Prandelli imzayı attı

Ali Samiyen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da düzenlenen törene, Ünal Aysal'ın konuşmasıyla başlandı. Prandelli seçimini büyük hedefler doğrultusunda yaptıklarını belirten Aysal, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

"Dünya Turu bir adımla başlar. Biz de bu adımı atmak üzere sizlerin huzurunda bir araya geldik. Yeni bir sezonun ve yeni umutların ilk adımı olarak burada toplandık, hepinize teşekkür ediyorum.

G.Saray yüz seneyi aşkın tarihiyle her sene hedeflerini büyüten bir kulüptür. G.Saray Türkiye’nin batıya açılan penceresi olduğu kadar, batının da Türkiye’ye açılan penceresidir. Hocamızla oturup bu ufku nasıl genişleteceğimize dair fikir alışverişi yaptık. Bu görüşmemizde yalnızca 4. yıldızın ötesinde çok daha uzun süreli ve geniş bir hedef belirledik. Bizi bugün bir araya getiren, bu hedefler, bu vizyon ve bu geniş projedir. Bu vesileyle yeni teknik direktörümüze ve ekibine başarılar diliyorum.”
Basın mensuplarına Türkçe “İyi günler” diyen Prandelli’nin konuşması ise şu şekilde oldu:

Öncelikle Galatasaray'a ve başkana teşekkür etmek istiyorum. Kendisiyle çok iyi bir uyum yakaladık. Kendisinden çok iyi bir enerji aldım. Başkanla konuşmayı seviyorum. Başkan için kulübün tarihselliği çok önemli. Ama burada esas önemli olan geçmişten ziyade önümüzdeki projeler. İlk hedefimiz yalnızca güzel futbol oynayan değil kazanan bir takım oluşturmak. Dün de tesislere gittim ve her şeyin eksiksiz olduğu mükemmel hazırlanmış bir kompleksle karşılaştım. Bir takım kurma fikri için taraftarıyla, futbolcusuyla başkanıyla her şeyiyle bir araya gelmemiz lazım. Çok kuvvetli oyuncularımız var ve ilk günden itibaren bu oyuncuları bir araya getirerek kaliteli bir takım oluşturmak istiyoruz. Başkanla daha önceki sohbetlerimizde bana 4. yıldızı istediğini söyledi. Onun gözlerinde başarı isteğini, başarıya açlığı, ve inancı gördüm.

Toplantının devamında basın mensuplarının sorularına cevap veren Prandelli’ye, ilk olarak Mancini’den takımla ve Türkiye’yle ilgili fikir alıp almadığı soruldu.

Tecrübeli teknik adam, “Mancini'den duyduğum ilk şey, İstanbul’u ne kadar çok sevdiği, kulübün ne kadar kapasiteli insanlarla dolu ve iyi organize edilmiş olduğuydu. Yabancı kuralıyla ilgili ise herhangi bir sıkıntımız olmaz” şeklinde yanıt verdi.

Göreve sezon başında gelmesiyle ilgili sorulan soruya ise , “Bir takımla sezon başından itibaren çalışma fırsatı bulmak çok önemlidir, bu yüzden memnunum. Mancini sezon arasında geldiğinde takım 8. durumdaydı ve sezonu ikinci sırada tamamladı. Kendisinin burada başarılı olduğunu düşünüyorum. Ancak tekrar söylüyorum bizim öncelikli hedefimiz kazanan bir takım oluşturmak.” diyerek yanıt verdi.

Takımın sahadaki dizilişine dair de ipuçları veren Prandelli, “4 kişilik bir defans ve 3 kişilik bir orta saha hattı düşünüyorum, fakat bunların yanına atak özellikli iki orta saha daha gelebilir. Önce takımı tanımam gerekiyor.” dedi

Cesare Prandelli’nin, toplantının devamında söylediği sözlerden satır başlıkları şu şekilde;

“Kuralımız takım olmak”

“Başkanla konuştuğumuzda, bir kurallar bütün yoksa , takımın kazanamayacağında uzlaştık. Değişmeyecek kural bizim bir takım olduğumuz ve verilecek kararın takım olarak verileceğidir. Herkesin öncelikle kendisini değil, takımı düşünerek hareket etmesi en önemli kuralımız olacaktır.”

“Sneijder çok önemli bir oyuncu”

“Wesley'in Dünya Kupasında oynadığı tüm maçları izledik. Kendisi, karşılaştığı her durumdan başarıyla çıkan bir oyuncu. Bu yüzden de bence hem Hollanda’nın hem de Galatasaray'ın en önemli futbolcularından biri.”

“25-27 kişilik bir kadro olacak”

"Öncelikli olarak Şampiyonlar Ligi'ni değil Fenerbahçe ile oynayacağımız Süper Kupa maçını düşünüyorum. Geçtiğimiz 3 günde yaptığımız analizlerde fikirlerimiz kesinleşti. 25-27 kişilik bir kadro oluşturacağız. Uzun vadeli kazanma hedefimize uyan oyuncularla yolumuza devam edeceğiz.“

Sözü tekrar devralan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal, bazı konulara açıklık getirmek istediğini belirtti ve şu sözleri söyledi:

“Mancini’nin yabancı kuralına itiraz etmesinin sebebi, şampiyonlar liginde mücadele eden bir takımın handikaplı konuma konulması ve başarıların engellenmesiydi. Bu konuyla ilgili itirazlarımızı sürdürüyoruz. Ancak şunun altını çizmek isterim ki, Mancinin lig içindeki kurala karşı bir tepkisi yoktu. Sonuçta ligde bütün takımlar aynı şartlar altında mücadele ediyor.”