Rüzgarda Türkiye İran işbirliği yolda
İran Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Haşim Oraee, ülkesinin Türkiye için önemli bir pazar olduğunu belirterek, "Rüzgarda çoğunluk hissesi Türkiye'ye ait olmak üzere bir yapı oluşturulması, böylece daha etkin iş birliğine gitmemiz gündemde. Şimdilik 50-100 megavatlık bir pilot projeye başlamak için görüşmeler devam ediyor." dedi.
Oraee, AA muhabirine, İran'ın rüzgar enerjisi potansiyelini ve Türkiye ile ilişkileri değerlendirdi.
Son 10 yılda özellikle yenilenebilir enerji kanunundan sonra, Türkiye'de rüzgar enerjisi sektörünün geliştiğini ve tecrübe kazanıldığını ifade eden Oraee, İran'ın da bu birikimlerden yararlanmak istediğini söyledi.
Oraee, Türkiye'de rüzgar enerjisi sektörünün yeni piyasalar arayışında olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İran'ın rüzgar enerjisinde potansiyeli ölçümlerle kanıtlanmış, ancak uluslararası yaptırımların son yıllardaki etkileri bir çok sektörde olduğu gibi enerjide de fon kaynaklarını sekteye uğrattı. Bir de bunlara düşen petrol fiyatlarını eklersek, yerli finansmanın İran'ın temiz enerjideki gelişiminde çok etkin olduğunu söylemek gerçekçi olmaz. Ancak ülkelerin işbirliğine olumlu yaklaşımıyla özellikle rüzgarda çoğunluk hissesi Türkiye'ye ait olmak üzere bir yapı oluşturulması, böylece daha etkin işbirliğine gitmemiz gündemde. Şimdilik 50-100 megavatlık bir pilot projeye başlamak için görüşmeler devam ediyor."
Türkiye Rüzgar Enerji Birliği ve İran Rüzgar Enerji Birliğinin ortak çalışma fikrinin iki tarafta da kabul gördüğünü anlatan Oraee, "Türkiye ile kültürel ilişkilerin avantajını kullanarak Avrupalı ve Türk firmaların ortaklıklarıyla İran’daki rüzgar potansiyelinin ekonomiye kazandırılması mümkün." ifadelerini kullandı.
"İki taraf için de kazançlı bir model"
Teklif edilen iş modelinde projede yer alan ortakların sahip olacakları hisselerin, şirketin ürettiği proje ve aldığı sorumluluklarla artabileceğini ifade eden Oraee, iş birliği modelini ise şöyle açıkladı:
"Deniz aşırı ülkelerde vergisiz bir ortamda kurulan bir şirkete İran ve Türk şirketleri hissedar olarak girecek. Aldıkları hisseye göre sorumlulukları artacak veya azalacak. Eğer bir Türk şirketi kanat üretici ise ve belirlenen bir projeye tedarik yapmak istiyorsa, bu toplam yatırımın yüzde kaçına tekabül ederse, şirketin hissesi o oranda olacak. Yani hissenin karşılığı olarak hissesi oranında kanat tedariki sağlayacak. Bir başka örnek ise eğer bir şirket İran'da elektrik üretimi için gerekli izinlere sahipse ve bunun değeri yüzde 9 seviyesinde ise şirket bütün izinleri belirlenen bu projeye yönlendirecek ve karşılığında yüzde 9'luk hissenin sahibi olacak."
Bu yöntemlerin her iki taraf için de avantajlar barındırdığını dile getiren Oraee, "Türk tarafı için İran rüzgar enerjisi piyasasına girişi sağlayacak, teknoloji ve imalat olanaklarını sağlayacak. Türkiye böylece, ilerde İran piyasasında söz sahibi olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Oraee, İran tarafının ise mevcut durumdaki finansal zorluklarını minimize ederek, sorunlu olan bankacılık sistemini devreden çıkartabileceğini söyledi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven de İranlı yetkililerle söz konusu işbirliğine yönelik Türkiye'den tedarik edilecek ekipmanlar ile projenin gerçekleştirilmesi ve bunun global şirketlere örnek oluşturulması çerçevesinde görüşüldüğünü anlatarak, "2-3 Kasım'da Ankara'daki 5. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nin özel İran oturumunda, bu ülkeyle işbirliğine yönelik detaylar paylaşılacak." bilgisini verdi.