İhracatçı: Kurda gerileme bizi titretiyor, Merkez Bankası önlem alsın

İhracatçı, TL'nin değer artışından kaygılı. Dolar ve euroda görülen oynamalardan rahatsızlık duyan sektör; Merkez Bankası'nı etkin olmaya, tedbir almaya davet ediyor.

İhracatçı: Kurda gerileme bizi titretiyor, Merkez Bankası önlem alsın

İhracatçı, TL'nin değer artışından kaygılı. Dolar ve euroda görülen oynamalardan rahatsızlık duyan sektör; Merkez Bankası'nı etkin olmaya, tedbir almaya davet ediyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, kurda gerilemenin maliyetlerini artırıp karlarına sekte vuracağını ifade ediyor. Büyükekşi, bu anlamda Merkez Bankası'nı ihtiyatlı değil proaktif davranmaya çağırıyor.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamuller İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz ise dolar 180'in altına indiğinde rekabet güçlerini yitirdiklerinden yakınıyor. Akyüz, bu ortamda Merkez Bankası'nın devreye girmesini talep ediyor.

İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, " İlaç tedavilerine vücut alışıyor. İlacı birden kesin, hemen titremeler meydana geliyor. Kurda da durum böyle. 1,80'in altı bizi titretiyor. Artık Merkez Bankası bizi titretmesin." diyor.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi ile Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu da euroda görülen dalgalanmalardan dertli olup Merkez Bankası'ndan önlem alması gerektiğini dillendiriyor.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete de aksine şu an kur adına her şeyin normal olduğunu, Merkez Bankası'nın müdahalesini gerektirecek bir ortam olmadığını vurguluyor.

ABD ve Avrupa ekonomilerinde olumlu havaya bağlı olarak ilerlemekte olan ülkelere yatırımcı yönelimi arttı. Bu durum kurun gerilimesine sebep oldu. Doların 1,80, euronun 2,20 seviyelerine gelmesi ülkeye sıcak para girişini artırırken, ihracatçıyı tedirgin ediyor. Konu ile ilgili Cihan'a açıklamalarda bulunan sektörün önde gelen isimlerinin görüşleri şöyle:

BÜYÜKEKŞİ: TL'NİN DEĞERLENMESİ REKABET GÜCÜMÜZÜ SEKTEYE UĞRATIR
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi:

"İhracatın büyümeye katkısını sürdürebilmesi için, TL'nin değeri büyük bir önem arz ediyor. Dünyada durulmaya bağlı olarak faizlerde ve getirilerde yeni bir gerileme söz konusu. Burada Türkiye'de faizlerin göreli olarak fazla olmasından dünya ile getiri farkları açılıyor. Şu an uygulanan faiz oranları Türkiye'yi bir çekim merkezi yapıyor. Buna bağlı olarak da son dönemde, aylık cari açıktan daha fazla sermaye girişi görülüyor. Sepet kur ocak ayından bu yana 2,16'dan 1,98'e geriledi. Yüzde 8,6 oranında bir kayıp var. Oysa ekonomi olarak çok güç bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir ortamda TL'nin yeniden değerlenme sürecine girmesi rekabet gücümüzü yeniden erozyona uğratabilir.

Sepet kurun değerinin 2 TL'nin altına gerilemesi, bundan sonra karlılığın azalması bir yana, müşteri ve piyasa kayıplarına sebep olacaktır. Biz, son dönemde Merkez Bankası'nın aşırı ihtiyatlı davrandığını görüyor ve Merkez Bankası'nı proaktif davranmaya davet ediyoruz."

AKYÜZ: DOLARDA 1,80'İN ALTI İHRACATA ZARAR VERİR
İKMİB Başkanı Murat Akyüz:

"İhracatçılar olarak talep ettiğimiz kur seviyesi malum. Kur, 1,80'in altına indiğinde rekabet gücümüzü yitiriyoruz. Dolar-euro paritesi bağlamında da zarar görüyoruz. Çünkü bizler, dolar ile alıp euro ile satıyoruz. Para piyasaları tabii geçtiğimiz aylarda bu kadar süratli değişmemişti. Bu yönü ile ihracatçı aleyhine durum var. Merkez Bankası'nın aktif davranmaması, bu gevşemeye taviz vermesi cephemizde kaygı ile karşılanıyor. Gayemiz, bu kadar uzun zamandır ihracat odaklı ekonomi yürütürken edinilen müşteriler, ani değişimlerle sıcak para girişi ile değişmemeli. Bu dönemde Merkez Bankası aktif davranmalı.

1,80 sektörümüz için kritik eşik. 1,80'in altı orta ve uzun vadeli ihracata zarar verir. Çünkü anlaşmalarımızı 1,80'den yaptık. Kur ne kadar gerilerse ihracat o kadar darbe alır. Yoksa süratli değişimler, aleyhte değişimler ihracatçıyı ihracattan soğutuyor. Ayrı sektörlere ya da iç piyasaya odaklı çalışmayaya başlıyor. Tabii bütün bunlar da iharcat odaklı ekonomiye zarar veriyor. "

GÜLLE: SICAK PARA GEÇİCİ, İHRACATÇI KALICI
İTHİB Başkanı İsmail Gülle:

"Ülkelerin önemli bölümünde faiz indiriminin ardından TL'de faiz değişimi olmaması Türkiye'yi sıcak paranın merkezi olma durumuna getirdi. Tabii Türkiye, bölgede istikrarlı konumundan dolayı bu tür paraların sığınağı, limanı gibi görülüyor. Birileri Türkiye'de bu ortamdan yararlanırken; ülkenin üreticisi, ihracatçısı sıkıntı içinde. Davul bizim tokmak başkasının elinde. Onun çaldığı türküye göre oyun oynuyoruz. Bu sıcak paranın bize belirlediği rotada ritim bozukluğu var. Bu da bizi mutsuz ediyor. Para kaybettiriyor. Kura bağlı olarak kayıplarımız var. Ama reel olarak paradan para kaybediyoruz. Bu da tabii bizim gibi reel olarak gelirini üretime, ihracata endeksleyenleri rahatsız ediyor. Biz kurun spekülatif olarak yukarı çıkmasını talep etmiyoruz, spekülatif olarak aşığı inmesini de talep etmiyoruz. Yüzde 5-10 karı geri getirme gayretindeyiz.

İlaç tedavisi yaptığınızda vücut alışıyor. İlacı kestiğinizde bir titreme meydana geliyor. Kurda da durum böyle. 1,80'in altı bizi titirüyor. Artık Merkez Bankası bizi titretmesin. Çünkü bu sıcak paralar geçici, gelip gider. Ama biz kalıcıyız, buradayız."

TANRIVERDİ: MERKEZ, ACİLEN EUROYA MÜDAHALE ETMELİ
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi:

"Avrupa'da olan bitenlere duyarlıyız. Türkiye'ye giren yabancı para ile birlikte TL'nin değer artışını dikkatle takip ediyoruz. İhracatçı adına her geçen gün dağılan piyasalar anlamında sıkıntı görülürken; şu an bir de tekrar kur sorunu oluşmaya başlıyor. Kesinlikle sepet kur 2,10'un altına inmemeli. Merkez Bankası'nın burada aktif bir rol oynaması gerekiyor. 2,10 ya da 2'nin altında her türlü sepet kur Türkiye ihracatını tehlikeye atar. Şu an Avrupa'ya ihracat yapan firmalar için sıkıntı var. Parite ve sepete bağlı değişimlerden kaynaklı maliyetler arttı. Karlılıklar geriledi. Döviz kurunda yüzde 15 iniş var. Euro 2,50 idi şu an 2,20 seviyelerinde, 2'nin altına inecek. Böyle bir kurla ihracat şansımız daralıyor. Bu kadar kayıpla kolay değil.

Avrupa bunalımı ve kıtaya maliyetlerin artması ile her şey güçleşir. Biz, Merkez Bankası'ndan acilen euro tarafında müdahale bekliyoruz. "

SABUNCU: REKABETÇİ KUR, ENFLASYON ORANINDA ARTIRILMALI
OİB Başkanı Orhan Sabuncu:

"Otomotiv ihracatının yüzde 90'ı euro ile oluyor. Doğal olarak bizi yakından ilgilendiriyor. Otomotivde doların dolaylı, euronun da doğrudan rolü var. Biz, 1 sene evvel rekabetçi kurun enflasyon oranında artmasını savunduk. Şu an pariteden dolayı kur geriliyor. Bu, rekabet bakımından iyi değil. Korkumuz kurun daha da gerilemesi. Kurda sınırı 1 seane evvel 2,40 olarak ilan ettik. Ardından 2,20 nin altına inmemesini savunduk. Enflasyonu katarsak şu an euroda sınır 2,40'ın altında olmalı.

Merkez Bankası bu konuda nasıl tedbir alacağını bilemeyiz ama bildiğimiz kurların gerilememesi gerektiği. Burada oynamalardan otomotiv menfi etkileniyor. Bu etki hemen görülmez. Bunu 4-5 seneye dağıtırız. O zaman daha çok görürüz. Bir defa proje almada güçlükler ortaya çıkıyor. Şu an iş alamazsanız 2-3 sene sonra başlayan projeyi alamazsınız. Yürüyen işlerde de karlılık yitiriliyor, zarara dönüyor. Merkez Bankası bir şekilde bunu dengelemeli. En büyük sorun pariteden kaynaklanıyor. Paritenin ineceğini öngörerek tedbir almalı, Merkez Bankası."

METE: ŞU AN HER ŞEY NORMAL, KAYGI VERİCİ BİR DURUM YOK
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete:

"İhracatçı için normal olan kurun 1,70-1,80 bandında olması. Ama 1,80 seviyelerine alışınca ve aşağı çekilince moraller bozuluyor. 1,70-1,80 bandı normal. Ama yatay görünüm, ufak tefek inişler çıkışlar acaba mı dedirtiyor. Ama hakikatinde üretici, iharcatçı aşırı değerli TL'den hoşlanmıyor.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ihracatçının yanında konumlanıyor. Şu an müdahale gerektiren bir durum da yok. Şu an her şey normal, kaygı verici bir durum yok. Parite gerilerdeydi şu an toparladı. Ama evveliyatında ihracatın indi, kayıplarımız oldu. Bu ay toparlanır. Dolar ile hesaplıyoruz ama euro bölgesine sattığımız ürünler makas aleyhimize işliyor. "