Piyasalarda sıradışı hareket var
Pimco eski CEO'su Muhammed El Erian, tahviller ile hisselerin sıradışı hareketinin ardında yatan dinamikleri açıkladı
Gobal piyasalardaki gidişat hakkında sürekli kehanetlerde bulunan ekonomist Muhammed El-Erian şimdi de piyasalarda sıradışı hareketler olduğunu savundu.
Pimco'nun eski CEO'su Muhammed El Erian Money News'daki makalesinde şunlara değindi:
"Geçtiğimiz hafta finansal piyasalarda sıra dışı kabul edilebilecek bir hareket görüldü: Riskli hisse senetlerinden güvenli devlet tahvillerine, tüm varlık fiyatları birlikte yükseldi. Alman ile Amerikan tahvilleri yükselirken getiriler düştü. Standard & Poor 500 endeksi tüm zamanların en yüksek seviyesini test etti.
Beklentinin dışına çıkan piyasa hareketleri yatırımcıları şaşırttı. Keza geleneksel olarak tahvil fiyatları yükselir, hisse senedi fiyatları düşer ve bunun sonucu yatırımcılar zayıf ekonomi beklentisi içine girer. Durumla ilgili pek cok farkli aciklama var.
Bir yoruma göre yatırımcılar alışılmamış politikalarla piyasaları canlandıran hiperaktif merkez bankacılarin en iyi dostu olarak kalmaya devam etmesini bekliyor. Geçtiğimiz hafta ABD ve Avrupa’dan gelen ve FED ile ECB üzerinde baskı oluşturan umut kırıcı ekonomik veriler bu görüşü destekliyor.
Volatilite/Piyasa oynaklığı ve finansal varlıkların fiyatlarının desteklenmesi için tutarlı bir heves gösteren merkez bankacılar pazara daha fazla para getirmeyi başardılar. Düşük borçlanma maliyetleri de şirketlerin gerçek karlılığını artırarak hissedarlara daha fazla temettü ödemelerini sağladı ve hisse geri alımlarına olanak verdi.
Bu iyimser görünüşün belki de daha az rahatlatıcı açıklaması vardır. Mevcut değerlemeler göz önüne alındığında belki de tahvil yatırımcıları borsanın henüz farkına varmadığı bir şeye tepki veriyordur.
Tahvil yatırımcıları hisse senedi yatırımcılarına göre riskten daha çok kaçınma eğilimindedirler ve bu nedenle satış olasılığına karşı daha erken konum alırlar. Makroekonomiye odaklanmışlardır ve hisselerin tahvillerden daha farklı bir risk-ödül profili vardır. Nihayetinde hisseler alıp başın giderken tahvil yatırımcısı sadece nominal değeri öder.
Bu yorum hisse senedi piyasasının geçici talep dalgalanmalarına konu olduğu gerçeği ile desteklenebilir. Örneğin birleşme ve satın almalardaki patlama pazara bir sürü nakit pompaladı. Bu da fiyatları ekonominin kaldıramayacağı kadar yukarı itti.
Bu tamamlayıcı yorum doğru ise, o zaman riskli ve risksiz varlıklar arasındaki korelasyonun tarihi dokusuna dönmesi sadece an meselesi demektir. Zor olan ise özellikle şu çok mühim soruyla bağlantılı zamanlamayı doğru yapmak: Yatırımcılar, merkez bankalarının yüksek finansal varlık fiyatlarıyla ekonomiyi daha fazla destekleyemeyeceklerinin farkına ne zaman varacak?"