Ekonominin 2 yıllık yol haritası açıklandı: Orta Vadeli Programı için hangi adımlar atılacak? Reform alanları neler?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025-2027 Orta Vadeli Program (OVP) hakkında canlı yayında önemli bilgiler veriyor. 2024 büyüme beklentisi yüzde 3.5 olarak gerçekleşirken, diğer yıllara göre de tahminler paylaşıldı. Peki, OVP'nin temel amacı ne? Hangi adımlar atılacak?

Ekonominin 2 yıllık yol haritası açıklandı: Orta Vadeli Programı için hangi adımlar atılacak? Reform alanları neler?

Orta Vadeli Program'ın (OVP) ayrıntıları, ülke ekonomisinin geleceği açısından kritik öneme sahip. Program, merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması sürecini başlatıyor ve üç yıllık döneme ilişkin makroekonomik hedefleri ile öncelikli reform alanlarını belirliyor. Ayrıca, reform takvimi de programda yer alacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklada şunları söyledi:

'Dezenflasyon döneminin başladığını görebiliyoruz'

OVP, merkezi yönetim bütçesinin hazırlık sürecini başlatmaktadır. OVP'de üç yıllık döneme ilişkin makroekonomik politika çerçevesi ve hedefler ile öncelikli reform alanları ve takvimi yer almaktadır. Dezenflasyon döneminin başladığını görebiliyoruz. Programımız başarıyla çalışmakta ce sonuç üretmektedir.

2025-2027 dönemi OVP'nin temel amacı ne?

2025-2027 dönemi Programının temel amacı, enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düşürülmesi, büyüme potansiyelimizin dezenflasyon süreciyle uyumlu şekilde yükseltilmesi, yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, sağlanacak refah artışıyla gelirin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil bir şekilde dağıtılmasıdır.

Bu hedefler doğrultusunda, para, maliye ve gelirler politikalarının güçlü bir şekilde eşgüdümü sağlanacak ve enflasyonla mücadele öncelikli bir alan olarak ele alınacaktır.

Hangi adımlar atılacak?

Bu yeni OVP dönemiyle birlikte, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme ve istikrar hedeflerini gerçekleştirmek üzere atılacak adımları ve öncelikleri belirliyoruz.

Bu bağlamda, büyümenin kaynaklarında, beşeri sermayenin güçlendirilmesi, sabit sermaye yatırımlarının artırılması ve toplam faktör verimliliğinin yükseltilmesi öncelikli olacaktır. Böylece, ekonomimizin rekabet gücünü artıracak ve uzun vadede sürdürülebilir bir büyüme patikasına oturacaktır.

Yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, bir diğer kritik stratejimizdir. Bu reformlar, ekonomimizin temel yapısını güçlendirerek daha verimli bir üretim ve ticaret ortamı yaratmayı hedeflemektedir. Orta ve uzun vadede, bu reformların katkısıyla, orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkılması öngörülmektedir.

Depremin yaralarının sarılması ve daha dirençli şehirler oluşturulmasının yanı sıra, gelirin tüm kesimlere adil bir şekilde dağılımı sağlanarak toplumsal refahın artırılması amaçlanmaktadır. Ekonomik büyümenin herkes için eşit fırsatlar sunmasını ve toplumun tüm kesimlerine yayılmasını sağlamak ana amaçlarımızdandır.

Son olarak, demografik fırsat penceresinden azami düzeyde faydalanılması, kadınların ve genç nüfusun ekonomiye kazandırılması hedeflenmektedir. Bu, uzun vadeli ekonomik büyüme için büyük bir potansiyel taşımaktadır.

Bu yeni OVP dönemi, Türkiye'nin ekonomik yapısını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için atılacak önemli adımları kapsamaktadır. Programın tüm bu strateji ve hedefleri, ülkemizin refah seviyesini yükseltecek ve küresel arenada rekabet gücümüzü artıracaktır.


'Hedefe ulaşmak için çeşitli alanlarda reformlar yapacağız'

Bu noktada, sizlerle yeni OVP dönemi için belirlediğimiz öncelikli reform alanlarını paylaşacağım. Yeni OVP döneminde, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşabilmesi için çeşitli alanlarda reformlar yapılması öngörülmektedir.

İlk olarak, Makroekonomik ve Finansal İstikrarın Kalıcı Hale Getirilmesi hedefimiz bulunmaktadır. Bu reform alanı, enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşürülmesi, kamu maliyesinin disiplin altına alınması ve finansal istikrarın sağlanması gibi unsurları kapsamaktadır. Ekonomimizin dış şoklara karşı daha dirençli olabilmesi için güçlü bir makroekonomik temel oluşturmak önemlidir. Kamu Mali Reformlarının Hayata Geçirilmesi ise, kamu harcamalarında etkinliğin artırılması, bütçe disiplininin sağlanması ve kamu borcunun yönetilebilir seviyelere çekilmesi gibi adımları içermektedir. Bu reformlar, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini artırarak uzun vadeli ekonomik istikrarı destekleyecektir.

Bir diğer öncelikli alan, Ar-Ge ve Yenilikçilik Kapasitesinin Geliştirilmesidir. Bu, ekonomimizin yenilikçilik kapasitesini artırarak yüksek katma değerli üretimi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ar-Ge yatırımlarının ve yenilikçi projelerin desteklenmesi, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak ve teknoloji odaklı bir büyüme modeline geçişini hızlandıracaktır.

Yeşil ve Dijital Ekonomiye Geçişe Yönelik Teknolojik Dönüşümün Sağlanması da önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu alan, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda çevre dostu üretim yöntemlerinin ve dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasını kapsamaktadır. Bu adımlar, hem çevresel sürdürülebilirliği hem de ekonomik verimliliği artıracaktır. Ayrıca, Beşeri Sermayenin Güçlendirilmesi ve İşgücü Piyasasının Etkinleştirilmesi reformlarıyla, iş gücünün niteliğini artırmayı ve istihdam oranlarını yükseltmeyi hedefliyoruz. Eğitim ve beceri geliştirme programlarına yatırım yaparak, işgücümüzü geleceğin ihtiyaçlarına hazırlamayı amaçlıyoruz.

İş ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesine Devam Edilmesi de bir diğer önemli alan olarak karşımıza çıkmaktadır. İş yapma kolaylığının artırılması, yatırımcı dostu politikaların sürdürülmesi ve bürokrasinin azaltılması ile ekonomimizin rekabet gücü artırılacaktır.

Son olarak, Ekonomide Kayıt Dışılığın Azaltılması da kritik bir reform alanıdır. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele ederek, haksız rekabeti engellemeyi, vergi tabanını genişletmeyi, vergi adaletini sağlamayı ve kamu gelirlerini artırmayı amaçlıyoruz.

Bu temel politika alanları, Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşması için gerekli olan yapısal değişiklikleri hayata geçirecek ve ekonomimizin uzun vadeli istikrarını sağlayacaktır.

2024 büyüme beklentisi yüzde 3.5

yüksek enflasyon riskinin bertaraf edilmesi ve dengelenme süreci, daha ılımlı ve sürdürülebilir bir büyüme sürecini gerektirmektedir. Bu çerçevede, 2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3.5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Önceki OVP’ye göre yüzde 0.5’lik bir aşağı yönlü revizyon söz konusudur. 2025 yılına geldiğimizde, büyüme oranının toparlanarak yüzde 4.0 seviyesine ulaşması hedeflenmektedir. Bu dönemde, ekonomik reformlar ve yapısal düzenlemelerin etkisiyle, büyümenin tekrar hız kazanması öngörülmektedir. 2026 ve 2027 yıllarında ise büyüme oranlarının sırasıyla yüzde 4.5 ve yüzde 5.0 seviyelerine çıkması planlanmaktadır. Bu hedefler, ekonominin potansiyel büyüme kapasitesine ulaşmasını ve uzun vadede istikrarlı bir büyüme eğilimi yakalamasını amaçlamaktadır. Bu büyüme patikası, enflasyonist baskı oluşturmadan, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı hedefleyen bir yaklaşımla oluşturulmuş olup dezenflasyon süreciyle uyumludur. Kısa vadede enflasyonla mücadele büyüme üzerinde geçici etkiler yapsa da, orta ve uzun vadede iki hedef uyumludur.

GSYH ve işsizlik tahminleri de açıklandı

"2023 yılında GSYH’miz cari fiyatlarla 26.5 trilyon TL seviyesindeyken, 2024 yılında bu rakamın 44.2 trilyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Dolar cinsinden bakıldığında, milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolar ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolar olmasını bekliyoruz. 2027 yılına geldiğimizde ise GSYH’nın 83.1 trilyon TL seviyesine ulaşması öngörülüyor. Dolar cinsinden bakıldığında ise, GSYH’nın 2023 yılında 1.1 trilyon dolar seviyesinden 2027 yılında 1.8 trilyon dolara yükselmesi hedeflenmektedir. Kişi başına düşen gelir ise, 2023 yılında 13 bin 243 dolar seviyesindeyken, 2027 yılı sonunda 20 bin 420 dolara ulaşması planlanmaktadır. Bu göstergeler, ekonomimizin büyüme eğilimini sürdüreceğini ve refah seviyesinin artacağını göstermektedir.

2023 yılında işsizlik oranı yüzde 9.4 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, pandemi sonrası toparlanma sürecinin ve küresel ekonomik belirsizliklerin işgücü piyasası üzerindeki etkilerini yansıtmaktadır. 2024 yılı için ise işsizlik oranının yüzde 10,3 olan geçen yılki tahminin oldukça altında, yüzde 9.3 seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Bu düşüş, ekonomideki toparlanmanın devam ettiğini ve işgücü piyasasında kısmi bir iyileşme yaşandığını göstermektedir. 2025 yılına geldiğimizde, işsizlik oranının yüzde 9.6 seviyesinde olacağı öngörülmektedir. Bu artış, ekonominin yeniden dengelenme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Ancak, 2026 ve 2027 yıllarında işsizlik oranlarının sırasıyla yüzde 9.2 ve yüzde 8.8 seviyelerine gerilemesi beklenmektedir. Söz konusu düşüş eğilimi, ekonomik büyüme ve yapısal reformların işgücü piyasası üzerindeki olumlu etkilerini yansıtmaktadır.

2024, 2025, 2026 ve 2027 enflasyon beklentisi belli oldu

2023 yılında, küresel tedarik zinciri sorunları, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iç talep koşulları dahil pek çok olumsuz gelişmenin etkisiyle, enflasyon oranı yüzde 64.8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41.5'e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi beklenmektedir.

2025 yılı itibarıyla, enflasyon oranının daha da gerileyerek yüzde 17.5 seviyesine inmesi hedeflenmektedir. Bu dönemde, ekonominin dengelenmesi ve para politikalarının istikrarlı bir şekilde uygulanması, enflasyonun tek hanelere inmesinde kritik rol oynayacaktır.

2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde 9.7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027 yılında yüzde 7.0’ye gerilemesi öngörülmektedir.

Enflasyon

2024: Yüzde 41,5 (Önceki yüzde 33)

2025: Yüzde 17,6 (Önceki yüzde 15,2)

2026: Yüzde 9,7 (Önceki yüzde 8,5)

2027: Yüzde 7

Büyüme

2024: Yüzde 3,5 (Önceki yüzde 4)

2025: Yüzde 4 (Önceki yüzde 4,5)

2026: Yüzde 4,5 (Önceki yüzde 5)

2027: Yüzde 5

İşsizlik

2024: Yüzde 9,3 (Önceki yüzde 10,3)

2025: Yüzde 9,6 (Önceki yüzde 9,9)

2026: Yüzde 9,2 (Önceki yüzde 9,3)

2027: Yüzde 8,8

Dolar/TL tahmini (Ortalama)

2024 33,2 TL (Önceki 23,9)

2025 42 TL (Önceki 43,9)

2026 44,6 TL (Önceki: 47,8)

2027 46,9 TL

Kişi Başına Gelir (GSYH, Dolar)

2023: 13.243 dolar

2024: 15.551 dolar

2025: 17.028 dolar

2026: 18.990 dolar

2027: 20.420 dolar

Cari denge /GSYH

2024: Yüzde -1,7 (Önceki yüzde -3,1)

2025: Yüzde -2 ((Önceki yüzde -2,6)

2026: Yüzde -1,6 ((Önceki yüzde -2,3)

2027: yüzde -1,3