Gökhan Töre, Fatih Terim ve Ünal Aysal...

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, canlı yayında açıklamalarda bulundu:
"ÇEK MAÇI KADER MAÇI DEĞİL"
"Çek Cumhuriyeti maçı kritik bir maç ama kader maçı değil. Önceliğimiz Fransa'daki turnuvaya katılmak değil, her önemli turnuvaya katılan bir takım yaratmak. Fatih Terim ile yola çıkarken de bu şekilde planlama yaptık. Bizim futbolcularımız Avrupa futbolcuları gibi kendine bakmıyor. Eğitim anlamında da onlarla aynı seviyede değiliz."

"ÇEKLER BİZİ YIPRATMAK İSTESELER..."
"Gökhan Töre ile Hakan Çalhanoğlu arasında yaşanan olaylar; Çek Cumhuriyeti maçı öncesi yapılacak bir haber değil. Çekler bizi yıpratmak için bu haberi yapmak isteseler bu kadar zarar veremezlerdi. 12 eksiğimizin bulunduğu bir maç öncesi bu şekilde yapılan haberleri tasvip etmiyorum."

"ZAMANLAMADA KASIT VAR"
"Saklanacak bir haber miydi diye sorarsanız; evet... Milli takım için saklanması gereken bir haberdi. Milli takıma zarar vermek isteyenler tarafından haberin zamanlamasının kasıtlı olduğunu düşünüyorum."

"G.SARAY'IN BAŞARISIZLIĞININ SORUMLUSU..."
"Bizler gelip, gideceğiz, kurumlar kalacak. Futbol bizle güzel, benle güzel değil. Bakış açılarımızla bunu buraya getirmemiz lazım. Ünal Aysal ile ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum, her şey ortada. Galatasaray'ın başarısızlığının sorumlusu ne federasyon, ne de Fatih Terim'dir."

"G.SARAY'DA YÖNETİMİN DURUMU ORTADA"
"Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile Fatih Terim'in milli takıma geçişi sürecinde konuştuk. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor camiaları ile TFF'nin arası kötü olamaz. Bizim insan olarak buradaki görevlerimiz geçici. Sayın Aysal her başarısızlığı TFF ve Fatih Terim'e bağladı. Zaten Galatasaray'da yönetimin durumu da ortada. Kendileri yönetimi bırakıp gittiler."

"BEN DE KULÜPTEYKEN HATA YAPTIM"
"Ben kulüp başkanlığı, Kulüpler Birliği başkanı ve Federasyon başkanlığı yaptım. Tabii ki kulüp başkanları camialarını hitaben belli açıklamalar yapacak. Camiasına herkes sahip çıkacak. Ben de bu açıklamaları yaparken hata yaptım. Bunları yönetici arkadaşlarımın yapmasını istemiyorum. Hakemlere yönelik ben de açıklamalar yaptım. Ancak camianın içine girince, hiçbir federasyon, hakemin art niyetle hareket etmeyeceğini görüyorsunuz. Hakem yanlış çaldı, tamam çaldı ama futbolcu da golü kaçırıyor, ona bir şey diyebiliyor musunuz?"

"KAVGA ORTAMI YARATARAK..."
"Hatalar olabiliyor ve sonrasında gerginlik daha da artıyor. Öbür taraftan da, bu kulüplerin gerçek zorluklarını yaşayan başkan ve yöneticilerdir. Hepsi amatörce bu maçı yapıyor. Bir gelir yok, gönülden sevdikleri için yapıyorlar. Daha üzülüyorlar ve beyanatlar başka yerlere gidiyor. Benim demek istediğim bu. Siz de taraftarsınız ve sizin sorumluluğunuzda. Yönetici, hoca çok daha üzülüyor. Hoca da o takımı tutmuyorsa bir yere kadar üzülür, ama yöneticiler çok üzülüyor. Yöneticilerin ön planda olması çok normal. Ama kavga ortamı yaratarak birilerini suçlayarak olmaz. Birlik, beraberlik ile olur. Hepsi seçim ile oluyor. Çıkıp konuşmaları normal."

TFF BAŞKANI OLMA KARARINI NASIL VERDİ?
"Kulüpler Birliği döneminde TFF Başkanı olma fikri gündeme geldi. 3 Temmuz sürecinde yapılan görüşmelerde, heralde kulüp yöneticileri benim fikirlerimi beğendiler. Benim hedef olarak koyduğum bir şey değildi federasyon başkanlığı. 127'ye yakın kulübün sorumluluğu var bende, artı binlerce amatör takımın sorumluluğu var. Türkiye'de futbol, siyasetten sonra en çok takip edilen 2. mevzu. Bunun başı olmak hem zor, hem keyifli bir şey."

HAKEM HATALARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
"Yönetimlerin ortalama görev süresi 2 sene bizde. Nasıl başarı sağlayacaksınız? Dünyanın önemli liglerinde de o kadar hakem hataları görüyoruz ki... Bir gelişim var. Hafta sonu bir maçta hata yaptı diye Cüneyt Çakır'ın hatasını kimse inkar edemez. Buradaki puanların da Avrupa'da değeri var. Bizim dönemimizde hakemlerimiz Avrupa'da çok maç yönetiyor seviyeye geldi. Artık yarı profesyonelliği getiriyoruz hakemlikte. Maaşları arttırdık. Ama Avrupa ile kıyasla yine düşük kazanıyorlar. Onun için rakamı biraz yükselttik. Bunu yaparken, sadece federasyondan değil, kulüplerden de pay aldığımız için fazla arttıramıyoruz. Türkiye'de kulüp başkanları seçimle geliyor, seçimle gitmeli. Bu anlayışa gelmezsek, bir turnuvaya katılırız, çok iyi; sonra senelerce bekleriz."

"HAKEMLER BEKLENEN NOKTADA DEĞİL"
"Hakem hataları oldu ve bazı hakemlerimizin seviyeleri beklenen noktada değil. Ama toplanacaktır. Genç hakemleri getiriyoruz ve görev veriyoruz. Hakemlerimiz birkaç hata dışında başarılı. 6 hakem uygulaması başarılı oldu. Yüzde 70'e yakın hatalar azaldı. Haftada 1-2 kere Zekeriya Bey ile kahve içerim. Ben maçın hakemini maç başlayınca açıklarım. Tek bir şey söyledim, kim ne açıklarsa açıklasın; nereye kim uygunsa onu vereceksiniz."

"EN BÜYÜK TEHLİKE, FİNANSAL DÜZENLEME"
"Ben futbolu bir yere kadar bilirim. Ben izlemeyi seviyorum. Televizyon daha güzel oluyor, arkadaşlarınla ailenle izliyorsun. O gün 5 maç da izleyebiliyorsun Avrupa ile. Ama stadın yeri de başka. Büyük takımlarımızda, Anadolu takımlarımızda reklamlar yok. Şirketler burada olmak istemiyor. Kulüplerimizin mali durumlarını biz bire bir biliyoruz. Biz bunları görüyoruz. Futboldaki en büyük tehlike, finansal düzenlemedir."

TEKRAR ADAY OLACAK
"Hayatta hayalleriniz vardır, ama yol açık olmadıkça bunları yapma şansınız yoktur. Bzi devam edecekmiş gibi çalışıp, bırakacakmışız gibi de yatırım yapıyoruz. İmkanımız ne ise bunları yapıyoruz. Futbol için de uzun vadede ne değiştireceksek, bunları yapıyoruz. Tabii ki adaylar çıkabilir, ama ben yapı olarak başladığım işi yarım bırakmam."

"KULÜPLER AVRUPA KUPALARINA GİDEMEYECEK"
"En büyük sorun marka değeri. Marka değeri düştükçe, finansal açıdan sıkıntı doğar. Futbolun en büyük tehlikesi finansal olarak kulüplerimiz çok zor günler geçirecek. Çoğu finansal açıdan Avrupa kupalarına gidemeyecek. Kontrol edilecek ve biz bile lisans vermeyeceğiz artık. Kulüpler Birliği mali konularda çalışma yapacak. Kişiler değil, kulüpler bizim için önemli. Uzun dönemli yaşamasını düşünmeliyiz. Orduspor nereden nereye geldi. Bir Sakarya, Kocaeli... Bunun başka kulüplere yansımasını engelleyeceğiz, engellemek zorundayız. Bizlerin hepsi geçici, kurumlar kalıcı."

"5 YABANCI SAYSANIZA..."
"Biz boş tribünde oynanmasın maçlar diye, kapanmayı değiştirdik; tribün kapanması geldi. Büyük takımlarda seyirci ortalaması 11 bin, Anadolu'daki diğer kulüplerde ortalama 7 bin civarında. 5 tane şampiyon olmuş takımı çıkarsan, 5-6 binlere düşüyor seyirci ortalaması. Biz hala kavga ortamı yaratırsak, bunları bitirmemiz lazım. Dönüyor dolaşıyor Passolig. 5 şampiyon olmuş takım, bu sezon 60 bin kombine eksik sattılar. Hem gelir, hem de seyirci azaldı. Bunun nedeni marka değeri, yanlış transferler. Şu anda Türkiye'de 120 tane yabancı futbolcu var, Avrupa'da oynayacak 5 oyuncu saysanıza; yok... Aksine Türk futbol seviyesinin altında, büyük paralar verilmiş yabancılar var."

PASSOLIG AÇIKLAMASI
"Mücadeleyi hep beraber yapmak zorundayız. Tabii ki haber kullanılacak. Ama kavga ortamı yaratmak... Avrupa'da da maçlara girerken, isimle giriyorsunuz. Bugün bir gazetede yine gördüm. Gazetecilik bir araştırmadır. Federasyon niye e-bileti milli maçta uygulamıyor diye. Kanunda Süper Lig ve PTT için geçerli. Biz kanuna uyduk ve sonrasında Süper Kupa, Türkiye Kupası için de yapacağız. Biz %20'lik futbolu bozan seyirciyi istemiyoruz. Futbolu futbol için izlemek istiyoruz. Orayı anarşi yerine getirmek, küfretmek... Bunları istemiyoruz. Yeni bir sürece geçildi ve tabii ki zaman alacak. Teknolojik bir iş. Kademe, kademe gidilecek."

YABANCI SINIRLAMASI İÇİN...
"Size sordum, 130 yabancıdan 10 yabancı sayın diye, sayamadınız. Ben Türk futbolu adına, yabancının zararlı olduğunu düşünüyordum ve Kulüpler Birliği ile oturduk, konuştuk bu kararı aldık. Bu sene bitiyor diye biliyorum, oturacağız yine karar alacağız. Af edersiniz, yabancılara verilen paraları onlar yurt dışında alıyor mu? Hiçbiri burada aldıkları paraları Avrupa'da almıyorlar."

3 TEMMUZ SÜRECİ SONA ERDİ Mİ?
"Süreç bizim açımızdan kapandı. Ben UEFA, FIFA'dan bir ceza beklemiyorum. Biz kurullar olarak kararlarını verdik, bitti. Fenerbahçe Kulübü ceza aldı ve bu sene bitiyor o da. İlk gün 8 takım, milli takım gitmeyecek deniyordu. Her şey dendi. Tabii ki bir dosya kapanmadıysa, her şey ortaya çıkabilir. Ama bizim görüş açımızdan bir şey yok. Hukuken baktığınızda özerk kurullar karar verdiği için, her şey bitmiştir."

FİNANSAL KONULAR İÇİN BÜYÜK UYARI!
"Türk futbolu, hafta sonu artık hakem hatasını, 3 Temmuz sürecini tartışma noktasını geçti. Önümüzde o kadar zor bir süreç var ki mali konularla ilgili. Biz de artık tolerans tanımayacağız. Makyajlar kabul edilmeyecek. UEFA'nın kurallarını futbol için uygulayacağız. Onu aldım, bunu aldım, 30 transfer, ben de yaptım, bitti! Sayın Gümüşdağ ile de konuştuk, onlar da için ciddiyetinin farkında."