Rusya'nın Türkiye ihracatında yok yok!

Rusya'nın, ocak-ekim döneminde Türkiye'ye petrol ve doğalgaz dışındaki ihracatı 7 milyar doları aştı.

Rusya'nın Türkiye ihracatında yok yok!

Rusya'nın Türkiye'ye toplam ihracatı 17 milyar 338 milyon dolar olurken, Türkiye'nin bu ülkeye ihracatı ise 3 milyar dolarda kaldı. Türkiye'nin, hava sahasını 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen ihlal eden SU-24 tipi savaş uçağını angajman kuralları çerçevesinde düşürmesinin ardından Rusya ile gerilen siyasi ilişkiler, ekonomik ilişkilere de yansıdı.

Rusya'nın, bazı ihraç ürünlerine yönelik yaptırım kararları sonrasında Türkiye'nin bu ülkeye verebileceği yanıt tartışılıyor. AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgilere göre, ocak-ekim döneminde Türkiye'ye 17 milyar 338 milyon dolar ihracat yapan Rusya'nın petrol ve doğalgaz dışındaki ihracatı da 7,2 milyar doları buldu. TÜİK verileri, Türkiye'nin aynı dönemde bu ülkeye 3 milyar dolarlık ihracat yaptığı göz önüne alındığında, Rusya'nın petrol ve doğalgaz dışında bile Türkiye'den aldığı 1 dolarlık ürüne karşılık Türkiye'ye 2,4 dolarlık ürün sattığını gösteriyor. Türkiye'nin Rusya'dan aldığı petro-gaz dışı ürünlerin büyük çoğunluğu Türkiye'de de üretilebildiğinden, bu ülkeden yapılan söz konusu ithalat aslında yerli üretimi de baltalıyor.

Türkiye, Rusya'dan aldığı ürünleri rahatlıkla ikame edebilir

Rusya'nın ihracatında, Türkiye'nin rahatlıkla ikame edebileceği ürünler dikkati çekiyor. Bu ürünler arasında 871 milyon doları geçen taşkömürü, taşkömüründen elde edilen briketler, topak gibi katı yakıtlar; 755 milyon dolarlık demir veya alaşımsız çelikten yarı mamuller; 706 milyon dolarlık işlenmemiş alüminyum; 627 milyon dolarlık ayçiçeği, aspir, pamuk tohumu yağları ve bunların fraksiyonları başı çekiyor. Değeri yarım milyar doları geçen diğer ihraç kalemleri ise 576,5 milyon dolar ile dökme demirin, demirin veya çeliğin döküntü ve hurdaları veya bunların eritilmesi ile elde dilmiş külçeler; 537 milyon dolar ile buğday ve mahlut; 521 milyon dolar ile de demir veya alaşımsız çelikten yassı hadde ürünleri şeklinde sıralanıyor. Rusya'nın bu dönemde değeri 100 milyon doların üzerindeki diğer ihraç ürünleri arasında 158 milyon dolarlık mısır, 149 milyon dolarlık dökme demir ve aynalı demir; 135 milyon dolarlık demir veya alaşımsız çelikten yassı hadde mamulleri; 122 milyon dolarlık rafine edilmiş bakır ve alaşımları; 120 milyon dolarlık kontrplaklar, kaplamalı levhalar ve benzeri lamine edilmiş ağaçlar; 112 milyon dolarlık saf amonyak veya amonyağın sulu çözeltileri ile 109 milyon dolarlık demir cevherleri ve konsantreleri de yer alıyor.

Rusya'nın ihraç ürünleri arasında yok yok

Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler yüzlerce kalemden oluşuyor. 515 başlıkta sıralanan bu ürünler incelendiğinde, Rusların Türkiye'ye 96 milyon dolarlık hububat ve baklagil; 92 milyon dolarlık azotlu mineral veya kimyasal gübreler; 87 milyon dolarlık diğer alaşımlı çelikten yassı hadde mamulleri; 86 milyon dolarlık demir cevherinin doğrudan indirgenmesi ile elde edilen demirli ürünler; 75 milyon dolarlık bitkisel yağların üretiminden kalan küspe ve katı atıklar sattığı görülüyor.

Gazete kağıdı bile Rusya'dan ithal ediliyor

Rusya'nın Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler arasındaki 53 milyon dolarlık rulo veya tabaka halinde gazete kağıdı; 34 milyon dolarlık sıvanmamış kağıt ve karton, her boyutta perfore edilmemiş delikli kart ile delikli şerit kağıt; 30 milyon dolarlık birincil elyaf (kraft) kağıt ve kartonları; 52 milyon dolarlık azot, fosfor ve potasyumun ikisini veya üçünü içeren mineral veya kimyasal gübreler; 48 milyon dolarlık sentetik kauçuk veya sıvı yağlardan türetilen taklit kauçuk ile 42 milyon dolarlık uzunlamasına kesilmiş, biçilmiş ağaç da dikkati çekiyor.

Rusya milyarlarca dolarlık kayba uğrayabilir

Uzmanlar, Rusya'nın Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlarına Türkiye'nin de cevap vermesi halinde Rusya'nın kaybının kısa vadede milyarlarca doları aşabileceğini belirtiyor. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin bozulmasının, Rusya'ya sağlayacağı kazanç 10 milyarlarca doları bulan Türk Akımı ve nükleer enerji santrali projeleri hariç tutulduğunda bile Rusya'nın gittikçe ağırlaşan ekonomik sorunlarını daha da artırabileceği kaydediliyor.

"Ukrayna, buğdayda Rusya'nın açığını rahatlıkla kapatabilir"

Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 22,6 milyon ton civarında beklenen buğday üretimi miktarının, kurağa dayanıklı, iyi kalite buğday üretimiyle 4-5 milyon ton artırılmasının mümkün olduğunu, bu durumda ithalata da gerek kalmayacağını vurguladı. Bayraktar, Türkiye'nin buğday ithalatının büyük kısmını navlun ve rekabetçi fiyat avantajına bağlı olarak Rusya Federasyonu, Kazakistan ve Ukrayna'dan yaptığını hatırlattı. Rusya'nın yaptırımları karşısında buğday ithalatının Fransa, Kazakistan ve Ukrayna gibi ülkelerden karşılanabileceğine dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye, buğday ithalinde zorlanmayacaktır. Buğdayda ihracat yapan çok sayıda ülke var. Önemli buğday ihracatçısı ülkelerden Ukrayna, rahatlıkla Rusya'nın açığını benzer koşullarla kapatabilir. Türkiye, yakın çevresinden Fransa ve Kazakistan'dan da rahatlıkla buğday ithal edebilir" diye konuştu.

"Rusya'dan ithal edilen çeliği rahatlıkla üretebilecek kapasiteye sahibiz"

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan da Türkiye'nin Rusya'dan çelik ürünleri ithalatının bu yılın 10 aylık döneminde yüzde 44 artarak 1,6 milyar dolara yükseldiğini belirtti. Ocak-Ekim 2015 döneminde, Türkiye'nin çelik ithalatının yüzde 23'ünün tek başına Rusya'dan yapıldığının altını çizen Yayan, şunları kaydetti:

"Buna karşılık Türkiye'nin Rusya'ya çelik ürünleri ihracatı, Rusya'dan yapılan ithalatın yüzde 10'undan daha düşük seyrediyor. Rusya'dan ithal edilen çelik ürünlerinin kompozisyonuna bakıldığında, tamamına yakının Türkiye'de üretilebilen ürünler olduğu görülüyor. Esasen Rusya'dan yapılan yüksek miktarlardaki düşük fiyatlı ithalat, Türk çelik sektörünün yaşadığı sıkıntıların en önemli nedenlerinden birisini oluşturuyor. Söz konusu dampingli ithalatın yol açtığı baskı nedeniyle ülkemizde kapasite kullanım oranı ham çelik üretiminde yüzde 63'e, yassı ürün üretiminde yüzde 45'e kadar geriledi. Türk çelik sektörü Rusya'dan ithal edilen çelikleri rahatlıkla ve fazlasıyla üretebilecek kapasiteye sahip."

"Sanayide kullanılan kömürün alternatifi, maliyet farkı bile çıkarmaz"

Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Atılgan Sökmen ise yıllık ortalama 30 milyon ton kömür ithalatının yüzde 30 kadarının Rusya'dan yapıldığını aktardı. Rusya'dan gelen kömürün çok çok az bir kısmının demir-çelik ve elektrik üretiminde, yarısından fazlasının ise sanayide kullanıldığını anlatan Sökmen, "Sanayide kullanılan kömürün alternatifi Kolombiya ve Güney Afrika'dan neredeyse maliyet farkı olmaksızın ve sorunsuzca karşılanabilir. Hatta zorda kalınması halinde ABD ve Avustralya'dan dahi her zaman tedarik edilebilir. Bu kömürlerde zaten küresel arz fazlası bulunduğundan hiçbir tedarik hatta neredeyse maliyet sorunu bile olmaz" bilgilerini de paylaştı.

Rusya yüzde 4,6 küçülürken, Türkiye yüzde 3,8 büyüdü

Bu arada, Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkilerde müteahhitlik hizmetleri de önemli yer tutuyor. Geçen yıl Türk firmaları Rusya'da yaklaşık 4 milyar dolarlık proje üstlendi. Türk şirketlerinin 2014'te Rusya genelindeki turizm, inşaat, gıda, beyaz eşya ve bankacılık ağırlıklı yatırımlarının tutarı ise 10 milyar doları aştı.

Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı da bu yılın 10 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 gerileyerek, 3 milyon 537 bin 428 oldu. Bütçesinin yarısını elde ettiği petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki gerileme nedeniyle Rus ekonomisi geçen yıldan bu yana sürekli küçülüyor. Bu yılın 2. çeyreğinde yıllık yüzde 4,6 daralan Rus ekonomisindeki küçülmenin bu yıl da yüzde 4'ü bulabileceği öngörülüyor. Uluslararası kuruluşların, yılın 2. çeyreği itibarıyla yüzde 3,8 büyüyen Türkiye'nin 2015 yılına ilişkin büyüme beklentisi ise yüzde 3 civarında bulunuyor. Petrol fiyatlarının bu ay, yaklaşık 7 yılın ardından tekrar 40 doların altına gerilemesi ve fiyatların bu seviyeye geldiği 2009 yılında Rus ekonomisinin yüzde 8'e yakın küçüldüğü göz önüne alındığında, ülke ekonomisindeki sorunların önümüzdeki yıl da süreceği tahmin ediliyor