Sahte kimlikle araç kiralayıp sattılar!

İstanbul'un birçok bölgesinde 'rent a car' firmalarından kiralanan araçlar iade edilmeyince firmalar otomobillerin peşine düştü. Bir süre sonra ise kaybolan araçların başka şahıslara satıldığı ortaya çıktı. Satışlar noter kanalıyla, üstelik ruhsat sahipleri tarafından yapılmış görünüyordu. Bunun üzerine firmalar durumu polise bildirdi. Böylece Asayiş ekipleri operasyona başladı.

Çete Anadolu'ya açıldı!

Polis, firmaların çevresindeki güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Bazı çete üyelerinin görüntüleri, birçok rent a car çalışanlarına dağıtıldı. "Bu kişiler size gelirse, polisi arayın" denildi. İstanbul'da faaliyet alanı daralan şebeke ise Anadolu'ya açıldı! Çetenin il dışına çıkarak faaliyet alanını genişletmesi polisin çok işine yaradı. Tespit ettiği çete üyelerini takibe alan polis, şebeke liderinin Ercan Erkalan olduğunu tespit etti.

Tüm parayı akladı...

Çete üyeleri sahte kimlikle firmaya başvuruyordu. Bu süreçte kullanılan telefon hatları ve cihazlar da imha ediliyordu. Ruhsat sahibinin bilgileriyle hazırlanmış sahte kimlik de hazırlayan çete üyeleri, daha sonra aracı 3'üncü şahıslara satıyordu. Çete lideri Ercan Erkalan da kurduğu sağlık şirketi üzerinden paraları aklıyor, geride iz bırakmıyordu. Bu yöntemle 300'ün üstünde araç çalan çete, milyarlarca TL'lik haksız kazanç elde etti. Toplam 42 kişiden oluşan çete, Türkiye'nin çeşitli illerinde yapılan operasyonlarla yakalandı.

Semte göre kılık kıyafet!

Polisin yaptığı fiziki takip sırasında çete üyelerinin gittikleri muhite göre kılık değiştirdikleri de ortaya çıktı. Lüks semtlerde yanlarına mini etekli ve dekolte kıyafetler giymiş kadınlar alan çete elemanları, muhafazakâr semtlere ise başörtülü kadınlarla gidiyordu. Bu arada savcılık, şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılıktan dava açtı.

Oscar'lık performans

Araç kiraladıktan sonra gerçek ruhsat sahibinin bilgilerine ulaşan çete reisi, araç sahibinin yaşına ve doğum yerine göre çete elemanlarından en uygun olanını görevlendiriyordu. O çete üyesinin resmiyle aracın gerçek sahibinin bilgilerinden oluşan kimlik hazırlanıyordu. Çetenin sahte evrak işlerini profesör lakaplı Mustafa Karanis yapıyordu. (Takvim)