Sayfa başına 250 TL dosya masrafı!

Tüketici Hakem Heyetlerine geçen yıl yapılan başvuruların sadece yüzde 33,2'si bankacılık sektörüyle ilgiliyken, bu yılın 8 ayında başvuruların yüzde 54,2'si bankacılık merkezli konularda yapıldı.

AA muhabirinin Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü'nden edindiği bilgilere göre, bu yılın 8 ayında Hakem Heyetlerine yapılan 224 bin 889 başvurunun 122 bin 12'si; kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti ve ipotek fek ücreti gibi işlemlere yönelik olarak gerçekleşti.

Tüketici uyuşmazlıklarının çözümüyle ilgili yetkili organ olan ve 81 il, 975 ilçede yer alan Tüketici Sorunları Heyetlerine 2011 yılında yapılan 165 bin 218 başvurudan 54 bin 996'sının (yaklaşık yüzde 33,2'si) bankacılık sektörüne ait.

Bu yılın sekiz ayında yapılan 224 bin 889 başvurudan 122 bin 12'sinin (yaklaşık yüzde 54,2'si) ise bankacılık sektörüne ait olduğu görüldü. Bu rakam bu yıl heyetlere yapılan başvuruların yarısından fazlası anlamına geliyor.

Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü açıklamasında, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağında bankacılık sözleşmelerinde tüketicilerden kredi kartı üyelik ücreti, hesap işletim ücreti, dosya ücreti, ipotek fek ücreti gibi isimler altında alınan ücretlere ilişkin bir düzenleme yapıldığı belirtildi.

Yargıtay kararları sonrasında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve Tüketici Mahkemelerine çok sayıda başvuru geliyor. Bankaların söz konusu yargı kararlarına uygun hareket etmeleri hakem heyetlerine yapılacak başvuru sayılarını azaltarak diğer alanlarda daha etkin çalışmalarına neden olacak.

ANKARA ZİRVEDE

Bu yıl eylül ayına kadar hakem heyetlerine toplam 36 bin 303 başvuru yapılan Ankara'da başvuruların yüzde 73'ünü bankacılıkla ilgili başvurular oluşturuyor. İstanbul'da 16 bin 223 başvurunun yüzde 45'ini bankacılık kaynaklı başvurular oluştururken 13 bin 712 başvurunun yapıldığı İzmir'de bu oran yüzde 34 olarak gerçekleşti.


Tüketici Vakfı Başkanı Bayram Kısıklı ise, Tüketici Vakfı olarak ''Bankacılık Sektöründe Tüketici Sorunları Analizleri Raporu'' hazırladıklarını, bu raporla tüketicinin bankacılık sektörü ile ilgili sorunlarını ele aldıklarını söyledi.

Kısıklı raporda işaret ettikleri sorunlara ilişkin şu görüşleri savundu:

''Bankaların yaptığı tutarsızlıklar ve keyfilikler halkımızın büyük tepkilerine neden oluyor. Bankaların çok zayıf gerekçelerle bu tutarsızlık ve keyfilikleri savunmak zorunda kalmakta, özellikle küçük mevduat sahibi dar gelirli tüketicilerimizde bankalara karşı güven bunalımına yol açıyor. Eski ve muğlak hukuki ifadeler, kapalı ve yuvarlak maddeler ile gizli tuzaklarla, devletin gözü önünde iyi niyetli ve dar gelirli aileler, en iyi avukatların çalıştığı hukuk bürolarında hazırlanan tek taraflı sözleşmeler yolu ile kandırılmakta.''


Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı'nın hazırlanması sürecine etkin olarak dahil olduklarını belirten Kısıklı, taslakla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

''Yeni Tüketici Kanunu taslağının açıklanmasıyla bankacılık sektörüne verilen mesajın arkasında dik durulmalı ve tavizsiz tasarı hemen kanunlaştırılarak, bankacılık sektöründeki zulümlere son verilmelidir. Bankaların 31 adet zulüm listesini ve yeni yıla kadar Yeni Tüketici Kanunu'nun çıkacağını açıklayan tüketicinin korunmasından sorumlu Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı'dan ve Başbakan'ımızdan yılbaşına kadar bu zulümleri bitirmelerini bekliyoruz.''


Ankara Barosu'na kayıtlı avukat Emrah Altunç ise son zamanlarda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin yönlendirici kararları ve yerel mahkemelerin uygulamalarıyla çok sayıda ''dosya masrafı'' mağdurunun, bankaların kredilerden haksız olarak kestiği dosya masrafını mahkeme ve icra müdürlüğü marifetiyle geri aldığını ifade etti.

Altunç, kesinti bedeli bin 161 liranın altında olan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem heyeti'ne, bu miktarın üstündeki miktarlar için bağlayıcı karar almak adına Tüketici Mahkemesi'ne başvurulması gerektiğini kaydetti.

Bankaların bir yandan kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen bu kesintileri yapmaya devam ettiğini, diğer yandan bu kesintiler için dava açılmasını engellemek için elinden geleni yaptığını savunan Altunç, şu görüşleri ileri sürdü:

''Bu kesintileri tüketici hakem heyeti yahut tüketici mahkemeleri nezdinde talep etmek için bu kurumlar, başvuru formunun yanında kesintiyi gösterir belge (hesap ekstresi, hesap dökümü) gibi bir belge istemektedir. Söz konusu belgeyi yasalar çerçevesinde verme zorunluluğu olan bankalar dava açılmasını engellemek için elinden geleni yapıyor. Örneğin her bir sayfa başına 20 liradan 250 liraya kadar ücret isteyen bankalar var. Bu bir nevi yıldırma politikasıdır.

Bu masrafı gören tüketiciler dava açmaktan vazgeçiyor. Bu şekilde bankalar bir yandan haksız olarak kestikleri masrafın iadesini engellerken diğer yandan yeni bir haksız kazanç kalemi oluşturmuş oluyorlar. ''

Maliyeti 10 kuruşu geçmeyen bir evrak için yüksek ücretler talep edilmesinin kötü niyetin göstergesi olduğunu iddia eden Altunç, bunun karşısında BDDK, Sanayi Bakanlığı Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü ve Türkiye Bankalar Birliği Müşteri Şikayetleri Hakem Heyetinin şikayet mercileri olduğunu bildirdi.