Erdoğan Gezi Parkı için son kez uyardı

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı protestoları ile ilgili olarak "Son kez uyarıyorum, artık çekilin" dedi. Gezi parkıyla ilgili referandum değil, halk oylaması yapılacağını söyleyen Erdoğan, Avrupa'ya da sert çıktı.

Erdoğan Gezi Parkı için son kez uyardı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da bir konferansta Gezi Parkı protestolarıyla ilgili konuştu.

SON KEZ UYARIYORUM

-Biz sabrımızı devam ettirdik. Sabrımızın da sonuna geldik. Bu uyarımı son defa yapıyorum. Diyorum ki anneler babalar yavrularınıza sahip çıkın. Biz bir taraftan yargı sürecini bekliyoruz, plebisit noktasında adımımızı atarız. İstanbul halkı ne istiyorsa onu yapacağız. Aksi takdirde daha fazla bekleyemeyiz. Gezi Parkı işgal güçlerinin değildir, tüm milletindir. Sonuncusu da buydu.

REFERANDUM DEĞİL PLEBİSİT

-Topçu Kışlasıyla ilgili konuya gelince, bu konuda bu kadar hassas mısınız, direniyor musunuz? O zaman bir referandumun değişik bir şekli. Referandum sadece anayasa değişikliğinde. Plebisit o belediyenin yapabileceği bir uygulamadır. Beyoğlu’nda da İstanbul içinde yapabilir. Bunlar YSK ile olan bir iş değil. Bu yerel yönetimlerde 15. Madde. Bu adımı bu şekilde atabiliriz.Tamam o zaman plebisit yaparız. Bunun neticesinde ne çıkıyorsa o. Bununla ilgili olarak yarın zaten, genişletilmiş il başkanları toplantımızda belediye başkanım da burada olacak. Kendilerine talimatı vereceğiz. Tabi burada yürüyen bir idari mahkeme var. Bunun da neticesini görelim istiyoruz. Takip edeceğiz.

MAHKEMENİN KARARI MANİDAR

-Benim üzüntüm de şudur. İdari mahkeme bunu, bu gezi parkı olaylarının patlak verdiği o akşam açıklaması manidardır. Yürütmenin savunmasını verinceye kadar, yürütmenin durdurulmasına diye bir kararın verilmesi de manidardır.

-Bir defa ortada ne var? İhalesi yapılmış bir proje mi var? Ne yapılacağı belli olan bir şey mi var? Yok. Size biri bir yazı yazıyor. Nasıl böyle bir karar verirsiniz? Böyle bir adım atılır, diyelim ki ihale yapılır. Yürütmeyi durdurma verirsiniz. Hiçbir şey yokken bunun kararını veriyorsunuz. Bu düşündürücüdür.

AP'NİN KARARINI TANIMIYORUM

Erdoğan, "Avrupa Parlamentosu'nun bizlerle ilgili alacağı kararı ben tanımıyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Yunanistan'da halkla polis karşı karşıya geldiğinde Avrupa Birliği onlara para vermekten başka ne yaptı? Peki daha dün İngiltere'de G-8 gösterilerinde 30'u aşkın gösterici gözaltına alındı, yerlerde sürüklendi. AP İngiltere'ye yönelik ne söyledi? Kendi üyesi. Şu anda Türkiye Avrupa Birliği'nin üyesi değil. Sen nasıl oluyor da benimle ilgili böyle bir karar alıyorsun" şeklinde konuştu.

AKM İŞGAL ALTINDAYDI

-Siz diyorsunuz ki bizim onlarla ilişkimiz yok. Siz bunu ne kadar söylerseniz söyleyin, aynı yerdesiniz. Dolayısıyla benim polisimi de eleştiremezsiniz. Kurunun yanında yaş da böyle yanar. Yapmanız gereken ne? AKM adeta bir işgal altında mıydı? Asılan paçavraları da gördünüz değil mi? Bakanıma 24 saat içinde bu paçavralar oradan indirilecek. Taksim Anıtı’ndaki paçavralar oradan indirilecek. Tüm İstanbulluların ülkemin, ülkeme gelen insanların meydanıdır. Biz bu illegal örgütlerin cirit attığı bir yere bu meydanımızı getiremeyiz.

BENİM GEZİ PARKINI SEYRETMEYE İHTİYACIM YOK

-Hep söyledik. Samimi dürüst olanların başımız gözümüz üstünde yeri var dedik. Sorun Gezi Parkı olayı ise, kusura bakmasın. Bazılarının otelin üst katlarından gezi Parkı’nı seyretme ihtiyaçları olabilir. Benim öyle bir ihtiyacım yok. Gençliğimin en ideal yılları hep o Gezi Parkı çevresinde geçti. Belediye başkanlığımda hizmetimin ağırlıklı kısmı orada geçti.

PİSLİKTEN GEÇİLMİYOR

-Taksim meydanı otobüslerden geçirilmezdi. Bu kardeşiniz belediye başkanınız olduğunuz zaman, aleyhte yazılar yazan maske dağıtıyorlardı İstanbul halkına. Çöp yığınlarından geçilmiyordu. Şu anda çok enterasan. Aynen o gezi parkını çevrecilik adına, açık konuşacağım pislikten geçilmiyor. Sidik kokusundan geçilmiyor. Bir çoğu büyük abdestini oraya yapıyor.

-Samimi olanları kastetmiyorum. Bazı otellere gidip ihtiyaçlarını gideriyorlar. Orada her şey ücretsiz biliyorsunuz. Kaynağı enteresan. Her durum orada meşru. Bunu da güya çevrecilik adına yapıyorlar.
Diyorlar ki biber gazı, biber gazı, biber gazı. Bir başbakan olarak ve hukuk devletinde, herkesin bu hukuk devletinde, hukuk kurallarına uygun olarak hareket etme mecburiyeti var.

BİBER GAZI HUKUKİ BİR HAKTIR

-Biber gazını güvenlik güçleri kullanabilir mi? Evet. Bu suydu, hatta boyalı suydu. Ardından aynı şekilde biber gazını yeri geldiğinde güvenlik gücü kullanır. Bu onun en doğal en tabi hukuku bir hakkıdır. Bunu kimse saptırmasın.

100 TRİLYONU AŞKIN ZARAR VAR

-Şu anda 100 trilyonu aşkın zarar var. Kim ödeyecek bu? O fakir vatandaş adına devlet ödeyecek. Toplanan vergilerden bunu şimdi biz ödeyeceğiz. Esnafımız tüccarımız iş yapamaz hale geldi. Bu sadece Taksim meydanı istiklal caddesi değil. Türkiye genelinde. Taksici, minibüsçü bunlar da. Belediye otobüslerini yakıp yıkıyorlar. Sonra da geçiyor şoförün makamına orada poz veriyorlar. Bu bir vatansevere, bu ülkenin evladına yakışır mı? Bunun adı özgürlük mücadelesi olamaz. Hak arama mücadelesi olamaz.

O FİDANLAR YETİŞECEK, SENİN ARAZİNE DİKECEĞİZ

-Biz halkımızın hakkını gasp etmeye müsaade etmeyiz. Hilton’un yanında yeşil alan vardır büyüktür. Sahipleri bu yeşil alanı Hilton’a eklemek istediler. Şişli Belediyesi’ne müracaat ettiler. Belediye başkanım böyle bir şey var dedi. Dedim ki asla müsaade etmeyeceksin. Yeşil alana dokundurtmayız. İşte ben burayı düşünerek satın aldım, bilmem ne yaptım. Bize mi sordun kardeşim? Bu yeşil alan. Biz buna müsaade etmeyiz.

-Bizim iktidar olarak 2 milyar 800 milyon fidan ve ağaçtan bahsediyorum, çıkıyor hesap yapmış kendi kendine. Ağaç değil be, fidan fidan. O fidanlar yetişecek. Senin de çorak olan arazine dikeceğiz.

SEN NASIL ÇEVRECİSİN

-Oradaki ağaçlar onlar tarafından katledilmiştir. Sen nasıl çevrecisin yahu? Bunların kestikleri ağaçların hesabını ayrıca vermek lazım. Bunlar bir garip. Duyarlı dikkatli olmamız lazım.

-İşte ben o samimi çevreci dürüst kardeşlerime diyorum ki bizi daha fazla üzmeyin. Siz oradan çekilin. Bizi o uç terör örgütleriyle iç içe olanlarla karşı karşıya bırakın ve biz o Gezi Parkı’nı temizleyelim ve sahiplerine teslim edelim.

-Çünkü oranın sahibi onlar değil. Tüm İstanbul halkıdır. Tüm gelen turistlerdir. Herkes geldiği zaman rahatlıkla gezebilsin.

DAYATMALARA KULAK ASMAYIZ

-Benim belediye başkanıma diyor ki siz işçileri zorla dışarı döktünüz. Yahu Pazar günü zaten tatil. Oraya gelen bir işçiye kim karışabilir? Bizi buraya getiren millettir. Millet dur derse dururuz, kal derse kalırız. Başka da hiçkimsenin dayatmasına kulak asmayız.

-Ben Gezi Parkı’ndaki genç yavrularımıza sesleniyorum. Bakınız burada samimi olarak talebinizi ortaya koydunuz. Artık lütfen çevreyle ilgili yeşille ilgili bu samimiyetin dışında orada illegal örgütlerin uzantıları var. Samimiyetsiz olanlar var. Bunların oyununa gelmeyin.