İbrahim Hacıosmanoğlu bombaladı

TRABZONSPOR’un eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, hep arkadan hançerlendiğini söyledi, "Taraftarımızın mutlu olmasına müsaade etmeyen camia içindeki güçlerdi. Çünkü onlar Aziz Yıldırım ile birlikte olmayı, Hacıosmanoğlu’nun olmamasına tercih ettiler. Kaleci Onur’u satmamak, en büyük hatamdı" dedi.

İbrahim Hacıosmanoğlu bombaladı

Kulübün 5-6 Aralık’ta yapılan kongresinde Muharrem Usta ve Celil Hekimoğlu’nun yaklaşık 2000 oy gerisinde kalarak başkanlık koltuğunu kaybeden İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzondan yayın yapan bir internet sitesine icraatlarını değerlendirdi. Teknik adam seçiminde hatalar yaptığını kabul eden Hacıosmanoğlu, şöyle dedi:

"HOCASINI REKLAMDA GÖREN FUTBOLCU ONA SAYGI DUYAR MI"

"Şota’ya ekranda bakıyorum. Oynadığı reklam filminde, hocasını o şekilde gören futbolcu, ona saygı duyar mı? Kabahat kimsenin değil; benim. Hami’den sonraki hoca tercihlerimizde önemli hatalar yaptık. Ya Hami ile devam etmeliydik, ya da ondan sonra Mustafa Denizli’yi göreve getirmeliydik."

"ALİ AĞAOĞLU’NDAN 50 MİLYON LİRA SÖZÜ ALDIM"

Kongreden üç gün önce kafasında adaylıktan çekilmek olduğunu vurgulayan Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aslında ben seçimlerden 3 gün öncesine kadar, aday olup olmamak arasında çok gelip gittim. Çünkü seçilmem halinde ne yapacağımı düşünüyordum. Hükümet çevreleri bu dönem bana sıcak görünmedi. Açıkça destek göremedim. Seçime 3 gün kala Ali abiyi (Ağaoğlu) aradım. Aday olmayacağımı, çekileceğimi söyledim. O da bana, (Bu saatte çekilmek bize yakışmaz. Sen aday olarak seçimlere gir. Ben, kazanman halinde pazartesi günü sana 50 milyon lira çıkarırım. Sorunları beraber aşarız) dedi. Ben de bu sözler üzerine adaylıktan çekilme fikrimden vazgeçtim."

"MUSTAFA ERDOĞAN FENERBAHÇE’DEN YANA TAVIR KOYDU"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine şike konusunda bugüne kadar hiçbir uyarıda bulunmadığını da vurgulayan İbrahim Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:

"Önümüzü kesmedi. Allah razı olsun. Yeğeni ve koruması Ali Erdoğan adamın kralıdır. Zaten fanatik ve hasta derecede Trabzonsporlu. Ona minnettarım. Hep Trabzonspor için uğraş verdi. Aynı şeyi Mustafa Erdoğan için söyleyemeyeceğim. Ne yazık ki o Fenerbahçe yanlısı tavır koydu. Herkes bilsin ki Cumhurbaşkanımız, Trabzonspor için her türlü gayreti sarf etti. Hatta bana tek bir defa, (Trabzonspor hukuk yolu ile hakkının peşini bırakmasın) dedi. Kamuoyunda bazı şeyler çok yanlış biliniyor."

"İKİYÜZLÜ DAVRANDILAR"

Trabzonspor’da sürekli yalnız kaldığını belirten İbrahim Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim de hatalarım oldu elbet. Fakat birileri bize destek oldu da biz mi, (sen uzak dur) dedik. Herkes destek vermek için, (Benim dediğimi yap) mantığıyla baktı. Yüzümüze gülenler, Ankara’da hükümet çevrelerinde ikiyüzlü bir tavırla aleyhimize konuştu. Trabzonspor başkanını siz her çevrede kötüleyeceksiniz. Bu ahlaki mi? Biz durup dururken mi camia içinde birilerine balta çektik? Sorun bakalım, Ankara’da benim için (Bırakın şu manyağı) diyen büyüklerimiz kimdi? Devletin valisi, devletin belediye başkanı, bir önceki dönem Trabzonspor için 15 binin üzerinde kombine bilet satarken, bizim dönemde aynı insanlar, 2000 kadar bile bilet satış katkısı yapmadı. Neden? Vali ya da belediye başkanı için tek olumsuz kelime konuşmuş muydum? Ben hangi kulübün başkanıydım? Demek ki onlara da, (Sakın destek olmayın) diyen birileri vardı. İyi niyetimle bir şeyleri değiştirmek istedim. Ancak nasip değilmiş. Camiadan yeterince destek görmedim. Yeterince değil, hiç destek görmedim. Göreve gelirken listemize isim veren eski yöneticiler vardı. Onları adam sandım. Onların verdiği isimleri yönetime aldım. Fakat daha ilk haftadan başlamak üzere gördüm ki, o adam sandıklarım, Trabzonspor’u yönetmeye kalkışıyor. Trabzonspor başkanına emri vaki yapıyor. Neymiş, kongrede bize destek vermişler. Fakat ben buna müsaade etmeyince dedikodu çarklarını hemen işletmeye başladılar. Yönetim içinde fitnelik çıkardılar. Kimi isimleri yönetimden istifa ettirdiler. Basındaki emir kullarına, dilediklerini yazdırdılar. Kısacası destek bir tarafa, biz asıl kendi camiamızdaki akbabalarla mücadele vermek zorunda kaldık."

"KİŞİSEL HESAPLAR NEDENİYLE CAMİANIN BOYNUNU BÜKTÜRDÜLER"

Şike davasında kendisinden başka kimsenin sesinin çıkmadığını ileri süren Hacıosmanoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:

"2.5 yıldır, görevlendirdiğimiz arkadaşlarım dışında, Trabzonspor camiası hiçbir şekilde parmağını kıpırdatmadı. Sesimizi yükseltince, (Bırak kardeşim milletle kavga etmeyi) dediler. Sessiz kaldığımızda da, (Davayı sattı. Pes etti) diye eleştirdiler. Dış güçlerin planlı kıyım yapmalarının tek sebebi, benim şike davasındaki ısrarcı ve dik duruşumdur. Dış güçler bizi bitirmek için uğraşırken, bu camianın büyükleri onların değirmenine su taşıdı. Yani bana olan kızgınlık ve kişisel hesapları nedeniyle, Trabzonspor camiasının boynunu büktürdü."

"SONRAKİ BAŞKAN DA HANÇERLENECEK"

Başkanlığını kaybetmiş olabileceğini, bunların nasip işi olduğunu vurgulayan Hacıosmanoğlu, bu konuda şöyle dedi:

"Bugün ben, yarın başka arkadaşım görevde olur. Bunlar nöbet değişimleridir. Saygı duymasını bilirim. Duyuyorum da. Ama asıl kaybeden Trabzonspor’dur. Çünkü birilerinin keyfi olmadığında, sonraki başkan da hançerlenecek. Yani kulübün hançerlenmesinde bir beis görülmemesi, camiada doğal bir hak olmuş. Asıl kaybeden bu nedenle kulüp ve camia olacaktır. Şike davasında çok bekledim. Eskiden bizim Cevahir gibi büyüklerimiz vardı. Çok bekledim ki, birileri çıkıp masaya yumruk vursun diye. Ama olmadı. Yürekli insanlar kalmamış. Hepsi çıkar, menfaat ve alacağı ihalenin peşine bakıyor. Kimsenin Trabzonspor gibi bir derdi kalmamış."

"ONUR’U SATMAMAK HATAYDI"

Hacıosmanoğlu, yaptığı en büyük yanlışlardan birinin kaleci Onur’u satmayışı olduğunu vurgularken de şöyle konuştu:

"Makedonya olayından sonra onu göndermem gerekirdi. İyi niyetle bir şans daha vermek istedim. Fakat olmadı. Verdiğim o şans, benim çöküşümü hızlandırdı. Asbaşkanım Ali Kemal Başaran’dan özür diliyorum. O dönem bana yalvardı. (Onur’u kadro dışı yapalım. Ya da satalım) dedi. Çok ısrar etti. (Hayır) dedim. Keşke dinlemiş olsaydım. Çünkü Ali Kemal abi, tecrübeli bir siyaset adamı olduğu için tespiti de doğruydu. Ama ben onu dinlemeyerek, en büyük hatalardan birine imza attım. Makedonya olayı, ayrıldığımız güne kadar büyüyerek takıma sirayet etti. Bizim Trabzonspor’a yaptığımız borç, en fazla 70-80 milyon liradır. Nuri Albayrak’tan kulübü 37 milyon borçla alıp, gerçekte 300 milyona çıkaranlar kimlerse, kulübün belini kıranlar da, servetine servet katanlar da, bu kulübü ve dolaysıyla bizi siyasete mahkum bırakanlar da onlardır. 100 milyon civarında eski yönetimin dolar borçlanması ve kullandığı kredi faizlerinden dolayı, faiz ve kur farkı ödedik. Belki takım olmayı başaramadık. Hatamız var. Ancak bıraktığımız kadronun değeri, bir önceki yönetimin bıraktığı kadro değeri ile mukayese bile edilemez. Eldeki yabancıların, yarın satıldığında çok iyi bir sermaye olacağını herkes görecek."

"TARAFTAR HAKKINI HELAL ETSİN"

Yeni başkan Muharrem Usta’nın kendisinin iyi bir dostu ve arkadaşı olduğunu da sözlerini ekleyen Hacıosmanoğlu, açıklamasının sonunda şunları söyledi:

"Onunla hiçbir sorunum olmaz. Umarım onu rahat bırakırlar. Bıraksınlar ki adam çalışabilsin. İşi zor. Borçlar bir şekil aşılır, zorluk ondan değil. Camia içindeki hainlikler, umarım çalışmasına engel teşkil etmez. Benden de ne isterse üzerime düşeni her zaman yaparım. Ben yürekten bir Trabzonsporluyum. Benim, (Aman Muharrem başarılı olmasın) şeklinde bir egom asla olamaz. Trabzonspor’u kim şampiyon yaparsa, onu omuzlarımda taşımaktan asla çekinmem. Taraftarımız hakkını helal etsin. Ben taraftara hakkım varsa helal ediyorum. Onların mutlu olması için çalıştım her zaman. Fakat buna müsaade etmeyen, camia içindeki güçlerdi. Çünkü onlar Aziz Yıldırım ile birlikte olmayı Hacıosmanoğlu’nun olmamasına tercih ettiler."