"İşçilerin yüzde 90'ı kıdem tazminatı alamıyor"
Çalışma Hayatı-İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Resul Kurt, kıdem tazminatı ve olası bir yeni düzenleme hakkında sorularını yanıtladı.
Kıdem tazminatının, işçinin işverene sadakatle yaptığı hizmetin karşılığı olduğunu belirten Kurt, "Kıdem tazminatı, işçinin her bir yıllık çalışması karşılığında 30 günlük ücreti tutarında yapılan bir ödeme olup, brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Para ve parayla ölçülebilen işçinin bütün ayni, nakdi kazançları dahil edilir. Kıdem tazminatından gelir vergisi ve sigorta primi kesilmez. Sadece damga vergisi kesilir" bilgilerini verdi.
Kurt, kıdem tazminatında bir yılın 365 gün olarak hesaplandığını aktararak, kıdem tazminatına "İşveren tarafından ahlak ve iyi niyet kuralları dışında yaptığı fesihlerde, işçi tarafından yapılan haklı nedenlerle fesihte, askerlik sebebiyle, emeklilik sebebiyle, kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi ve işçinin ölümü halinde" gibi durumlarda hak kazanıldığını söyledi.
Kıdem tazminatında tavan tutarın 4 bin 92 lira 53 kuruş olduğunu anımsatan Kurt, şöyle devam etti:
"Kıdem tazminatı uygulanmasında sürekli iş değiştirilmesi, bazı nedenlerden dolayı işten ayrılması gibi durumlarda bu hak doğmuyor. Bazen işçi kıdem tazminatına hak kazanmasına rağmen iş verenin iflas etmesi, kaçması gibi durumlarda kıdem tazminatı alabilme imkanı olmuyor."
Kurt, Türkiye'de ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, işe iade davaları gibi sistemlerin varlığına dikkati çekerek, bu sayede işçilerin 4 maddede kendilerini emniyete aldıklarını söyledi.
Türkiye'nin işçi hakları konusunda giderek daha iyi bir ülke haline geldiğini aktaran Kurt, olası kıdem tazminatı düzenlemesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
- "İşçilerin yüzde 90'ı kıdem tazminatı alamıyor"
"İşçilerin neredeyse yüzde 90'ı kıdem tazminatı alamıyor" diyen Kurt, şartlar oluşsa da iş verenden kaynaklı durumlarda kıdem tazminatının ödenemediğini söyledi. Kurt, kıdem tazminatı konusunun çok yönlü düşünülmesi gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Bu düzenleme işçilerin tamamının kıdem tazminatıyla ilgili haklardan yararlanabilmesine dönük bir konudur. Bu çerçevede kıdem tazminatıyla ilgili yapılacak bir sistem herkesi ilgilendiriyor. Çok hassas davranılması, işçi ve iş verenlerin hakkaniyet ölçüsünde bir araya gelmesi gerekir. Bu sistem de şöyle olabilir: 'Bireysel emeklilik sistemine benzer bir sistem kuralım. Kurulan sisteme iş veren belli miktarda katkıda bulunsun, işçi tıpkı banka hesabını görür gibi kıdem tazminatı hesabında ne kadar para olduğunu görsün.' Bu açıdan bakılınca iş verenin belli miktarda prim ödemesi, devletin de işsizlik sigortası primlerini yüzde 1,5 veya 2 azaltması suretiyle iş verenin yükünü hafifletmesi mümkün olabilir."
"Düzenlemede işçi ve iş verenin karşılıklı rızası önemli"
Sonraki aşamada ise bireysel emeklilikteki vergi avantajının kıdem tazminatına da getirilebileceğini anlatan Kurt, sistemde belirli bir süre kalınması halinde devletin de belli oranda katkı yapabileceğini ifade etti.
Kurt, bu sayede iş verenin yükünün azaltılacağını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sistemin nasıl olacağıyla ilgili kesinleşmiş bir şey yok. Çalışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın da üstünde ısrarla durduğu konu işçi ve iş verenin gönül rızasıyla düzenlemeye evet demesidir. Önemli olan işçi ve iş verenin ortak bir metin üzerinde uzlaşma sağlamasıdır. Burada temel problem 365 günlük kıdem tazminatını dikkate aldığımızda bir aylık ücretin içerisinde 8,32'ye denk geliyor. Aylık ücreti 2 bin liraysa bunun yüzde 8,33 kadar da kıdem tazminatı yükü oluyor."
"Yeni düzenleme kadınların iş gücüne katılmasını teşvik edecek"
İş verenin bunun 30 gün değil de 15-20 gün üzerinden hesaplanması gibi bir talebi olduğunu anlatan Kurt, işçilerin de buna sıcak bakmadığını ifade etti. Kurt, bu oranda değişiklik yapılıp yapılmaması konusunda bir şey söylemek için erken olduğunu aktararak, yasa taslağının tarafların iradesine sunulmasıyla sürecin başlayacağını dile getirdi.
Kurt, kadın işçilerin evlenme durumunda aldıkları kıdem tazminatı hakkında ise şunları söyledi:
"Evlenme nedeniyle kadına kıdem tazminatı verilmesi kadın işçiyi çalışma hayatından alıkoyuyor. Bugünkü mevcut şartlarda kadınların iş gücüne daha çok katılımını savunurken, kadınları iş dünyasından ayrı koyacak bir düzenleme doğru değil. Bunu etraflıca değerlendirmek lazım. Veya bir işçi kardeşimiz askere gittiğinde kıdem tazminatı almazsa döndüğünde aynı yerde çalışmaya devam ediyor. Bunların hepsi tartışılabilecek konular. Emeklilik, ölüm veya bir süre koyarsanız bu anlamda kıdem tazminatıyla ilgili koşulları genişletebilirsiniz."