (OVP) bu yıl sonu enflasyon beklentisi %41,5 olarak belirlenmiş durumda. Vergi, ceza ve harçlarda yapılacak artışın belirleyicisi olan yeniden değerleme oranının (YDO) da %44 civarında olması bekleniyor. Kesin oran ise kasım enflasyonu açıklandıktan sonra netleşecek.

Eylül ayı itibarıyla açlık sınırı 19.830 TL’ye ulaşmış durumda ve yıl sonuna kadar bu rakamın daha da artması bekleniyor. Eğer işverenlerin talebi kabul edilirse, asgari ücret belirlenirken açlık sınırı seviyesinde kalacak. Şu anda yaklaşık 8 milyon asgari ücretli işçi, bu seviyenin altındaki bir ücretle temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor ve bu da onların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. İşçilerin kira, gıda, sağlık gibi zorunlu giderlerini karşılamakta zorlandıkları bir dönemde, iş dünyasının enflasyon ve YDO’nun altında bir artış talep etmesi büyük tepkiye yol açıyor.

İşçilerin Tepkisi: Açlık Sınırını Göz Önünde Bulundurun

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, yıl başında belirlenen 17.000 TL asgari ücretin alım gücünün şu anda 10-11 bin TL seviyesine düştüğüne dikkat çekerek, “Bu açıklamaları yaparken açlık sınırını da göz önünde bulundurmalılar. Bu açıklamalar, vicdanla ve hayatın gerçekleriyle bağdaşmıyor” dedi.

Henüz Net Bir Rakam Yok

Görgün, yüksek enflasyon nedeniyle şu anda kesin bir rakam belirlemenin zor olduğunu söyledi. Asgari ücrette, işçi ve işverenlerin ihtiyaçlarını dengeleyen adil bir toplu pazarlık süreci yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, milli gelirdeki artıştan işçilere pay verilmesi, enflasyon farkının ücretlere yansıtılması ve vergide adalet sağlanmasının önemine dikkat çekti.