Kurtulmuş: Ekonomiyi kötü göstermeye çalışacaklar
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, darbe teşebbüsünün Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin minimal olduğunu belirterek, '' Darbeciler ekonomiyi kötü göstermeye çalışacaklar'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bu kadar kuvvetli bir darbe teşebbüsü olmasına rağmen Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi minimaldir, marjinaldir ve çok şükür 22 Temmuz’dan itibaren de bu grafikler yukarıya doğru yükselemeye başlamıştır. Bu da Türkiye ekonomisinin yapısal olarak güçlü olduğunun göstergesidir." dedi.
Kurtulmuş, JW Marriott Otel’de düzenlenen Ekonomi Diplomasisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz’daki darbe girşimi sonrası ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
"Ekonomiyi kötü göstermeye çalışacaklar"
"Darbeyi yapan bu FETÖ'cü çete ve onların iş birlikçilerinin, ‘Yenildik’ diyerek kenara çekilmeyecekleri aşikardır.” ifadelerini kullanan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“..Şimdi önümüze daha çok algı operasyonları ve özellikle batı dünyasında oluşturdukları algı operasyonlarıyla Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışacaklar. Bu algı operasyonlarında da Türkiye ekonomisi üzerine yapacakları birtakım spekülasyonlar, yorumlar ve Türkiye ekonomisinin kötü gösterilmesine yönelik olarak yurt dışındaki faaliyetleri bir ayağı oluşturacak, diğer ayağı da insan haklarıyla ilgili konularda yapacakları tezahüratlar oluşturacak.
Dolayısıyla bizim kamu diplomasisi çevresinde 15 Temmuz sonrasındaki dönemde, iyi bir ekonomi diplomasisi oluşturmamız gerekiyor. Bununla ilgili olarak yurt içinde bütün ilgili taraflar, ekonomiyle ilgili derneklerimiz, vakıflarımız, Türk iş dünyasını yöneten kuruluşlar, bütün bunlarla iş birliği içerisinde hareket ediyoruz.”
"Geldi geçti diye bakamayız"
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında kamu diplomasisi çerçevesinde yapılan faaliyetlere ilişkin bilgi veren Kurtulmuş, çok yönlü bir mücadele sürdürüldüğünü bildirdi. Kurtulmuş, "(Geldi geçti) diye bakamayız. Bir taraftan bu darbeye katılmış olan bütün unsurların devletin bütün organlarından temizlenmesi için hiçbir şekilde taviz vermeden bu mücadele sürdürülecektir. Bunu yaparken de bir kere daha altını çizerek ifade etmek isterim; ne bu darbecilere karşı merhamet göstereceğiz ne de darbecilerden olmayan insanlara karşı adaletsiz davranacağız. Dolayısıyla hukukun üstünlüğü prensipleri çerçevesinde bu süreçler yürütülecek. Akla kara çıkarılacak. Bütün bu kara unsurlar, devletten temizlenecektir.” açıklamasında bulundu.
"Bütün bunlar Türkiye’de ekonomide bir dalgalanma ortaya koydu"
15 Temmuz ile 22 Temmuz arasında göstergeler bakımından darbe girişiminin Türkiye ekonomisine önemli bir zarar verdiğini söyleyen Kurtulmuş "..Bir taraftan faiz oranlarının yükselmesi, Borsa İstanbul’daki düşüşler, CDS’lerdeki düşüşler... Bütün bunlar Türkiye’de ekonomide bir dalgalanma ortaya koydu.
Bu kadar kuvvetli bir darbe teşebbüsü olmasına rağmen Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisi minimaldir, marjinaldir ve çok şükür 22 Temmuz’dan itibaren de bu grafikler yukarıya doğru yükselemeye başlamıştır. Bu da Türkiye ekonomisinin yapısal olarak güçlü olduğunun göstergesidir. Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarın devam etmesi yönündeki iradenin de kuvvetli olduğunun bir göstergesidir.
Ve inşallah çok kısa bir süre içerisinde önce döviz kurlarının normal seviyesine gerilemesi, faizlerin normal noktaya çekilmesi süreçleriyle birlikte ekonomi normal seyrine doğru gidecektir."
Kurtulmuş, bu süreçte ekonominin de mümkün olduğu kadar az etkilenmesini sağlayan bütün kuruluşlara teşekkür ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Meydanlarda darbeye karşı duruş sergilemekle, onların sözleri açıkça görüldü. Ekonomi alanında çok önemli başarıların ortaya konulduğunu söylemek isterim. Merkez Bankasının bu süre içerisinde iyi bir kamu diplomasisiyle bu süreci yönetmesi gerçekten önemliydi. Ayrıca Borsa İstanbul’un hiçbir telaşa kapılmadan bu süreci yönetmesi oldukça önemliydi. Ayrıca olumsuz bazı algı ve sözlere rağmen, genel olarak da yurt dışından Türkiye ekonomisini değerlendirenler, evet, negatif olanlar dahi mutedil bir negatiflik içerisinde bu süreci değerlendirdiler. Bütün bunların ortaya koyduğu bir sonuç oldu. Başta DEİK, TOBB olmak üzere ekonomiyle ilgili kurumlarımızın ilk günden itibaren çıkarak darbeye karşı durması takdire şayandır. Yabancı ortaklı olan yatırımcılarımızın, yabancı ortaklarını da ‘Aman telaş yok, Türkiye yatırım yapılmaya müsait bir ülkedir, pozisyonuna devam edin’ çağrıları değerliydi."