Nükleer enerjinin tahtında bu 3 ülke oturuyor

Dünya genelinde inşası devam eden 65 nükleer santralden 29'u Çin'de, 10'u Rusya'da, 7'si ise Hindistan'da hayata geçiriliyor.

Nükleer enerjinin tahtında bu 3 ülke oturuyor

Enerjisinin önemli bir kısmını nükleer enerjiden karşılamak isteyen Çin 51 santral daha yapmayı planlarken, Rusya'nın planladığı santrallerin sayısı ise 24'ü buluyor.

Japonya'da 2011'de meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonrasında Fukuşima I Nükleer Santrali'ndeki patlamalar, nükleer enerjinin geleceğinin tüm dünyada sorgulanmasına neden oldu. Birçok uzmanın Çernobil felaketinden sonraki en büyük ikinci nükleer kaza olarak nitelendirildiği Fukuşima olayının ardından Almanya başta olmak üzere bazı ülkeler nükleer enerji varlıklarını gözden geçirdiğini kamuoyuyla paylaştı.

Kömür, su, rüzgar ve güneşe göre daha etkin bir enerji kaynağı olduğu için vazgeçilmesi zor olan nükleer, tüm tartışmalara rağmen gelişmiş birçok ekonomi için cazibesini korumaya devam ediyor. Japonya'yı geride bırakarak ABD'nin ardından dünyanın en büyük ekonomisi unvanını elde eden Çin, artan enerji talebini karşılamak için nükleer enerjiye yoğunlaşıyor.

Hali hazırda 18 nükleer santralin üretimde olduğu ülke, dünya genelinde inşası devam eden 65 nükleer santralden 29'una da ev sahipliği yapıyor. Enerjisinin önemli bir kısmını nükleer enerjiden karşılamak isteyen Çin 51 santral daha yapmayı planlarken, bu alanda hedeflenen 120 santrale ulaşmak. 1 santralin yapımının sürdüğü ABD'de ise 13 yeni nükleer santral projesi gündemde.

Her dört santralden biri ABD'de

Önemli petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olmasına rağmen Rusya'da Çin gibi nükleer enerjiye önem veren ülkelerin başında geliyor. Dünya genelinde inşası devam eden 65 nükleer santralden 10'unun hayata geçtiği Rusya, nükleer atılımına 24 yeni santral planlayarak devam ediyor. Rusya'yı bu alanda takip eden Hindistan'da 7 santralin inşası sürerken, planlanan santrallerin sayısı ise 18 civarında.

Dünya genelinde üretimde olan 435 nükleer güç santralinin 104'ü ABD'de, 58'i Fransa'da, 50'si Japonya'da, 33'ü Rusya'da, 23'ü Güney Kore'de, 19'u Kanada'da bulunurken, Fransa elektriğinin yüzde 77'sini, Belçika ve Slovakya yüzde 54'ünü, Ukrayna yüzde 47'sini, Macaristan ise yüzde 43'ünü nükleer enerjiden temin ediyor.

Komşularda var, biz de yok

Nükleer enerji serüvenine 1960'lı yıllarda başlayan Türkiye'de, aradan geçen yıllarda Mersin Akkuyu'ya yapılması planlanan santral dışında somut bir adım atılmazken, İran, Bulgaristan ve Ermenistan gibi komşularımız enerji ihtiyaçlarını nükleerden karşılamaya devam ediyor. 2 santrali bulunan Bulgaristan bu sayıyı 3'e çıkartmayı planlarken, 1 santrali bulunan İran, 2 yeni santral daha yapmak istiyor.

Sahip olduğu 36 yaşındaki Matzamor Nükleer Santraliyle enerji üretmeye devam eden Ermenistan'ın planları arasında ise 1 yeni santral bulunuyor. Türkiye'nin Gürcistan ile Karadeniz kıyısında nükleer enerjiye sahip olmayan iki ülke olması dikkati çekiyor.

''Sinop, Akkuyu'dan önce bitebilir''

Nükleer Teknoloji Bilgi Platformu (NükTe) Koordinatörü Fizik Mühendisi Adil Buyan, yaptığı açıklamada, Fukuşima kazasının ülkelerin nükleer santral yapım projelerini sonlandırmadığını ama yaklaşık 1 yıl geciktirdiğini belirterek, ''Almanya ve İsviçre parlamentolarının nükleer santrallerini kapatma kararlarındaki tarihlerin, bu santrallerin ömürlerinin dolacağı tarihe denk getirilmesi de boşa değil. Bu sayede nükleer karşıtlarının gönülleri hoş edilerek konu kamuoyunun da dikkatinden kaçırıldı'' diye konuştu

Dünyada inşa edilen nükleer güç santrallerinin yeni nesil olduğunu belirten Buyan, santral inşa eden ülkelerin gerekli finansman sağlandıktan sonra yaklaşık 48 ayda bir santrali rahatlıkla tamamlayabildiğine dikkati çekti.

Akkuyu'nun 7 yılda tamamlanacak olmasının teknolojik yetersizliğinden ziyade finansman kaynaklı olabileceğini ifade eden Buyan, ''Sinop'taki nükleer santralin yapımını üstlenecek ülke, santrali Akkuyu'dan önce yaparsa buna şaşırmam. Çünkü finansman desteği sürede ana belirleyici olacak'' dedi.