JCR Türkiye'nin kredi notunu artırdı
Fitch ve Moody’s’in ardından JCR de Türkiye'nin kredi notunu "yatırım" seviyesine yükseltti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating Agency’nin (JCR), Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunu iki basamak artırarak "BBB-"ye yükselttiğini belirterek, "Böylelikle ülke kredi notumuz, Fitch ve Moody’s’in ardından JCR tarafından da "yatırım" seviyesine yükseltilmiştir" dedi.
Babacan, yaptığı yazılı açıklamada, bugün yapılan not artışının, Türkiye’nin başta Japonya olmak üzere pek çok piyasaya erişimini kolaylaştıracağını ve Türkiye’ye olan yatırımcı ilgisini artıracağını vurguladı.
Babacan, son dönemde yapılan not artışlarının, basiretli ve tutarlı ekonomi politikalarının kararlılıkla uygulanmasının bir sonucu olduğuna dikkati çekerek, "Gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar, kamu maliyesi ve para politikasındaki güçlü duruşumuz, zamanlıca uyguladığımız makro ihtiyati tedbirler küresel krizi başarıyla yönetmemizi sağlamıştır. Üç uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunun birden ülkemize ’yatırım’ seviyesinde kredi notu vermesi büyüme ve istihdam konusundaki performansımızın, ulaştığımız çok daha güçlü ve dengeli ekonomik yapının dünyada ne kadar geniş bir takdir kazandığını göstermektedir’ ifadelerini kullandı.
"NOT ARTIŞINI KADIN HAKLARI BİLE ETKİLİYOR"
Türkiye’nin notunu iki kademe birden artırarak BBB- ile yatırım yapılabilir seviyeye yükselten Japan Rating Agency’nin (JCR) Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Ökmen, ülke notlarının belirlenmesinde ekonomik veriler kadar kadın hakları gibi sosyal gelişmelerin ve politik risklerin de önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
JCR’ın not artışına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ökmen, Türkiye’de para politikalarının yönünün büyümeyi destekleyici niteliğe büründüğünü belirterek, "Uluslararası koşulların mevcut pozisyonu, Türkiye’de var olan yüksek dış kırılganlık seviyesini azaltmaktadır. Kamu maliyesi dengelerinin ekonomiyi destekleyici konumu, daha da güçlenerek sürmektedir" dedi.
Ekonomik parametrelerin dengeleri, makro hedef ve beklentilerin gerçekleştirilme olasılığını artıracak ve kolaylaştıracak bir kompozisyona ulaştığına işaret eden Ökmen, finansal piyasalarda gri ve belirsiz alanların biraz daha azaldığını kaydetti.
Ökmen, hükümetin orta ve uzun vadeli program ve planlamalarının, tüm sorunların temelini oluşturan tasarruf açıklarını azaltacak dinamiklerin güçlenmesine katkı sağlamakta olduğuna dikkati çekti.
"Maalesef bu güne kadar Türkiye’nin ülke notlarının aşağı düşmesinde politik faktörler oldukça etkili olmuştur"
Kamuoyunun pek dikkatine gelmeyen ancak reyting kuruluşlarının metodolojilerinde politik riskler içerisinde olmak üzere incelenen ilginç başka konulara da değinen Ökmen, "Örneğin; nüfus, konut ve demografik faktörler, köy ve kent dağılım durumu, iç ve dış göç durumu, insan hakları, sağlık sistemi, gıda ve beslenme, özürlü yaklaşımı ve uygulamaları, okul sayıları ve yeterlilik, öğrenci başına düşen eğitim harcamaları analizleri, müze, tarihi eser korumacılığı ve ziyaretçi sayıları, tiyatro, opera, bale, sinema vb. alanlara özgü istatistikler; spor, sporcu, antrenör ve tesis analizleri, çevre ve enerji durumu, bilişim teknolojileri kullanımı gibi hususlar da incelenmekte ve verilecek notlara yansıtılmaktadır. Maalesef bu güne kadar Türkiye’nin ülke notlarının aşağı düşmesinde politik faktörler oldukça etkili olmuştur" diye konuştu.