Rusya'ya ilk tırlar yola çıktı
Rusya'daki yasakların kaldırılmasıyla birlikte ilk olarak 6 narenciye tırının Türkiye'den yola çıktığı belirtildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Türkiye'den Rusya'ya ihraç edilmesi yasaklanan bazı ürünlerin Rusya'ya tekrar ithalatının açıklamasının ardından sektörde bayram havası esti. Hem Rusya'yı hem Türkiye'yi sevindiren gelişmeler ardı ardına yaşanırken, ambargolu ürünlerden olan narenciyede yasağın kalkmasıyla ilk tırlar da Türkiye'den yola çıktı.
"RUSYA BİZİM BİRİNCİ PAZARIMIZDI"
Türkiye ile Rusya arasında yeniden gelişen dostluğun narenciye üreticileri başta olmak üzere ihracatçılarını umutlandırdığını kaydeden Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, "Rusya pazarının açılması beklenen bir sonuçtu. Şu anda sert kabuklu meyveler diye addettiğimiz portakal, mandalina, şeftali, nektarin, greyfurt, limon gibi ürünler Rusya'ya yükleniyor. Üretici de karamsarlıktan kurtuldu ihracatçı da çünkü Rusya bizim birinci pazarımızdı. Sanıyorum yakın gelecek daha iyi olacak" dedi.
HEM İHRACATÇILAR HEM DE ÜRETİCİLER MUTLU
Aylardır sektördeki bütün paydaşların bir araya geldiğinde Rusya konusunun birinci öncelik olduğunu ifade eden Seyyar, "Bakanlık ve hükümet yetkililer bu ikili ilişkileri sürdürüyorlardı, ön görüşmeler yapılıyor ancak sonuç alınamıyordu. Heyecanla bekliyorduk ve bu sonucu aldık mutluyuz. Hem ihracatçılar hem de üreticiler mutlu. Çünkü fiyat düşüşleri veya fiyat dalgalanmalarının önüne geçilmiş olacak. Ve üretici de emeğinin karşılığını bulmuş olacak" ifadelerini kullandı.
"2017'DE RUSYA PAZARINDA DAHA DA BÜYÜYECEĞİZ"
Rusya ve Türkiye arasında yaşanan uçak krizi öncesi yaş meyve sebzede 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıldığını kaydeden Seyyar, bu rakamın kriz döneminde 180-200 bin milyon dolarlara kadar gerilediğini hatırlattı. Narenciye sektörünün de önünün açılması ile bu kaybedilen açığın kapatılacağına dikkat çeken Seyyar, "Bu rakamın telafisi hemen olmayacak tabi ama 2017'de 12 aylık bazda bu rakamları yeniden yakalayacağız. Her iki liderin de hem Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın hem Sayın Putin'in ifadeleri, Rusya ile Türkiye'nin ekonomik ve siyasi ilişkilerini kriz öncesinden daha ileriye taşıyacak söylemlerdi. Bu da gelecekte bizi çok daha fazla ümitlendiriyor, Rusya pazarında daha da büyüyeceğiz" diye konuştu.
"SEVKİYAT ÇOK HIZLI OLACAK"
Rusya Lideri Putin'in 500 milyon dolarlık ithalatı telaffuz ettiğini hatırlatan Başkan Seyyar, "Bu rakam, kriz öncesi yaş meyve sebze içerisindeki narenciye grubunun rakamına denk geliyor. Bu demektir ki kısa sürede narenciye, portakal, satsuma, mandalina, greyfurt ve limonda çok hızlı bir sevkiyat olacak. Dolayısıyla o 500 milyon dolarlık ithalat çok uzun zaman almayacak. Türk ihracatçısı bunu başaracak nitelikte"
Satsuma mandalina da ihracat başladı
Geçen yıla oranla narenciyede hem rekoltenin hem de kalitenin arttığını kaydeden Seyyar, Ege'den hem Rusya'ya hem de diğer pazarlara narenciye ihracatının daha fazla olacağını dile getirdi. Seyyar, Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünlerinden olan satsuma mandalinada da 2016/17 ihracat sezonunun bugün başladığını söyledi.
Domates, biber, salatalık gibi sebzelere konulan ambargonun da en geç Aralık ayında kalkabileceğini belirten başkan Seyyar, "Domates, biber, salatalık gibi uzun ömürlü olmayan ve kısa sürede tüketilmesi gereken ürünler Rusya'da da üretiliyor. Sanıyorum havaların soğuması ile birlikte en geç Aralık ayı gibi bu ürünlerin ihracatını da serbest bırakacaklar. O beklentimiz de devam ediyor" dedi.
"TÜRKİYE KENARA İTİLEBİLECEK BİR ÜLKE DEĞİL"
Rusya ve Türkiye'nin birbirleri için iki önemli pazar olduğuna işaret eden Rıza Seyyar, şöyle konuştu:
"Rusya ile partnerliğimiz vazgeçilmezliğe doğru gidiyor. Türkiye'nin Rusya ile çok ciddi enerji projeleri var. Türkiye'nin enerji ihtiyacının büyük kısmı Rusya'dan elde ediliyor. Rusya bizim için enerjiden dolayı vazgeçilmez. Rusya için de Türkiye toprakları yaş meyve sebze ve diğer ürünler açısından kenara itilebilecek bir ülke değil ki bunu kriz zamanında da gördük. Kriz sonrasında her iki taraftan da bu yönde olumlu mesajlar geldi. İlk başlarda söylemler sertleşse de sonrasında yumuşadı. Özetle biz bu sonucu bekliyorduk."