Tahvil faizi yaklaşık 1 yılın dibinde
Gösterge tahvilin bileşik faizi yaklaşık bir yılın en düşük seviyesine geriledi.
Küresel risk iştahının artması ve Merkez Bankası Başkanı belirsizliğinin ortadan kalmasıyla gösterge tahvilin bileşik faizi yaklaşık 1 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 9,33'e geriledi
Hafta başından bu yana küresel piyasalardaki olumlu hava ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı belirsizliğinin ortadan kalkmasının etkisiyle, tahvil faizleri de düşüşe geçti.
Geçen haftanın son işlem gününü yüzde 9,97 seviyesinden tamamlayan 2 yıllık tahvilin bileşik faizi, bu hafta yüzde 9,33'e gerileyerek 22 Nisan 2015'ten bu yana gördüğü en düşük seviyeye indi. Aynı şekilde 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi de yüzde 10,05'ten 5,5 ayın en düşük düzeyine olan yüzde 9,47'ye geriledi.
Analistler, küresel piyasalarda artan risk iştahı, yurt içinde Merkez Bankası Başkanlığı atamasına dair belirsizliğin sona ermesi ve orta-uzun vadede enflasyonun düşeceğine ilişkin pozitif beklentilerin artmasıyla, tahvil faizlerinin yüzde 9'a doğru hareket ettiğini ifade ediyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İş Yatırım Hazine ve Portföy Yönetmeni Barış Keskin, küresel piyasalardaki olumlu havayla birlikte gelişmekte olan ülkelere yönelik girişlerin artmasının, TL varlıklarda da alımlara sebep olduğunu söyledi.
Bunun da TL tahvillerin faizlerinin aşağı doğru hareket etmesini sağladığına işaret eden Keskin, dış taraftaki olumlu havanın yanında iç tarafta TCMB’den beklenen faiz indirimlerinin de 10 yıllık tahvil faizlerindeki aşağı hareketin diğer önemli sebebini oluşturduğunu ifade etti.
Keskin, yabancı yatırımcıların yüzde 10 seviyesinin üzerindeki tahvil faizlerini enflasyon beklentileri göz önüne alındığında iyi bir giriş noktası olarak kullandıklarını belirtti.
Dış piyasalardaki gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu hava TCMB'den faiz indirim beklentileriyle birleşince son dönemde 10 yıllık tahvil faizlerindeki hareketin gerçekleştiğini dile getiren Keskin, şu anda 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 9,50 seviyesine kadar gerilediğini kaydetti.
'Enflasyondaki düşüş tahvil alımlarını destekliyor'
VakıfBank Ekonomik Araştırmalar tarafından yapılan değerlendirmede ise 10 yıllık tahvillerin genelde "Real Money" olarak sınıflandırılan yabancıların daha yoğun ilgi duyduğu segment olduğunu ifade ediliyor.
Tahvillerdeki son dönemdeki düşüşün temel nedeninin ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımıyla ilgili söylem değişikliğine gitmesi yanı sıra diğer büyük merkez bankalarının (Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası) eksi faiz ve daha fazla para basımlarının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ilgiyi artırması olarak görülüyor.
Tahvil faizlerindeki düşüşün içsel sebeplerin ise enflasyonun yıllık bazda sert düşüşü ve bu düşüşün bir iki ay daha devam edecek olması olduğu kaydediliyor.
Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 7,5'e ulaşılır olması hatta daha altında bir yer ihtimalinin oluşmasının da sebepler arasında yer aldı ifade edilen değerlendirme, şu tespitlerde bulunuldu:
"Merkez Bankasının başkanı ile beraber yılda dört kez yapılan ve bu ay yapılacak enflasyon değerlendirme toplantısında bu yüzde 7,5'lik hedefin aşağı çekilmesi ihtimalin de artması etkili oluyor. Keza bu ayki toplantıda en az 50 baz puanlık bir faiz indirimin de satın alınmış durumda. Nisan ayı enflasyonunun ilk göstergeleri, enflasyonun nisanda da yıllık bazda düşmeye devam edeceğini gösteriyor. Bu durumun da tahvil alımını desteklediğini gözlemliyoruz. Piyasalar Fed'in faiz artırımı yapmadığı parasal genişleme dönemlerinde 10 yıllık tahviller en dip seviye olarak 1,60'ları görmüştü. Faiz artırım sürecinde 10 yıllık tahvil getirisinin yüzde 1,70'lerde olması piyasaların önümüzdeki dönemde Fed'den çok ciddi bir faiz artırımı beklemediklerine işaret ediyor. Bu da bizim gibi yüksek faiz veren ülkeleri destekliyor.
Son dönemdeki gelen alımlar yalnız 10 yıllık tahvillerde değil tüm vadelerde tahvil eğrisinin aşağıya gelmesine neden oldu. Özellikle iki senedir kurlardaki yukarı hareket nedeniyle tahvil eğrisi ya yatay ya da ters dikey idi. Kısa vadeli faizler uzun vadelilere oranla daha yüksekti. Ancak son günlerde bunun değişmeye başladığını 5 yıl ve daha üzeri vadelerin daha yüksek olduğu görülüyor. Bu da piyasaların TCMB'nin iki yıldır sürdürdüğü sıkı para politikasından vazgeçebileceği ve faiz indirimlerini daha fazla yapabileceğinin satın alınmaya başladığına işaret ediyor."
Merkez Bankasının sert faiz indirimi yapması ve kurların buna sert tepki vermesi durumunda enflasyondaki olumlu beklentilerin terse dönebileceği ve hem kısa hem de 10 yıllık tahvile satış getirebileceği ifade edilen değerlendirmede, özellikle yabancıların 10 yıllık tahvilde daha yoğun olduğu göz önüne alındığında bu satışın kuru daha da yukarı tetikleyebileceği vurgulanıyor.
Teknik olarak 10 yıllık reel faize bakıldığında son enflasyon sonrası 10 yıllık tahvil bir miktar aşağı gelmiş olsa da reel faizde çok düşüş yaşanmadığı belirtilen değerlendirmede, "Türkiye'de 10 yıllık tahvil faizindeki düşüşün tamamen enflasyondaki aşağı harekete tepki olduğu ancak risk piriminde ise çok düşüş olmadığına işaret ediyor. Bu iniş tamamen konjonktürel, bundan dolayı düşüşün uzun vadeli bir gerileme başlangıcı olduğunu söylemek için henüz erken. 10 yıllık tahvildeki alım özellikle yurt dışı olumlu hava ve enflasyondaki sert gerileme ile oluştu. Kalıcı olup olmayacağı Fed'in bu son duruşunu tekrar şahin hale getirip getirmemesi, bunun yanında TCMB'nin ne kadar sert faiz indirimi yapıp yapmamasına bağlı olacak gibi görünüyor." ifadelerine yer verildi.