Gazprom'dan Türkiye'ye iyi haber
Rus doğalgaz şirketi Gazprom, doğalgaz arzında sıkıntı yaşanması halinde Türkiye bundan en az etkilenen ülke olacak dedi.
Rus doğalgaz şirketi Gazprom, doğalgaz arzında sıkıntı yaşanması halinde kendine özel iletim hattına sahip olması dolayısıyla Türkiye'nin bundan en az etkilenen ülkelerden biri olacağını belirtti.
Gazprom Export yetkilileri, Türkiye'nin halen mevcut sözleşmeleriyle kendine yetecek kadar doğalgaza sahip olduğunu belirtilerek, 30 milyar metreküp düzeyinde olan sözleşmelerle belirlenen azami miktarın halihazırda 27 milyar metreküpünün kullanıldığına işaret etti.
Türkiye'nin ek sözleşme yapılmadan dahi 3 milyar metreküplük doğalgazı günlük miktar üzerinden rahatlıkla tedarik edilebileceğini vurgulan Gazprom yetkilileri, şunları kaydetti:
''Geçen yıl yaşanan kısa dönemli kısıntılar, aşırı soğuklarda Avrupa ülkelerinin hepsinde talebin aynı anda artmasından kaynaklandı. Ama Türkiye, alternatif ve kendine özel güzergahlar sayesinde, bunun sıkıntısını en az ve en son yaşayan ülke oldu. Bu kış da doğalgaz tedarikinde sorun yaşanmaması için mümkün olan her türlü önlemi alıyoruz. Rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye, Mavi Akım gibi doğrudan doğalgaz tedarikine olanak sağlayan kendine özel hattının olmasından dolayı arz güvenliği bakımından en iyi konumdaki ülkelerden biri durumunda.''
Mavi akım Türkiye'nin avantajı
Doğalgaz talebindeki artışı karşılayabilecekleri konusunda kendilerine güvenlerinin tam olduğunu ifade eden Rus yetkililer, üretimin talepteki artışa, talepteki artışın ise kışın ne derece sert geçeceğine bağlı olacağını belirtti.
Türkiye'ye başka kaynaklardan aldığı doğalgazda sıkıntı yaşadığı dönemlerde belirlenen miktarların üzerinde ek doğalgaz sunduklarını anımsatan yetkililer, Mavi Akım gibi doğrudan doğalgaz tedarikine olanak veren hatta sahip olmasının Türkiye'nin avantajı olduğuna dikkati çekti.
Rus yetkililer, Güney Akım Boru Hattı'nın yapımı konusundaki planlar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'de yer altı doğalgaz depolama tesisi inşa etmek istediklerini bildirerek, bu konuda belirlenmiş bir alanın olmadığını, somut adımların ileri de atılabileceğini vurguladı.