Serdar Adalı bombaladı
Başkanlığa aday olan Serdal Adalı, mevcut yönetimi topa tuttu.
Beşiktaş’ın zor bir dönemden geçtiği doğrudur. Kulübün böyle bir dönemde güçlü bir duruşa ve güçlü bir başkana ihtiyacı var”
“Hedefimiz Beşiktaş’ı yeniden güçlendirmek. Branş kapatan değil, sportif başarılara koşacak bir kulüp olacağız. Dünya kulübü olacağız”
“Ben, Fikret Orman gibi hatip değilim. İnsanların gözüne bakarak kandırma kabiliyetim yok. Maalesef bu sayın başkanda var”
Beşiktaş Başkanlığına adaylığını koyan Serdal Adalı, kongre öncesinde basın mensuplarının karşısına çıktı. Projelerini ve hedeflerini anlatan Adalı, Fikret Orman yönetimini de topa tuttu. Çırağan Sarayı’nda yapılan toplantıya, başkan seçilmesi durumunda 2. başkan olarak birlikte çalışacağı Murat Aksu’yla katılan Serdal Adalı, Beşiktaş’ın içinden geçtiği zor durum nedeniyle başkanlığa adaylığını koyduğunu belirtti.
"Güçlü başkana ihtiyaç var"
Beşiktaş’ın, tarihinde hiç olmadığı kadar zorlu bir süreçten geçtiğini görüyoruz. İçinden geçilen zor dönemin farkındayız. Ama gün Beşiktaş’ın güçlü bir duruşa ve başkana ihtiyacı olduğu gündür. Doylayısıyla hedefimiz Beşiktaşımızı yeniden güçlendirmek, sportif başarılara koşan, branş kapatan değil, amatör ve profesyonel her branşta şampiyonluk hedefleyen bir spor kulübü haline getirmektir. Bu göreve talip olmanın getirdiği sorumluluğun farkındayız. Kulübe nasıl katkı sağlayacağımız yönünde uzun uzun düşündük. Yönetimimizi oluşturacağımız isimlerle toplantılar yaptık. Çok kısa zamanda hayata geçireceğimiz, bizi rekabette öne taşıyacak planlar ve çalışmalar yaptık.
"Dünya kulübü olacağız"
Beşiktaş, dünya futbolunun en değerli markaları arasında gösteriliyor. Beşiktaş bırakın Türkiye’de, dünya futbol kulüpleri arasında zirveye oynamalıdır. Oluşturacağımız yönetim kurulu ve profesyonel kadrolar Beşiktaş’ımızın her alanda zirveye kanat çırpmasını sağlayacaktır. Ortaya koyacağımız profesyonel yönetim anlayışı gereği, yönetim kurulumuz her alana müdahil olmayacak, daha çok vizyon ve hedef belirleyip bunların takipçisi olacaktır. İnanıyoruz ki bu yaklaşım da kulübün başarısında önemli bir etken olacaktır. Beşiktaşlılar’ın içi rahat olsun. Mazbatamızı aldığımızda arzu edilen stadımıza da kasamızdan tek bir kuruş çıkmadan en kısa sürede kavuşacağız. Bu stat bizim dönemimizde hizmete girecektir.
"Borçlar uzun vadeye yayılacak"
Beşiktaş’ın hak ettiği yere gelmesi için güçlü bir finansal yapı gerekiyor. Kulübün borçlarını yeniden yapılandırmak ve faiz yükünden kurtulmak için acil eylem planı çerçevesinde gerekli kaynak çalışmaları yapılmış ve tamamlanmıştır. Bu kaynak ile kısa vadeli borçları uzun vadeye yayıp, kulübün günlük işleyişini normal hale getireceğiz. Gerektiği durumda Beşiktaş’ımızın güçse güç, kaynaksa kaynak, neye ihtiyacı varsa, tüm kefaleti şahsım ve yönetim kurulu üyelerimize ait olmak üzere, kulübümüzün hiçbir değeri temlik verilmeden, tamamen UEFA kriterlerine uygun olarak sağlanacaktır. Aynı zamanda Beşiktaş’ın gelecekteki gelirlerini ve mevcut mülklerini de koruma altına almış olacağız.
"Final-Four’a oynayacağız"
Borçla anılan kasa, bizimle birlikte yüksek gelirleriyle anılır hale gelecek. Sembolümüz olan Kartal gibi her zaman yükseklerde olacağız. Mevcut yönetimin bir alt lige dahi düşmeyi kabullenmesine karşın ben ve arkadaşlarım Beşiktaş armasının bulunduğu her branşta şampiyonluğa oynayacak takımlar kuracağız. Bu doğrultuda sponsorluk görüşmelerimiz de tamamlandı. Basketbolda bir sponsorla anlaştık. Karşı taraf istediği için seçim sonuna kadar ismini açıklamıyoruz. Ancak mevcut sponsorumuzun desteğiyle birlikte basketbol şubemiz eski günlerine geri dönecek. Final-Four oynayacak bir takım yaratarak hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da kupalar kazanacağız.
"Seçime kadar transfer olmamalı"
Yönetimin, seçime kısa bir süre kala sportif direktör getirmesini, teknik direktör aramasını ve transfer görüşmeleri yapmasını doğru bulmuyorum. Bunları Fikret Orman’a da ilettim. Biz de hazırlığımızı yapıyoruz. Ama kimseyle gidip durduk yere imza atıp havadan söz vermiyoruz. Tabii ki önemli transferler yapacağız. Bütçemizi de hazırlayacağız. Emin olduğum konu, transfer bütçemiz 15 milyon Euro’dan fazla olacak. Quaresma şu anda Dubai’de. Onu yolcu ettiğimden bu yana görüşmedik. Emek verdiğim bir insan tekrar Türkiye’de oynayabilir. Beşiktaş’a faydalı olabilir. Tabii gelecek hocanın da talebi olması gerekir. Ezeli rakiplerimizden birisi Quaresma’nın peşinde. 15 gündür de yazılıyor, haber yollanıyor. Bizim beğenmediklerimizi insanlar beğeniyor.
"Yönetim borcunu ödemelidir"
Son 1,5 yıldır taraftar ve genel kurul üyelerinin göstermiş olduğu fedakarlığı artık yönetim kurulunun gösterme zamanı gelmiştir. Beşiktaş yönetimi, yapacağı icraatlarla genel kurul üyelerine ve taraftara olan borcunu misliyle ödeyecektir. Yönetime aday olan bizlerin her ferdinin yürekli olduğunu, genel kurul ve taraftar idrak etmelidir. Beşiktaş’ı yönetmek için yürek kadar uyumlu bir ekibe, akıl birlikteliğine ve güce ihtiyaç vardır. Bizler bu inan ile 17 Haziran’da görevi devir almak için adaylığımızı bir kez daha açıklıyoruz.
"Beşiktaş düzlüğe çıkmadı"
Fikret Orman’ın televizyonda söylediği rakamlar gerçekleri yansıtmıyor. Beşiktaş’ın düzlüğe çıkmış bir hali yok. Kısa vadeli borçlar 110 milyon TL azalmış. Ancak uzun vadeli borçlar 133 milyon TL’den 258 milyona çıkmış. Borcun yekününde değişme yok. Başkan futbolla ilgili ’150 milyon TL ödeme yaptım’ derse doğrudur. Ancak, 150 milyon TL’yi öderken nereden kaynak sağladınız? Yapılan şey ortada; sermaye artışından gelen 80 milyon lira, kullanılan 35 milyon dolarlık kredi var, ceplerinden de koydukları 20-25 milyon lira var. Onun da çoğunu geri almışlar, alacaklar da. Ancak bu borcu alırken bize de sorsalardı, para lazım mı diye! (Beşiktaş’ın Serdal Adalı’ya 9 milyon Dolar borcu bulunuyor)
"Orman gibi iyi hatip değiliz"
Biz bu yarışa 1-0 geriden başlıyoruz. Ne ben, ne de Murat Aksu, sayın Fikret Orman kadar iyi bir hatip değiliz. İnsanların gözüne bakarak kandırma kabiliyetimiz yok. Maalesef sayın başkanda bu var. Kendisinden borcun nasıl azaldığını insanların anlayacağı şekilde izah etmesini rica ediyorum.
"Adalete güveniyorum"
Şike soruşturmasında yargı süreci devam ediyor. Yargı ne karar verirse boynumuz kıldan incedir. Adalete güveniyorum. Er ya da geç bu konuda aklanacağımdan bir gram şüphem yok. Şüphem olsaydı, bugün burada olmazdım.
"Cezaevinde transfer mi yaptım?"
Artık bu feda muhabbeti beni ve camiayı üzmeye başladı. Beşiktaş’ın geleceğini fukaralık edebiyatıyla gerçekleştiremeyiz. Hedefimiz Türkiye ve Avrupa’da her zaman birinciliğe oynayan, gerek bütçesiyle gerek profesyonel yapısıyla örnek gösterilecek bir Beşiktaş yaratmak. Profesyonellerin önde olduğu, futbol takımını yöneten bir ekip yaratacağız. Mevcut yönetimde bir ağabeyimiz sanki mevcut borcu biz yapmışız gibi ifadeler kullanıyor. Utanmasalar ’Tabata’yı da Adalı aldı’ diyecekler. Bir gazetede Alves’i yazmışlar. Cezaevinde transfer mi yaptım? İki dönemde transfer ettiğimiz isimlerin toplamında 20 milyon Euro bonservis bedeli ödemişim. Sayın başkanın televizyonda açıkladığı transfer bütçesi iki yıl için yaklaşık 25 milyon Euro. Sırf yıldız transfer olsun diye Beşiktaş’ın tek kuruşunu sokağa atmam, attırmam. Camiamızın arzu ettiği bir takım olacak.
"Demirören’in hesabı varsa görüşürüz"
Yıldırım Demirören’den hesap sormak doğru bir söylem değil. Demirören doğru yapmıştır yanlış yapmıştır. Ortada bir şey varsa oturup Yıldırım Bey ile konuşuruz. Varsa hesabı görürüz. Siz bu kulübe 1 kuruş da, 10 kuruş da verseniz geri dönüşünü sağlıyorsunuz. Karşınızdaki insana ’Hibe edecek misiniz?’ diye soramazsınız. Beşiktaş ne zaman düzlüğe çıkarsa öder, olmazsa ne yapalım. Beşiktaş’ın bir yerini satıp paramızı alacak halimiz yok.
Kaynak: Fotomaç