"Milli içki" yüksek vergiye yenildi
Rakı tüketimi vergi artışları nedeniyle düşüyor. 2013’te 42 milyon 337 bin litre civarında olan iç pazar tüketimi geçen yıl 40 milyon 267 bin litreye geriledi. Son dört yıldaki iç pazar tüketimi de yüzde 18 düştü.
Türkiye’nin milli içkisi rakıdaki iç pazar tüketimi her yıl iki kere arttırılan vergiler nedeniyle ithal içkilerle yarışta geri kalıyor. 2014’te rakı tüketimi vergi artışları nedeniyle yüzde 5 civarında düştü. Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç'ın haberine göre; 2013’te 42 milyon 337 bin litre civarında iç pazar tüketimi olan rakı geçen yıl 40 milyon 267 bin litreye geriledi. Son dört yıldaki iç pazar tüketimi de yüzde 18 civarında indi.
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre 2014’te alkol derecesi yüksek olan içki türlerinin neredeyse tamamında iç piyasa tüketimi artış gösterdi. Viski’de tüketim geçen yıl yüzde 24 artışla 4 milyon 903 bin litreden 6 milyon 97 bin litreye yükseldi. Rom tüketimi de aynı dönemde yüzde 20 artış gösterirken Cin’deki tüketim yüzde 17 oldu. Aynı dönemde brendi tüketimi yüzde 5 düşüşle 348 bin litreden 331 bin litreye gerilerken likör tüketimi de 1 milyon 773 bin litreden 2 milyor 65 bin bitreye yükseldi. 2014’te yüksek alkol derecesi yüksek olan içki tüketimi ise bir önceki yıla göre yüzde 1.43’lük sınırlı artış yaşadı. Son 4 yıldaki düşüş ise yüzde 7’yi aştı.
Rakı viskiyi solladı
2015’in başında yapılan vergi düzenlemesi ile şişe başına rakıdaki vergi yükü viskinin üzerine çıktı. Yeni yılda alkollü içeceklere yüzde 15’lik ÖTV zammı gelirken bu zam yılın ikinci yarısında tekrar yapılacak.
40 milyon litrenin altına düşerse tehlikeli
Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Derneği (GİSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Egemen Demirtaş, zamlar sonrası viskinin artık rakıdan daha ucuza satıldığını vurgulayarak, “Viskide litre saf alkol içeriği başına ÖTV 124.23 TL iken, rakıda ÖTV 107.72 TL. Ama rakının alkolü, üretim yöntemi nedeniyle 45 derece, viskinin ise genelde 37.5 derece. Bir şişe 70cl’lik viski için ÖTV 32.61 TL. Bir şişe 70cl’lik rakı için ÖTV 33.93 TL” açıklamasını yaptı. Demirtaş, Rakıda fiyatlar artınca tüketicinin ithal ve fiyatı düşük ürünlere yöneldiğine dikkat çekerek bunun çok tehlikeli bir durum olduğunu iç piyasa tüketiminin 40 milyon litrenin altına düşmesi halinde birçok üzüm ve anason üreticisinin bu alandaki üretimini durduracağı uyarısında bulundu.
Akoldeki ÖTV geliri ikiye katlandı
Alkollü içkilerin vergilerine yapılan zamlar, bu kalemden elde edilen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) miktarını da zirveye taşıdı. Son 7 yılda alkollü içkilerden devletin elde ettiği ÖTV geliri 26.5 milyar TL’yi aştı. 2008’de içkiden 1.9 milyar TL ÖTV elde edilirken, bu rakam 2009’da 2.1 milyar TL, 2013’te 5.2 milyar TL ve geçen yıl ise 5.9 milyar TL’ye çıktı. Son 5 yılda, içkiden elde edilen ÖTV geliri 2 katından fazla arttı. Alkolde vergi ve fiyatların artması nedeniyle yurttaş daha çok ucuz ürüne de kaydı. 2013’te 878 milyon litre olan bira tüketimi geçen yıl 943 milyon litrenin üzerine çıktı. Bu dönemde şarap tüketimi ise yerinde saydı. 2013’te toplam tüketimi 62.2 milyon litre olarak gerçekleşen şarapta, 2014’te sadece yüzde 1’lik artışla 62.8 milyon litreye çıktı.
Üzüm ve anason üretimi düşüyor
Perakende tarafı hariç rakı söktöründe yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığını kaydeden Egemen Demirtaş, 2013 verilerine göre bu alan için üretim yapan üzüm ve anason miktarının da düştüğüne işaret etti. Rakı ihracatının son yıllarda bir miktar artış eğiliminde olduğunu ancak bunun hiç bir zaman iç piyasadaki kaybı ikame etmeyeceğini vurgulayan Demirtaş, “Rakı etnik bir ürün olduğu için yurtdışında çok iyi tanınmıyor. İç piyasada iyi kazanacağız ki gidip yurtdışında yatırım yapıp tanıtalım. Ama şu anda bunları yapamıyoruz. Rakı, yurtdışında henüz Türk ve komşu ülkelerimizin vatandaşlarına ait nüfusun yoğun yaşadığı ülkelerde ağırlıklı olarak tüketiliyor. Almanya, KKTC ve Gürcistan ilk 3 büyük pazar olup, dünyada toplam 25 ülkeye rakı ihracatı yapılıyor” dedi.
Üzüm, içki sanayiinde kullanılmanın yanı sıra, ihraç da ediliyor. Dünyada pek çok ülke, üzüm üretimini teşvik ederken Türkiye’de böyle bir teşvik olmadığı için, bakımı oldukça maliyetli olan bağ alanları üretici tarafından sökülüyor.