İşte dolandırıcıların yeni hedefi

TÜSODER Genel Başkanı Ağaoğlu vatandaşı dolandırıcılara karşı uyardı ve ekledi: Kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesi hiç de kolay değil.

İşte dolandırıcıların yeni hedefi
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Aydın Ağaoğlu, dolandırıcıların, banka masraflarında olduğu gibi kayıp kaçak bedelinin kısa sürede iadesini sağlayacakları vaadiyle vatandaşları, 90-200 lira arasında bedelle boş dilekçe örnekleri satarak mağdur etmeye başladığını belirterek, kayıp kaçak bedelinin tüketiciye iadesinin mevşut şartlarda hiç de kolay olmadığını söyledi.

Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, son günlerde elektrikte kayıp kaçak bedellerinin tüketiciye yansıtılması ve bunların iadesi konusunda bilgi kirliliği yaşandığını vurguladı. Uzunca bir süredir elektrik dağıtım şirketlerinin tüketicilerden belirli bir oranda kaçak bedeli tahsil ettiğini dile getiren Ağaoğlu, tüketicilerin bu bedelleri geri almasının hiç de söylendiği gibi kolay olmadığını anlattı. Bu konuyla ilgili tüketicilerin ikinci kez mağduriyet yaşayabileceği uyarısında bulunan Ağaoğlu, şunları kaydetti:

"Dolandırıcılar, banka masraflarında olduğu gibi kayıp kaçak bedelinin kısa sürede iadesini sağlayacakları vaadiyle vatandaşları, 90-200 lira arasında bedelle boş dilekçe örnekleri satarak mağdur etmeye başladılar. Konu kamuoyuna yanlış şekilde yansıtıldığından bazı açıkgöz, uyanık, fırsatçılar yine boş dilekçe satışı ile parasını geri alma uğraşındaki tüketicileri dolandırmaktadır. Tüketicilerin bu konuda yargı yoluna başvurmadan ya da dolandırıcıların tuzağına düşmeden önce iyi düşünmesi gerekmektedir. Çünkü bu bedelin geri iadesi hiç kolay değil. Bu yüzden tüketicilerin, kendilerini arayan dolandırıcılara kanmamasını istiyoruz."

Yaklaşık 3 yıl önce abone lehine sonuçlanmış elektrik kayıp kaçak bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararının bağlayıcı olmadığına dikkati çeken Ağaoğlu, "Sadece o dosya için hüküm ifade eder. Diğer yandan aksi yönde, yani abone aleyhine pek çok mahkeme kararının yanında Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin hükmü de mevcuttur. Kayıp kaçak bedeli fatura tutarı üzerinden değil, çıplak elektrik bedelinden 2014 yılı için yüzde 18,5 alınmaktadır" diye konuştu. Ağaoğlu, bazı hakimlerin, dağıtım şirketlerinin aldığı bu bedellerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) düzenlemesine dayandığından o karar iptal edilmedikçe şirketlerin bu bedeli almak zorunda olduğunu kabul ettiğini bildirerek, "Bazıları da konunun idari yargı tarafından EPDK düzenlemesinin iptali ile çözümlenebileceğini ifade ediyorlar. Bir kısmı da tüketiciye yansıtılmasının haksız olduğuna hükmediyorlar" ifadesini kullandı.

KAÇAK BEDELİ ALAYIM DERKEN ZARARA UĞRAMAYIN

Ağaoğlu, tüketicilerin geçmişe dönük bu bedelleri alabilmesinin, bireysel ve uzun sürecek riskli bir mücadele gerektirdiğini ve davanın kaybedilme riskinin de bulunduğunu belirterek, "Dava kaybedildiğinde ise karşı tarafın avukatlık ve bilirkişi ücreti ile tebligat giderleri tüketiciye yüklenecektir" dedi. Ortalama 100 lira tutarındaki faturada yaklaşık 10-11 lira kayıp kaçak bedeli bulunduğunu ve bunun yılda 120 lira, 10 yılda bugünün parasıyla bin 200 lira yapacağını anlatan Ağaoğlu, dağıtım şirketlerinin bu parayı alıp kasalarına koymadığını, EPDK'ya devrettiğini söyledi.

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ 4 YIL SONRAYA KARAR VEREBİLİR

Ağaoğlu, EPDK'nın da 21 dağıtım şirketine, kaçak oranlarına göre paylaştırdığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani bu devletin aldığı bir para. EPDK, 2014 için çıplak enerji tutarının yüzde 18,5'u olarak belirlediği bu bedeli, tüm abonelerden eşit oranda tahsil ettirdikten sonra her dağıtım şirketine bölgesindeki kayıp kaçak oranına paralel pay ediyor. Yani bir firmanın kaçak oranı bölgelerinde yüzde 70 ise o bölgedeki abonelerden yüzde 18,5 toplayıp, EPDK havuzuna bırakıyor, daha sonra o havuzdan payını alıyor. Üstelik kısa süre öncesine kadar bu dağıtım şirketleri devlete aitti, şimdi özel şirketlerin. Kamuya ait olduğu döneme dair kaçıp kaçak bedellerini, şimdi özel şirketlerin geri ödemesi beklenemez."
Kayıp kaçak bedellerini şirketler belirtmediği sürece abonenin hesaplamasının zor olacağına işaret eden Ağaoğlu, şöyle konuştu:

"Tüketici hakem heyetlerine 3 bin 300 liranın altındaki çekişmeler için başvuru zorunludur. Mahkemeye gidilirse dava ret edilir. 3 bin 300 lira ve üzeri için mahkemelere başvurulmalıdır. Tüketici hakem heyetleri, banka şikayetleri yüzünden tıkanmış, bir yıl sonrasına gün verebiliyorken, milyonlarca elektrik abonesinin başvurunu karşılayamaz, 3- 4 yıl sonraya gün vermeye başlarlar."

MACUN TÜPTEN CIKTI,GERİ GİRMESİ ZOR

Ağaoğlu, tüketicilerin bu konuda tüketici hakem heyetleri ya da mahkemelere başvurmak yerine TBMM Dilekçe Komisyonu'na, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na, en önemlisi Cumhurbaşkanına mesaj göndermelerini ve bir düzenleme yapılmasını istemeleri gerektiğini tavsiye etti. "Böylece, kaçak kullanan hırsızların elektrik bedelinin hukuka ve adalete aykırı olmasına rağmen dürüst aboneye yansıtılmasının önlenmesini sağlayacak düzenlemeler yapılabilir" diyen Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Bugüne kadar ödenenler bir tarafa önemli olandan bundan sonra alınmamasının sağlanmasıdır. Macun tüpden çıktı, geri girmesi zor. Çünkü bu konuyla ilgili tüketici karşısında 3 ihtimal var. Birincisi, tüketici hakem heyetinin ne şekilde olursa olsun kararını görüşen yetkili mahkeme elektrik dağıtım şirketinin savunmasında ifade ettiği kaçak bedelinin EPDK tarafından belirlenmesinden ötürü konunun idari yargı Danıştay'ın görev alanında olduğuna hükmederek tüketiciyi haksız bulacaktır. İkincisi, tüketici mahkemesi hakimi, kayıp kaçak bedelini kendi inisiyatifiyle ve talebiyle tahsil etmediğinden dağıtım şirketinin haklı olduğuna hükmedecektir. Üçüncüsü tüketici lehine karar verilebilir ancak bu sonuca gitmek oldukça riskli."