İran'ın boşluğunu Türkiye dolduracak
İran'a yönelik ABD'nin ikinci aşamada devreye aldığı yaptırımların bölge ekonomisine yansımaları tartışılırken uzmanlar, yaptırımlar nedeniyle İran'dan ithalatın azalmasıyla Irak pazarında Türk ürünlerinin etkili olabileceğini belirtti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, AA muhabirine, Irak'ın özellikle günlük tüketim mallarında ucuz olması nedeniyle bugüne kadar İran ürünlerini tercih ettiğini anımsatarak, "Et, yumurta, kuru bakliyat gibi gıda ürünleriyle plastikten üretilen petrole dayalı ürünler ve inşaat ürünleri dahil birçok kalem artık İran'dan gelemeyecek. İran'dan alınan ürünler şimdi Türkiye'den tedarik edilecek, bu Türkiye için bir fırsat olacak. İran'dan mal temin etmekte zorlanan Irak, bu boşluğu Türkiye ile dolduracaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu kapsamda, Iraklı ithalatçıları Türkiyeli firmalarla tanıştırdıklarını aktaran Taha, Türkiye ile Irak arasındaki ekonomik ilişkilerin potansiyelin gerisinde olduğunu ifade etti.
Taha, iki ülke arasında güçlü ekonomik ilişkilerin kurulmasına ve ihracatın artırılması gerektiğine işaret ederek, Irak'ta ve Türkiye'de yeni kurulan hükümetlerin bu hedefe ilişkin iş birliklerinin önem taşıdığını söyledi.
Irak'ta iki gümrük kapısının olmasının ilişkileri olumsuz etkilediğine değinen Taha, "Bu uygulama ürünlerin maliyetini artırıyor. İkinci gümrük kaldırılmalı, yeni bir sınır kapısı açılmalı, Ovaköy Sınır Kapısı faaliyete geçirilmeli. Irak tarafı buna sıcak bakıyor." ifadelerini kullandı.
"Türk şirketleri hızlıca girişimlerde bulunmalı"
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) Ekonomi Direktörlüğünden Araştırmacı Şerif Dilek de Irak'ın İran ile ticari iş birliğinin sadece enerjiyle sınırlı olmadığını söyledi.
Irak iç pazarındaki tüketim ürünlerinde Türkiye'nin en büyük rakipleri arasında İranlı şirketlerin bulunduğuna dikkati çeken Dilek, "ABD işgalinden sonra Tahran'ın Bağdat üzerinde artan siyasi nüfuzu ekonomik ilişkilerinin perçinlenmesinde büyük oranda etkili oldu. Bugün yaptırımlarla boğuşan bir İran'ın, artık rahat ve kolay bir şekilde Irak piyasasında varlık göstermesi ve hareket etmesi güçleşecektir. Bu süreçte Türkiye hem Bağdat hem Erbil ile ekonomik ilişkilerini daha üst bir seviyeye taşımalıdır." dedi.
Dilek, Türkiye'nin İran'dan boşalacak Irak iç piyasasında daha etkili olması için önüne çıkan bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğinin altını çizerek, Irak'ın geçici muafiyeti olsa bile daha sonrası için ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanmasında Türk şirketlerin hızlı bir şekilde girişimlerde bulunmasının gerektiğini ifade etti.
Irak merkezi hükümetinin kontrol ettiği yerlerle Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) önemli şehirlerinden Süleymaniye ve Erbil'in potansiyel ihracat pazarları olarak ön plana çıktığına dikkati çeken Dilek, şöyle devam etti:
"Burada İranlı şirketlerin büyük ağırlığı bulunmakla birlikte İran'dan gıda ithalatı arzında sorunlar yaşandığı da bilinmektedir. Türkiye gıda ve tarım ürünleri ile inşaat malzemeleri ve müteahhitlik hizmetleri başta olmak üzere tekstil, otomotiv, makine ve elektronik ürünleri ihraç etmeye yönelebilir. Tabii bu arada ikili ilişkilerin geliştirilmesi için IKBY'nin tek taraflı gerçekleştirdiği referandum sonrası kaybolan güven ortamının tekrardan kurulmasının önemli olduğunu da belirtmek lazım."
Irak ile ticaret 15 yılda 11 kat arttı
AA muhabirinin Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin sosyal, politik ve kültürel bağlarının güçlü olduğu Irak ile derin ticari ve ekonomik ilişkileri dikkati çekiyor. 2011'de Türkiye'nin ihracat pazarları arasında Almanya'nın ardından ikinci sıraya yükselen Irak'a ihracat 2013'te yaklaşık 12 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaştı.
Irak Savaşı'nın başladığı 2003'te yaklaşık 870,7 milyon dolar olan Türkiye ve Irak arasındaki dış ticaret hacmi, geçen yıl 10,6 milyar dolara yükseldi. Geçen yıl, Türkiye'nin ihracat pazarları arasında yüzde 5,8 payla 4. sırada yer alan Irak'a ihracat 9 milyar dolar olurken, ülkeden yapılan ithalat 1,5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Türkiye'nin Irak'a ihraç ettiği ürünler arasında geçen yıl mücevherat, altın, buğday unu, tavuk eti, yumurta, bisküvi, mobilya, ayçiçeği yağı, hijyenik havlu ve bebek bezleri, demir-çelikten inşaat ve aksamı, hazır giyim ürünleri, çikolatalı mamuller ve deterjan başı çekti.
Altın, petrol yağı kalıntıları, hurda plastik ve kağıtla sığır derisi ise Irak'tan en çok ithal edilen kalemler arasında yer aldı.
Türk müteahhitlik firmaları için önemli potansiyele sahip olan Irak'ta, Türk firmaları, çeşitli konut projelerinden askeri tesislere, yol, köprü, baraj gibi altyapı projelerinden okul, hastane gibi sosyal tesislere pek çok alanda faaliyet gösteriyor. İlk olarak 1981'de Irak müteahhitlik pazarına giren Türk firmalarının bu ülkedeki faaliyetleri, savaş sonrası dönemde ivme kazanan altyapı ve üstyapı yatırımları sebebiyle 2003 itibarıyla ivme kazandı. Türk firmaları Irak'ta 2012 yılına kadar 12,9 milyar dolar değerinde 645 proje üstlendi.
TÜİK verilerine göre 2008-2017 dönemine ilişkin Türkiye-Irak dış ticaret değerleri (milyon dolar) şöyle:
Yıl İhracat İthalat Hacim Denge
2008 3.917 133 4.050 3.784
2009 5.123 120 5.243 5.003
2010 6.036 153 6.189 5.883
2011 8.310 86 8.396 8.224
2012 10.830 149 10.979 10.681
2013 11.958 146 12.104 11.812
2014 10.896 268 11.164 10.628
2015 8.558 297 8.855 8.261
2016 7.640 836 8.477 6.804
2017 9.057 1.528 10.584 7.529