'Harcama kesintisi kalıcı çözüm değil'
Harcama kesintilerinin ertelenmesi Kongre'ye kalıcı bir çözüm bulmak için zaman tanır...
İntegral Menkul Değerler Araştırma Departmanı, Analisti Tuğba Özay'dan Haftalık Makro Yorum...
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’nin Başkanı Barack Obama’nın, bütçe açığının azaltılması için harcama kesintileriyle birlikte vergilerdeki açıkları kapayan ve indirimleri sınırlayan yeni bir kazanca ihtiyacı olduğunu söylemesi, ABD ekonomisindeki kötümser havayı bir kez daha ön plana çıkardı.
ABD’de Kongre’nin borçlanma tavanı 19 Mayıs tarihine kadar ertelenmişti. Borçlanma tavanının ertelenmesi, ABD Hazine Bakanlığı'nın 3 aylığına ertelediği borçlanma sınırının 19 Mayıs'a kadar otomatik olarak artmasını öngörüyor ve ABD’nin yakın vadede temerrüte düşme riskini ortadan kaldırıyordu. Ancak geçtiğimiz hafta Obama, otomatik kesinti tehdidinin şimdiden firma kararlarını etkilemeye başladığını, enerji araştırmaları ve eğitim gibi önemli alanlarda kesilecek harcamaların ABD ekonomisi için bir maliyeti de olacağından, harcama kesintilerini ertelemeyi teklif etti.
Başkan Obama ayrıca, çözüm konusunda da önerilerde bulunurken, bu harcama kesintilerinin belirli bir tarihe kadar ertelenmesinin Kongre'ye kalıcı bir çözüm bulması için zaman tanıyacağını dile getirmişti. Diğer yandan, FED yöneticilerinden Elizabeth Duke, son çeyrekte ekonominin daraldığını gösteren verilere rağmen gelecek için iyimser baktığını ve bunda biraz da konut sektöründeki toparlanmanın ABD ekonomisindeki görünümü pozitif yönde desteklediğini ifade etmişti.
Geçtiğimiz hafta ABD’de işçi verimliliği 4. çeyrekte ekonominin daralmasıyla beklenenden daha fazla düşerek işçi maliyetini arttırırken, 2013 yılında daha fazla istihdam olabileceğinin sinyalini verdi. Ayrıca ABD fabrika siparişleri de Aralık ayında beklenenden daha az yükselirken, dayanıklı tüketim mallarına olan talep yüzde 4,3 artmıştı. Hizmet sektöründe ise genişleme devam etse de Aralık ayında gerçekleşen seviyenin biraz altında kalmıştı. Diğer yandan, ABD’de işsizlik başvurularında gerileme yaşanırken uzun vadeli işsizlik oranları da azaldı.
ABD ticaret açığı ise 2012 yılının sonlarına doğru gerçekleşen rekor seviyede petrol ihracatının desteğiyle Aralık ayında beklenenden daha çok daralarak yüzde 20,7 gerilemişti. ABD tarafındaki bütçe kesintilerinin ön planda olduğunu gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Aylık Bütçe Beyanı, Perakende Satışlar, Ham Petrol Envanterleri, Kişisel İşsizlik Başvuruları, NY İmalat endeksi, Endüstriyel Üretim ve Michigan Güven Endeksi verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır.
Yılın ilerleyen dönemlerinde ekonomik toparlanma başlayabilir
Euro Bölgesi’nde geçtiğimiz hafta İtalya'da bu ay yapılacak seçimlerin öncesindeki belirsizlik ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un adının yolsuzluk skandalına karışmış olmasından ötürü Euro, Yen karşısında Haziran'dan bu yana en büyük düşüşünü göstermişti. Krizin sakinleştiği ve toparlanmanın başladığına yönelik düşüncelerin yaygınlaşmaya başladığı bir anda İspanya Başbakanı Rajoy’a yönelik rüşvet suçlamalarıyla gerilen siyasi ortam, Berlusconi'nin yükselen popülaritesi ve son olarak da Fransa ile Almanya arasında çatlak veren Euro politikaları havayı değiştirdi.
Euro Bölgesinin hastalıklı ülkelerinden biri olan İspanya’nın hedefinin üzerinde borçlanması ve kayıtlı işsiz sayısının 4 milyon 980 bin 778'e ulaşarak, yeni bir rekor kırması da İspanyanın hâlâ ekonomik anlamda toparlanamadığının sinyalini vermekte.
Diğer yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) bilançosunun 11 ayın en düşük seviyesinde açıklanması sonrası AMB'den gücünü ikiye katlaması istenmişti. Avrupa'da ortak bankacılık denetiminin uygulamaya konması, AMB'nin gücünü ikiye katlamasını ve 2 bin kişilik denetim görevlisi işe almasını gerektirecek. Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisi Almanya'da ise fabrika siparişleri Aralık'ta aylık bazda yüzde 0,8 artıp, yıllık bazda yüzde 1,8 gerilerken, sanayi üretimi de Kasım ayında yüzde 0,2 düştükten sonra, Aralık ayında yüzde 0,3 arttı. Borç krizinin Euro Bölgesi'ndeki talepleri baskılamasına rağmen, Almanya'nın ihracatı Aralık'ta artış kaydederek 2012'de en yüksek seviyeleri görmüştü.
Euro Bölgesi'ndeki borç krizi risklerini artıran siyasi çalkantıların ön planda olduğu dönemde geçtiğimiz hafta faiz oranlarının değişmemesi ve ardından AMB Başkanı Draghi’nin enflasyon risklerinin olmamasının bankaya rekor düşük faizleri sürdürme imkânı tanıması ile birlikte, yılın ilerleyen dönemlerinde ekonomik toparlanmanın başlaması gerektiğini söylemesine rağmen ihracatta riskler olabileceği şeklindeki yorumu, ilerleyen dönemlerde faiz indirimi düşünülebilir yorumuna neden olduğundan Euro değer kaybetmişti. Draghi, politika yapıcıların Euro’nun değer kazanmasının enflasyonu yavaşlatacağı ve ekonomik toparlanmaya zarar vereceği endişelerini taşıdığını işaret etmişti. Euro Bölgesi’nde borç krizinin ön planda olduğu son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Fransa Endüstriyel Üretim, GSYH, Avrupa Endüstriyel Üretim, AMB Aylık Rapor, GSYH, Almanya GSYH verileri ile Almanya AMB Weidman açıklamaları ve Draghi’nin konuşması yakından takip edilmelidir.
Türkiye’de çekirdek enflasyonda ılımlı eğilim devam ediyor
Türkiye piyasasına baktığımızda ise geçtiğimiz hafta tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 1,65 artarak beklenenden yüksek çıkarken, 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 8,62, üretici fiyatlarında ise yüzde 5,33 düzeyinde gerçekleşmişti. Diğer yandan, bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi 1 haftada yüzde 0,44 artarak 807 milyar 200 milyon lira olurken; bankaların bireysel kredi kartı alacakları da bir önceki haftaya göre yüzde 0,52 artarak 70 milyar 359 milyon liraya yükselmişti.
Merkez Bankası, enflasyon değerlendirmesine göre işlenmemiş gıda ve tütün enflasyon artışında 1,48 puan etki yaparken; çekirdek enflasyonda ise ılımlı eğilimin devam ettiği belirtildi. Küresel piyasalardaki krizin aksine büyümeye devam etmekte olan Türkiye’de, 2012 Kasım ayında Türkiye Konut Fiyat Endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,58, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 11,51 arttı. Diğer yandan, Türkiye'nin çelik ihracatı bu yılın Ocak ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,53 artışla 1,57 milyon tona yükselirken, değer açısından yüzde 4,91 gerileme gösterdi ve 1 milyar 160 Milyon Dolar’a düştü. Sanayi üretimi ise Aralık ayında yıllık bazda yüzde 3,8 daraldı. Her geçen gün büyümeye devam eden Türkiye’de önümüzdeki günlerde açıklanacak olan Cari Açık ve İşsizlik Oranı verileri yankından takip edilmelidir.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’nin Başkanı Barack Obama’nın, bütçe açığının azaltılması için harcama kesintileriyle birlikte vergilerdeki açıkları kapayan ve indirimleri sınırlayan yeni bir kazanca ihtiyacı olduğunu söylemesi, ABD ekonomisindeki kötümser havayı bir kez daha ön plana çıkardı.
ABD’de Kongre’nin borçlanma tavanı 19 Mayıs tarihine kadar ertelenmişti. Borçlanma tavanının ertelenmesi, ABD Hazine Bakanlığı'nın 3 aylığına ertelediği borçlanma sınırının 19 Mayıs'a kadar otomatik olarak artmasını öngörüyor ve ABD’nin yakın vadede temerrüte düşme riskini ortadan kaldırıyordu. Ancak geçtiğimiz hafta Obama, otomatik kesinti tehdidinin şimdiden firma kararlarını etkilemeye başladığını, enerji araştırmaları ve eğitim gibi önemli alanlarda kesilecek harcamaların ABD ekonomisi için bir maliyeti de olacağından, harcama kesintilerini ertelemeyi teklif etti.
Başkan Obama ayrıca, çözüm konusunda da önerilerde bulunurken, bu harcama kesintilerinin belirli bir tarihe kadar ertelenmesinin Kongre'ye kalıcı bir çözüm bulması için zaman tanıyacağını dile getirmişti. Diğer yandan, FED yöneticilerinden Elizabeth Duke, son çeyrekte ekonominin daraldığını gösteren verilere rağmen gelecek için iyimser baktığını ve bunda biraz da konut sektöründeki toparlanmanın ABD ekonomisindeki görünümü pozitif yönde desteklediğini ifade etmişti.
Geçtiğimiz hafta ABD’de işçi verimliliği 4. çeyrekte ekonominin daralmasıyla beklenenden daha fazla düşerek işçi maliyetini arttırırken, 2013 yılında daha fazla istihdam olabileceğinin sinyalini verdi. Ayrıca ABD fabrika siparişleri de Aralık ayında beklenenden daha az yükselirken, dayanıklı tüketim mallarına olan talep yüzde 4,3 artmıştı. Hizmet sektöründe ise genişleme devam etse de Aralık ayında gerçekleşen seviyenin biraz altında kalmıştı. Diğer yandan, ABD’de işsizlik başvurularında gerileme yaşanırken uzun vadeli işsizlik oranları da azaldı.
ABD ticaret açığı ise 2012 yılının sonlarına doğru gerçekleşen rekor seviyede petrol ihracatının desteğiyle Aralık ayında beklenenden daha çok daralarak yüzde 20,7 gerilemişti. ABD tarafındaki bütçe kesintilerinin ön planda olduğunu gördüğümüz son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Aylık Bütçe Beyanı, Perakende Satışlar, Ham Petrol Envanterleri, Kişisel İşsizlik Başvuruları, NY İmalat endeksi, Endüstriyel Üretim ve Michigan Güven Endeksi verileri önemli veriler olarak ön plana çıkmaktadır.
Yılın ilerleyen dönemlerinde ekonomik toparlanma başlayabilir
Euro Bölgesi’nde geçtiğimiz hafta İtalya'da bu ay yapılacak seçimlerin öncesindeki belirsizlik ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un adının yolsuzluk skandalına karışmış olmasından ötürü Euro, Yen karşısında Haziran'dan bu yana en büyük düşüşünü göstermişti. Krizin sakinleştiği ve toparlanmanın başladığına yönelik düşüncelerin yaygınlaşmaya başladığı bir anda İspanya Başbakanı Rajoy’a yönelik rüşvet suçlamalarıyla gerilen siyasi ortam, Berlusconi'nin yükselen popülaritesi ve son olarak da Fransa ile Almanya arasında çatlak veren Euro politikaları havayı değiştirdi.
Euro Bölgesinin hastalıklı ülkelerinden biri olan İspanya’nın hedefinin üzerinde borçlanması ve kayıtlı işsiz sayısının 4 milyon 980 bin 778'e ulaşarak, yeni bir rekor kırması da İspanyanın hâlâ ekonomik anlamda toparlanamadığının sinyalini vermekte.
Diğer yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) bilançosunun 11 ayın en düşük seviyesinde açıklanması sonrası AMB'den gücünü ikiye katlaması istenmişti. Avrupa'da ortak bankacılık denetiminin uygulamaya konması, AMB'nin gücünü ikiye katlamasını ve 2 bin kişilik denetim görevlisi işe almasını gerektirecek. Euro Bölgesi'nin en büyük ekonomisi Almanya'da ise fabrika siparişleri Aralık'ta aylık bazda yüzde 0,8 artıp, yıllık bazda yüzde 1,8 gerilerken, sanayi üretimi de Kasım ayında yüzde 0,2 düştükten sonra, Aralık ayında yüzde 0,3 arttı. Borç krizinin Euro Bölgesi'ndeki talepleri baskılamasına rağmen, Almanya'nın ihracatı Aralık'ta artış kaydederek 2012'de en yüksek seviyeleri görmüştü.
Euro Bölgesi'ndeki borç krizi risklerini artıran siyasi çalkantıların ön planda olduğu dönemde geçtiğimiz hafta faiz oranlarının değişmemesi ve ardından AMB Başkanı Draghi’nin enflasyon risklerinin olmamasının bankaya rekor düşük faizleri sürdürme imkânı tanıması ile birlikte, yılın ilerleyen dönemlerinde ekonomik toparlanmanın başlaması gerektiğini söylemesine rağmen ihracatta riskler olabileceği şeklindeki yorumu, ilerleyen dönemlerde faiz indirimi düşünülebilir yorumuna neden olduğundan Euro değer kaybetmişti. Draghi, politika yapıcıların Euro’nun değer kazanmasının enflasyonu yavaşlatacağı ve ekonomik toparlanmaya zarar vereceği endişelerini taşıdığını işaret etmişti. Euro Bölgesi’nde borç krizinin ön planda olduğu son günlerde, bu hafta açıklanacak olan Fransa Endüstriyel Üretim, GSYH, Avrupa Endüstriyel Üretim, AMB Aylık Rapor, GSYH, Almanya GSYH verileri ile Almanya AMB Weidman açıklamaları ve Draghi’nin konuşması yakından takip edilmelidir.
Türkiye’de çekirdek enflasyonda ılımlı eğilim devam ediyor
Türkiye piyasasına baktığımızda ise geçtiğimiz hafta tüketici fiyatları Ocak ayında yüzde 1,65 artarak beklenenden yüksek çıkarken, 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 8,62, üretici fiyatlarında ise yüzde 5,33 düzeyinde gerçekleşmişti. Diğer yandan, bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi 1 haftada yüzde 0,44 artarak 807 milyar 200 milyon lira olurken; bankaların bireysel kredi kartı alacakları da bir önceki haftaya göre yüzde 0,52 artarak 70 milyar 359 milyon liraya yükselmişti.
Merkez Bankası, enflasyon değerlendirmesine göre işlenmemiş gıda ve tütün enflasyon artışında 1,48 puan etki yaparken; çekirdek enflasyonda ise ılımlı eğilimin devam ettiği belirtildi. Küresel piyasalardaki krizin aksine büyümeye devam etmekte olan Türkiye’de, 2012 Kasım ayında Türkiye Konut Fiyat Endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,58, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 11,51 arttı. Diğer yandan, Türkiye'nin çelik ihracatı bu yılın Ocak ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,53 artışla 1,57 milyon tona yükselirken, değer açısından yüzde 4,91 gerileme gösterdi ve 1 milyar 160 Milyon Dolar’a düştü. Sanayi üretimi ise Aralık ayında yıllık bazda yüzde 3,8 daraldı. Her geçen gün büyümeye devam eden Türkiye’de önümüzdeki günlerde açıklanacak olan Cari Açık ve İşsizlik Oranı verileri yankından takip edilmelidir.