Merkez Bankası'ndan tarihin en dar faiz koridoru

TCMB PPK, faiz koridorunun üst bandında 50 baz puanlık indirime gitti. Kurlar ve piyasalar kararın ardında nasıl etkilendi? Dolar ne kadar oldu?

Merkez Bankası'ndan tarihin en dar faiz koridoru

TCMB faiz kararını PPK toplantısının ardından açıkladı. Merkez Bankası Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında koridorun üst bandında 50 baz puanlık indirime gitti. Kararın ardından kurlarda bir hareket yaşanmadı.
Dolar 2.8960 TL, Euro ise 3.281 TL seviyelerinden işlem görüyor.

Dolar ne kadar oldu?

Euro ne kadar oldu?

TCMB Haziran ayında faiz koridorunun üst bandını oluşturan gecelik marjinal fonlama faizini 50 baz puan indirerek yüzde 9’a çekti ve art arda dördüncü defa düşürdü.

Politika faizi olan bir haftalık repo faizini ise beklentiler doğrultusunda yüzde 7.5'te, faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borçlanma faizini ise yüzde 7.25 seviyesinde tuttu.

Merkez Bankası'ndan tarihin en dar faiz koridoru - Resim : 1

5 AYDA 2,25 PUAN FAİZ İNDİRİMİ

Merkez Bankası Şubat ayından bu yana art arda yaptığı 5 indirimle faiz koridorunun üst bandını 225 baz puan aşağı çekti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli bu hafta Reuters ile yaptığı söyleşide, kur ve gıda kaynaklı yükselişlerin yaşandığı enflasyonda her iki faktörün de artık baskı unsuru olmaktan çıktığını, böylece enflasyonun yılı yüzde 6-6.5 civarında tamamlamasını beklediğini söylemişti.

Gedikli, enflasyondaki düşüşe paralel faizlerin de aşağı gelmesini beklediğini belirterek, TCMB'nin 50'şer baz puanlık kademeli faiz indirim sürecinin olumlu olduğunu, devam etmesini beklediğini kaydetti.

Öte yandan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de önceki gün yaptığı açıklamada, faizlerin yatırımcının 'artık yatırım yaparım' dediği rakama doğru düşmesi gerektiğini, Türkiye'nin şu anda bu seviyeden uzak olduğunu söyledi.

Merkez Bankası'ndan tarihin en dar faiz koridoru - Resim : 2

PPK açıklamasında küresel oynaklıklara da dikkat çekildi

PPK faiz toplantısına; kurul üyeleri Murat Çetinkaya (Başkan), Ahmet Faruk Aysan, Erkan Kilimci, Murat Uysal, Abdullah Yavaş katıldı.

Para Politikası Kurulu (Kurul) tarafından yapılan açıklamaya göre, Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar verdi:

a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9,5’ten yüzde 9’a indirildi, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tuttu,

b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 7,5 düzeyinde sabit tutuldu,

c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutuldu, borç verme faiz oranı yüzde 11’den yüzde 10,5’e indirildi.

Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrettiğinin belirtildiği açıklamada, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediğinin altı çizildi.

İç talebin büyümeye pozitif katkı verdiği, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin dürdüğünün belirtildiği açıklamada, "Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir" ifadelerine yer verildi.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun kısa açıklamasında İngiltere'nin Brexit referandumuyla ilgili küresel oynaklıklara da dikkat çekildi.

PPK açıklamasında, "Yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış yaşanmıştır. Kurul, sıkı para politikası duruşunun, temkinli makroihtiyati politika çerçevesinin ve 2015 yılı Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmasının ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırdığını değerlendirmektedir. Bu doğrultuda Kurul, sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar vermiştir.
Son aylarda işlenmemiş gıda fiyatlarının olumlu seyri ve çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeye bağlı olarak enflasyonda belirgin bir düşüş gözlenmiştir. Bununla birlikte, hizmet enflasyonundaki ve birim işgücü maliyetlerindeki gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir.

Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır" denildi.

Faiz koridoru nedir, ne işe yarar?
Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranına ilişkin kararını duyururken bir borç verme, bir de borç alma faiz oranı açıklıyor. Enflasyon hedeflemesi rejimi uygulayan çoğu ülke merkez bankası ‘faiz koridoru’ denilen bir sistem uyguluyor.
Borç verme faiz oranı; geçici likidite sıkışıklığına düşen bir bankanın, Merkez Bankası’ndan kısa vadeli borçlanmak için ödemeyi kabul ettiği faiz oranı demek.
Merkez Bankası’nın borç alma faiz oranı ise, geçici likidite fazlası olan bir bankanın, bu fonunu değerlendirerek, bir faiz getirisi sağlamak için merkez bankasına bu fonu mevduat şeklinde yatırması halinde almayı kabul ettiği faiz oranı anlamına geliyor. Borç verme faiz oranı, borç alma faizinden yüksek olduğu için arada oluşan koridora da ‘faiz koridoru’ deniyor.
Merkez Bankası, son aylarda direkt politika faizine müdahale etmek yerine faiz koridorunu daraltıp genişleterek piyasalarda döviz kurlarını kontrol altına almaya çalışıyor.
Merkez Bankası bugün borç verme faiz oranını yüzde 9’dan yüzde 12.5’a çıkararak bankalara daha yüksek faizle borç vereceğini açıklamış oldu. Piyasa çevrelerinde bu kararın TL’de likidite sıkışıklığına yol açacağı belirtiliyor. Aynı zamanda bu kararın TL’yi değerli kılacağı, bunun da döviz kurundaki spekülatif artışa fren olması bekleniyor.