Gezi faturası: 1,4 milyar dolar

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Gezi olaylarının piyasalara etkisini değerlendirdi.

Gezi faturası: 1,4 milyar dolar

Maliye Bakanı son dönemde yaşanan olayların Türkiye’ye yönelik algı sorunu yaratıp yaratmadığıyla ilgili olarak, “Son dönemde çok ciddi bir dezenfermasyon var. Bu da Türkiye algısını ister istemez etkiliyor. Son olaylar çok küçük ölçekli olmasına rağmen Batı’da yansıması çok büyük ölçekli oldu. Batı bunu satmaya çalıştı.

Ülkede üretim devam ediyor. Dün zaten rakamlar ortaya koydu. Türkiye yüzde 3 büyüyor. Avrupa’da ekonomiler daralıyor. Sanayi üretimi Nisan’da çok güçlü geldi. Üretim anlamında bir yansıma olmadı. Psikolojik olarak olmuş olabilir ama reel ekonomiye bir etkisi olmadı. Reel ekonomiye çok ciddi bir yansıma olmadı. Dezenfermasyon etkisi piyasalar üzerinde, küresel doğrudan yatırımlar açısından, turizm açısından etkileri tabiki olur.

Piyasadaki hareketlerde aslında kısmen Gezi Parkı olaylarıyla ilgili. Genelde dış piyasalarla etkili. Gelişmekten olan ülkelerden çıkış aslında geçen haftalarda başlamıştı. Geçen haftanın tümünü değerlendirmek gerekirse borsadan çıkış çok sınırlı. Türkiye’den çıkışın çok sınırlı olduğunu Merkez Bankası Başkanı da söyledi. Türkiye hak etmediği kadar algı noktasında zarar görüyor” dedi.

Şimşek, Türkiye algısında bir restorasyon dönemine ihtiyaç duyulacağını ifade etti.

YURTDIŞINDAKİ OLUMSUZ ALGIYI DÜZELTTİK , BORSADAN ÇIKIŞ SINIRLI OLDU

Son dönemde Gezi Parkı olaylarının Tahrir ayaklanmasına benzetilmesinin son derece yanlış olduğunu söyleyen Şimşek, 500 fon yöneticisiyle görüştüklerini ve yurtdışındaki olumsuz algıyı düzelttiklerini söyledi.

Şimşek, "Borsadan çıkışın sınırlı kalması çabalarımızın sonucu" dedi.

SICAK PARAYA KARŞI NE YAPILMALI?

Sıcak parayla ilgili olarak alınabilecek önlemlere de değinen Şimşek, "Sıcak paraya karşı yapılacak en iyi şey doğru bir çerçeve çizmekle başlıyor. Dalgalı kur sistemi bu açıdan önemli. İkinci konu, rezerv biriktirme bir enstrümandır. Türkiye'de zaten aşırı bir rezerv biriktirme yok. Önemli bir enstrüman ve Türkiye doğru müdahaleleri yapıyor. Mali durumunuzu güçlü tutacaksınız ve makro ihtiyati önlemleri dışarda tutmayacaksınız. Mesela biz ne yapıyoruz, vatandaşlarımızın döviz cinsinden borçlanmasına izin vermiyoruz, bankacılıkta sıkı önlemler alıyoruz ve de konut kredilerinde yüzde 100 krediye izin vermiyoruz. Mali disiplin ve reformcu yaklaşım çok önemli. Bugüne kadar herşeyi düzgün yaptı. Böyle bir şok yaşanırken Türkiye borsalarından çıkış geçen hafta 1,1 milyar dolar bile olmadı. Bono-tahvil piyasasından çıkış ise 260 milyon dolar oldu" diye devam etti.

FAİZ LOBİSİ NEDİR?

Şimşek son dönemdeki faiz lobisi tartışmalarına da değindi ve "Benim aklıma faiz lobisi deyince spekülatörler gelir. Ülkelerdeki durumlardan çıkar elde etmek isteyenler gelir. Ülkelerin bu durumda olmasından yararlanmaya çalışan kesimler bulunuyor" dedi.

Şimşek faizden nemalanan bir kesim olduğunu, eksi günlere özlem duyanlar olduğunu ifade etti ve “Türkiye bu stres testinden sağlam bir şekilde çıkacaktır” dedi.

HATA YAPILMIŞSA DEĞERLENDİRME YAPMAMIZ LAZIM

Şimşek, demokratik haklarını korumak isteyen bir kesimin eyleminde hassasiyeti istismara kalkan marjinal gruplar olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:


“Başlangıçta hatalar yapıldı. Başından bu yana çevre duyarlılığı ve başka sebeple gelen vatandaşlarımıza saygımız var. Bu süreçte bir takım yanlışlıklar yapıldıysa gereken yapılır. Ama orada illegal yapılanmaların orada toplanmaya başladığı da ortada. Başlangıçta bir hata yapılmışsa tabiki bizim geriye dönüp bakıp değerlendirme yapmamız lazım. Ama sonrasına ilişkin olarak da o görüntüler Türkiye’ye yakışmıyor. Başlangıçta hatalar varsa incelenir, dersler çıkarılır. Uluslararası medyanın bu olayları abartma çabası gözden kaçmıyor. Bu süreçte bizim de hukuki olarak önlem almamız gerekiyor ki alınacak.”

Şimşek, "Kamuya zarar verecek gösterileri kimse kabul etmez" diye devam etti.

ALGI ANLAMINDA BİR DARBE OLMUŞTUR

Şimşek, “Gezi olayları algı anlamında bir darbe olmuştur” dedi.

Özelleştirme süreciyle de ilgili açıklama yapan Şimşek, “Özelleştirmelere yabancı ilgisi zaten sınırlıydı. Bu olayların süreci çok etkilemesini beklemiyoruz” dedi.

DAHA GÜÇLÜ ÇIKACAKTIR

Şimşek, "Mayıs ayında Türkiye’nin birkaç kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yükseltidiği, on yıldır kaynaklarımızı heba ettiğimiz bir terör konusu oldu. Kürt sorunu konusunda bir çözüm süreci de başlatıldı. İlerleme oluyordu. Bunların olması durumunda Türkiye’yi uçuracaktı. Ben açık ve net olarak söylüyorum, bu olayların dışarıda nasıl çarpıtıldığını, nasıl yalan bir şekilde yansıtıldığını görünce, kendi kendine acaba komplo teorilerinin geçerliliği var mı diye düşünmemek elde değil. Dezenfermasyonun tabiki de olumsuz etkisi var. Bu olaylar Türkiye’nin gelişimini, bu zamana kadar ki aldığı yolu etkilemez. Yineliyorum Türkiye bu olaylardan daha da güçlü çıkacaktır” diye devam etti.

VERGİ KANUNU MAKUL BİR TASLAK

Vergi reformuyla ilgili olarak güzel bir taslak hazırladıklarını ama son halinin Meclis'te muhalefetten de görüş alınarak en iyi şekline sokulacağını ifade etti.

Şimşek, Varlık Barışı'yla ilgili olarak tebliğinin çıktığını, olayların etkisini tahmin etmenin zor olduğunu ama Varlık Barışı'na katılımı yakından izleyeceklerini ifade etti.

Maliye Bakanı, "Artık vergi cenneti kavramının kalmadı. Tam bilgi değişimi geliyor. Artık gizlilik ortadan kalkacak. Türkiye'nin geleceği çok parlak" dedi.

BÜYÜME HEDEFİNDE SÜRPRİZ YOK

Şimşek büyümeyle ilgili olarak, "Biz yavaş yavaş hızlanan bir ekonomik faaliyet düzeyi öngördük. Merkez Bankası'nın para politikasındaki gevşeme yavaş yavaş yansıyor. Bizde aslında yılın son çeyreğinde ekonomik faaliyette çıkış yaşadık. Son olayların psikolojik etkisi olup olmadığına bakacağız. Ama Türkiye'nin ikinci çeyrekte daha güçlü büyüyüp büyümediğine bakacağız. İlk çeyrekteki yüzde 3'lük büyüme bizim tam yıl büyüme hedefimize son derece paralel. Bunda bir sıkıntı yok" dedi.

NOKTA ATIŞI TUTMAYABİLİR

Şimşek, "Büyümeyi etkileyecek faktörlerden biri Euro Bölgesi'ndeki kötüye gidiş. Mikro düzeyde de faktörler var. Daha mütevazi büyüdüğümüz dönemde bile Türkiye 1 milyon istihdam oluşturdu. Bu çok önemli. Nokta tahminlerini tutturamayabilirsiniz, 4 dersiniz bir miktar altında ya da üstünde olabilir. Bizim öngörümüz geçen yıla göre geride kalacak bir büyüme hızı ve yüzde 5'in altında kalacak. Yüzde 5'lik büyüme için 2014-2015 yıllarını gösterdik" diye konuştu.

Maliye Bakanı, bütçe performansının oldukça sağlam gittiğini, endişe edecek bir durum olmadığını ifade etti ve Fed'in atacağı adımların sadece Türkiye için değil tüm dünya için risk unsuru olduğunu söyledi.