Şimşek: Merkez Bankası'nın eli güçleniyor

Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Maliye politikasında güçlü duruş sürerse para politikasında alan açılıyor ve Merkez Bankası'nın eli güçleniyor, bu bizim için önemli” dedi.

Şimşek: Merkez Bankası'nın eli güçleniyor

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "Merkez Bankası'nın elinin güçlü olması lazım. Çok kapsamlı reform programının uygulanması kaynak gerektiriyor, bunun için mali disiplin devam edecek" dedi.

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği'nce düzenlenen toplantıda konuşan Şimşek'in konuşmasından satır başları şöyle:

*Bugüne kadar reform programını ciddi bir şekilde detaylandıran, eylem programına dönüştüren nadir ülkelerden biri Türkiye'dir.

*Muhtemelen bu hafta Başbakan bu eylem planını detaylandıracak, bu da yeni bir çıpa olacak.

*Yapısal reform ile cari açığı yüzde 3 ve altına çekme çabası içinde olacağız ama bunu yaparken mali disiplini devam ettireceğiz.

*Merkez Bankası'nın elinin güçlü olması lazım. Çok kapsamlı reform programının uygulanması kaynak gerektiriyor, bunun için mali disiplin devam edecek.

*Maliye politikasında güçlü duruş devam ederse para politikasında Merkez Bankası'na bir miktar alan açılıyor.

*Bankacılık sektörünün özkaynak getirisi hala yüksek. Bankacılık sektörü sağlam yapısını koruyor. Hane halkı varlıklarının önemli bir kısmı arzuladığımız kanallarda yönetilmiyor, verimli üretken alanlarda değil.

*Sorunlarımız bir anlamda enflasyon ve cari açık gibi makro sorunlar gibi görülse de temelde mikro problemdir. Onun için 1200 civarı hazırladığımız mikro reform çok önemlidir.

*Cari açıkta bir daralma var, bu sene muhtemelen milli gelirin yüzde 4.7'si civarında gerçekleşecek. Önümüzdeki sene yüzde 4'e doğru gerileme ihtimali oldukça yüksek, bu olumlu ama bunu kalıcı bir şekilde yüzde 3 ve altına çekmemiz lazım.

*Önümüzdeki dönemde enflasyonu düşük tek haneye çekme ve bunu yapısal reformla gerçekleştirme çabası içinde olacağız. Küresel para politikasındaki normalleşme ile birlikte likidite eskisi kadar bol olmayacak. Sermayenin yönü şu an zaten tersine dönmüş durumda.

*Gelecek sene belki 300 milyar doların üzerinde gelişmekte olan ülkelerden rezerv hariç bir paraçıkışı olacak. Firmalarımızın halka acıkmasını ve daha sağlıklı kaynaklarla beslenmesini istiyoruz.

*Bankacılık sektöründe kredilerin mevduata oranı yüzde 120'leri aşmış durumda, bunun bir sınırı var o yüzden sermaye piyasalarından gelişmesi kritik bir öneme sahiptir.

*Yapısal reformlarla potansiyel büyümeyi yükselteceğiz. Biz vergilendirme sistemini değiştireceğiz ve portföy yönetim şirketleri çerçevesinde kaynak yönetim mekanizmasını geliştireceğiz.

*Vergide belli alanlarda büyük istisnalar var, başta gayrimenkul olmak üzere bunlar düzeltilecek.

*Bireysel emeklilik sistemi büyük bir başarı hikayesi, bu devam edecek. Önümüzdeki dönemde gerekirse portföy yönetiminde düzenleme yapılabilir. BES'te yüzde 25'lik devlet desteği bütçede çok önemli bir kaleme ulaşmaya başladı.