Merkez Bankasından para politikasında yeni bir sadeleşme adımı
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Yeni yapılacak kanuni düzenleme ile gelişmiş ülkelerle benzer şekilde, ayda bir gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu toplantısı sayısı azaltılacak, yılda en az 8 defa yapılacak" açıklamasında bulundu.
Şimşek, "Para politikası büyük ölçüde sadeleştirildi. Artık tek politika faizi olacak ve bu da çok sık değişmez. Bu anlamda 4 haftalık sürecin kısa olduğu düşünülüyor. Merkez Bankası esas görevine daha güçlü odaklanacak ve daha çok veriye bakma imkanına kavuşacak. Bu şekilde piyasaların da çok kısa vadeli verilere odaklanması azaltılmış olacak" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yeni yapılacak kanuni düzenleme ile gelişmiş ülkelerle benzer şekilde, ayda bir gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sayısının azaltılarak, yılda en az 8 defa yapılacağını bildirdi.
Şimşek, yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının Para Politikası Kurulu toplantılarında, temel öngörülerin, para politikalarına dair değişikliklerin, enflasyon raporu gibi önemli tarihlerin kamuoyuyla paylaşıldığını belirterek bu toplantıların yılda 12 defa yapıldığını hatırlattı.
Merkez Bankası Kanununun ilgili maddesine göre, Merkez Bankası Meclis toplantılarının ayda en az bir kez gerçekleştiğini anlatan Şimşek, söz konusu maddeye atıfla PPK'nın da ayda bir kez toplandığını söyledi.
Şimşek, banka meclisinin operasyonel, idari konularla ilgili bir yapı olduğunu belirterek, bu iki yapının toplantı tarihlerinin birbirine bağlanmış olmasının mantıklı ve dünya örnekleriyle uyumlu olmadığını ifade etti.
Toplantı zamanının para politikasının istikrarı, devamlılığı, esnekliği ve etkinliği amacına hizmet edecek biçimde doğrudan ve açıkça Para Politikası Kuruluna ilişkin kanun maddesi ile düzenlenmesinde fayda görüldüğünü vurgulayan Şimşek, bu kapsamda düzenlemeye gidilerek toplantı sayısının en az 8 defa yapılacak şekilde yeniden belirlendiğini kaydetti.
Şimşek, bu şekilde toplantı sayılarının gelişmiş ülkelerle uyumlu olacağının altını çizerek, 14 gelişmiş ülkenin 9'unda kurulun yılda 8 kez toplandığını, birçok gelişmekte olan ülkenin merkez bankasının da bunu aynen uyguladığını, bu yıl İsrail ve Güney Kore'nin de bu sayıları 8'e indirdiğini söyledi.
"Oynaklıklardan arınmış temel eğilimleri yansıtan tepki için zaman tanıyacak"
Şimşek, toplantı sayılarının azaltılmasının, kısa vadeli oynaklıklardan arınmış temel eğilimleri yansıtan analizlere dayalı, etkin bir para politikası tepkisi oluşturulması için Merkez Bankasına daha fazla zaman tanıyacağını vurguladı. Böylece bankanın daha uzun vadeli veriler ve bilgilerle analiz yapacağına dikkati çeken Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Merkez Bankası, para politikasını büyük ölçüde sadeleştirdi. Artık tek politika faizi olacak ve bu da çok sık değişmez. Bu anlamda 4 haftalık sürecin de kısa olduğu düşünülüyor çünkü Merkez Bankası genel trendi görebilmek istiyor. Artık tek bir politika faizi kullanılacağı için bunu aslında sadeleşmenin bir sonraki adımı olarak düşünebiliriz. Yani Merkez Bankası daha sade ve basit bir politika çerçevesine geçti, onunla uyumlu olarak PPK toplantı sayısını azaltıyor ki daha fazla bilgi setiyle hareket etsin. Merkez Bankası esas görevine daha güçlü odaklanacak ve daha çok veriye bakma imkanına kavuşacak. Daha fazla veriyle daha net ve basit mesaj verecek."
“Piyasaların kısa vadeli tepki hareketlerinin önüne geçilecek"
Piyasaların PPK toplantısı süreçlerinde veriler üzerinden yapılan tartışmaları yakından takip ettiğine ve kısa vadeli veriye odaklanabildiğine işaret eden Şimşek, bu durumun piyasalarda dalgalanmalara ve kısa vadeli tepki hareketlerine de sebep olabildiğini söyledi. Bunun Merkez Bankası iletişimi üzerinde de olumsuz etkilerinin görüldüğüne dikkati çeken Şimşek, toplantı sayısının azaltılmasının piyasaların çok kısa vadeli veriye odaklanmasının azaltılmasına katkı sağlayacağını belirtti.
Şimşek, piyasaların da orta vadeye odaklanmasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de çoğunlukla gıda fiyatları gibi yapısal unsurların da etkisiyle aylık enflasyon gelişmeleri ara trendi yansıtmamaktadır. Bu durum erken politika beklentisini de tetiklemektedir. Bu çerçevede kısa vadeli enflasyon beklentilerinin yönetilmesi de zorlaşmaktadır. Bu da bankanın fiyat istikrarında çok kısa vade yerine orta vadeye odaklanma çabasına destekleyici bir adımdır." ifadelerini kullandı.
"Merkez Bankasının iletişimini güçlendirecek"
Söz konusu düzenleme ile Bankanın iletişimini güçlendirecek yeni bir çerçevenin ortaya çıkacağını bildiren Şimşek, "Yakın dönem ve orta vadeli iletişimin daha net yapılmasıyla PPK kararları ve Enflasyon Raporu iletişimleri daha bütüncül hale gelecektir." dedi.
Toplantı sayısının azaltılmasının para politikasının orta vadeli fiyat istikrarına odaklanmasına yönelik kamuoyu algısının daha kuvvetli oluşmasına katkı sağlayacağını ifade eden Şimşek, ancak iç ve dış gelişmelerden kaynaklanabilecek, öngörülmeyen ve para politikasının acil bir tepki vermesini gerektirecek bir durumda Merkez Bankası Başkanının açıklanan takvim dışında kurulu olağanüstü toplantıya çağırma yetkisinin devam edeceğini söyledi.
Şimşek, söz konusu kanun değişikliğinin gelecek ay hayata geçmesinin beklediğini ifade etti.
“Bankanın para politikası araçlarını kendisinin belirlemesi esas olacak"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, para politikalarını temel önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunun altını çizerek, bunun da hükümetin beyannamesinde vurgulandığını hatırlattı.
Para politikasının finansal istikrarı da gözetecek ve fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişmemek kaydıyla, hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceğine işaret eden Şimşek, enflasyon hedeflemesinin de temel para politikası rejimi olmaya devam edeceğini söyledi.
Şimşek, Merkez Bankasının fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesinin, esas olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.