Kafası kesilerek öldürülen İkbal Uzuner'in babasının verdiği ifade korkunç! ''Yolda yürürken...''
'Yolda yürürken...'' Kafası kesilerek öldürülen İkbal Uzuner'in babasının verdiği ifade korkunç! '
İstanbul Fatih'te genç yaşta hayatını kaybeden İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in polis ifadesi ortaya çıktı. Olay, İkbal Uzuner'in lise yıllarında tanıştığı Semih Çelik tarafından öldürülmesiyle sonuçlanan üzücü bir süreci gözler önüne seriyor.
Hasan Uzuner'in ifadesine göre, kızı İkbal lise eğitimine Fatih'te devam ederken Semih Çelik'le tanışmış ve bu tanışıklık zamanla İkbal'in hayatında sorunlara neden olmuş. Baba Hasan Uzuner, "Kızım liseyi Fatih'te okuyordu. Semih Çelik'le okulda tanışmışlar. Lise 3. sınıfın ilk yarısında Semih, kızımı rahatsız etmeye başladı. Bu sorunlar uzun süre devam edince kızımın okulunu değiştirdim." dedi.
Hasan Uzuner, kızının bu olaylardan çok etkilendiğini ve toparlanması için ellerinden geleni yaptıklarını anlattı: "Kızım bir süre Semih'le arkadaşlık etti ama yaşadığı rahatsızlık yüzünden psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa götürdüm. Bir kedi istemişti, ona bir kedi aldım. Kedisiyle ilgilenirken durumu düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti."
Baba Uzuner, Semih Çelik'in annesinden gelen bir telefonun onları rahatlattığını da belirtti: "Semih'in annesi bizi arayıp 'Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var, çok mutlular. Artık kızınızı rahatsız etmeyecek.' deyince biz de rahatladık. Kızım 1,5 yıldır Semih'le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı."
Olay günü yaşananları anlatan Hasan Uzuner, şöyle dedi: "Olay günü eşim kızımı aramış ama telefonu bir erkek açmış ve 'Merak etme, kızın emin ellerde.' demiş. Eşim tekrar aramış, bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söylemiş. Yerini tarif edip gelip alabileceğimizi söylemiş. Ben de kızımı aradım ama telefonu açan kişi sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Babamı hastaneye götürmüştüm, onu bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş ve telefonun surlardan düştüğünü söylemişti. Belki kızım surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ama teller yüzünden çıkamadık. Aşağı indiğimizde kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürüdük ve kızımın kafasını gördüm."