S&P'nin Türkiye açıklaması çıldırttı

Türkiye ekonomisiyle ilgili her düşüşü raporlarla yayınlayan yaşanan yükselişleri ise ancak satır aralarında geçiştiren derecelendirme kuruluşlarına ekonomistlerden tepki yağdı.

ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un (S&P) Türkiye ekonomisiyle ilgili yukarı yönlü büyüme revizyonunu ayrı bir açıklamayla duyurmaması, ekonomistler tarafından tepkiyle karşılandı. S&P'nin Türkiye ekonomisiyle ilgili 2014 yılı büyüme tahminini yüzde 2,4'ten yüzde 2,9'a yükselttiği, S&P yetkililerinin özel bir röportajına verdiği cevapla ortaya çıkmıştı. Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türk ekonomisiyle her olumsuz gelişmeyi hazırladıkları raporlarla kamuoyuna duyururken başarıları rapor etmemelerini eleştiren ekonomistler, “Biz notumuzun yükseldiğini tesadüfen öğreniyoruz. Bu şartlarda biz bu kuruluşlara nasıl güveneceğiz" yorumunda bulundular.

NOT ARTIŞINI TESADÜFEN ÖĞRENDİK

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, S&P'nin Türk ekonomisindeki not artışını tesadüfen bir gazeteciye verdiği demeçten öğrendiklerini belirterek, "Önce bir kuruluş yapacağım dediği açıklamayı yapmadı. Sonra, aslında bu bir açıklama değil gibi şeyler söyledi. Bir diğeri yüzde 52 gibi bir oyla neticelenen seçimin ardından siyasi istikrar yok gibi bir açıklamada bulundu. Bir diğeri de büyüme beklentisini yukarı güncellemiş ama bunu açıklamamış. Tesadüfen öğreniyoruz. Bu kuruluşlara piyasa nasıl güvenir" dedi.

Başarı da raporla duyurulmalıydı

SAXO Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy: Kredi derecelendirme kuruluşları son yıllarda haklarında çıkan spekülasyonları gidermek zorunda. S&P'nin normal koşullar içerisinde herhangi bir raporun içinde değil bu duruma özel bir raporla bunu duyurması gerekirdi. Bütün kurumlar tarafından Türkiye'nin büyüme revizyonu yapıldı. S&P'nin de bunu yapıp bildirmemesi ya da sektörel bir raporun içinde bildirmesi bir ihmaldir.

Siyasi mesaj veriyorlar

SERMAYE Piyasası Yatırımcıları Derneği Başkanı Arif Ünver: Derecelendirme kuruluşları yaptıkları hatalarla yurt içinde itibarlarını kaybettiler. Bunlar, tarafsız bir kuruluş olmaktan ziyade, uluslararası siyasetin bir unsuru gibi davranıyor. Umarım ki birkaç sene içerisinde dışarıya fon bağımlılığımız halledilir de bu kurumların esamesi okunmaz.