Trump’ın başkanlığı en çok Rusya’ya yarayacak!
ABD Merkez Bankası Fed, Çin ve olası Donald Trump başkanlığı, görece olumlu bir görünümdeki gelişmekte olan piyasalarda havayı tersine çevirebilecek kilit riskler olarak görülüyor.
Fonları yakından izleyen EPFR Global verilerine göre ikinci çeyrekte 10 milyar dolarlık para girişinin yaşandığı gelişen ekonomi fonları üçüncü çeyrekte 35 milyar dolarlık net para girişine sahne oldu. Uluslararası Ödemeler Bankası da ağustos ayında gelişen piyasalara yerleşik olmayan portföy akımının 25 milyar dolar civarında gerçekleştiğini belirtiyor. Bazı uzmanlara göre bu rallide rüzgar tersine dönebilir. Gelişmekte olan piyasalarda 1 triyon dolarlık varlığı yöneten yatırım şirketi Amundi, önümüzdeki günler için piyasaları tehdit eden riskleri Çin, Fed ve Trump olarak sıralıyor. Avrupa’nın en büyük varlık yöneticisi olan Amundi Stratejisti Abbas Ameli-Renani, gelişen ülke piyasaları için genel olarak iyimser olduğunu fakat piyasalarda ufku karartabilecek üç faktörün bulunduğu uyarısını yaptı.
Ameli-Renani müşterilerine gönderdiği notta hakkında en çok endişe duyduğu konunun Trump riski olduğunu belirtiyor. Yükselen piyasalar stratejisti, 8 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinden sandıktan Cumhuriyetçi isim Donald Trump’ın çıkması halinde yatırımcıların gelişen ülke varlıklarına karşı çok ‘bearish’ yaklaşacağının altını çiziyor. Seçim kampanyası boyunca Trump’ın söyleminin korumacı olduğunu belirten Ameli- Renani, “Trump’ın söylemi çok ‘korumacı.’ İhracat odaklı yükselen piyasa ekonomileri Trump’ın zaferi durumunda negatife geçecek” diyor. Ameli-Renani, hakkında müstehcen video kayıtları ortaya çıkan Trump’ın Beyaz Saray yarışında büyük bir yara aldığını da belirtmeden geçmiyor.
‘Fed şahinleri şaşırtabilir’
Amundi tarafından belirlenen ve gelişen ülkeleri tehdit eden risklerden bir diğeri ise Çin. Dünya ekonomisinin lokomotifi konumundaki Çin, gelişmekte olan ülkeler için orta vadeli bir risk teşkil ediyor. Çin’i bir ‘kuyruk’ ya da ‘uçdeğer’ olarak gören Ameli-Renani, “Durdurak tanımayan Çin özel sektör borcunun gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 200’üne yaklaşması endişe verici. Çin’de ekonomik büyümenin yavaşlamasını öngörüyoruz. Geçtiğimiz aylarda dolar karşısında istikrarlı bir yol izleyen yuan Çin’in ticaret ortaklarının para birimleri sepeti karşısında yaklaşık yüzde 10 değer kaybetti. Bu ihracata anlamlı destek sağlarken büyümedeki yavaşlamaya karşı yastık olabilir” dedi. Amundi piyasaların Fed’in para politikasında sıkılaştırmaya gitmesini yeterince fiyatlandırmadığından kaygı duyuyor. Amundi piyasaların ABD Merkez Bankasının, bu yıl bir kez, gelecek yıl da sadece bir kez faiz artırma beklentilerini fiyatlandırdığını savunuyor. Fed’in şahin kanada bir sürpriz yapacağını belirten Ameli-Renani, “ Biz kısa vadede Fed’in ‘şahin’ tarafını şaşırtacağına ilişkin kaygılıyız. ABD’de politika faizlerinin normalleştirmesi yeni bir tema değil. 2013’ten beri bu konuyu konuşuyoruz. Bu bir Kıyamet’in kenarında olduğumuz gibi bu bir şey değil ama ne olacağı konusu hakkında çok bilinmeyen var”diye durumu özetliyor.
Gelişmekte olan ülke borsalarını izleyen MSCI endeksinde düşüş sürüyor. Endeks çarşamba günü yüzde 1.12 düşerek 892.61 puana geriledi. Capital Economics Gelişen Piyasalar Ekonomisti William Jackson, “Şu anda yatırımcıların ABD seçimleri ve Fed hakkında endişelenecek çok şeyi var. Ancak gelişen piyasa temellerinin geliştiğini gösteren işaretler de bulunuyor. Dış ortamın daha iyi bir hale gelmesinden sonra hisse senetlerinin yükselmesi gerekiyor” diyor.
‘2013’teki gibi olmaz'
Washington’daki IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarına katılan merkez bankası başkanları gelişen piyasa ekonomilerinin Fed’in faiz artışı durumunda kayıplara karşı 2013’ün aksine iyi hazırlandıklarını belirtti. ‘Taper tantrum’ olarak bilinen dönemde gelişen piyasalar döviz volatilisine karşı gafil yakalanmıştı. Ancak şimdi birçok ülke Fed politikasının sıkılaştırılmasından kaynaklanabilecek sermaye çıkışlarını absorbe etmek için büyük döviz rezervleri inşa ediyor. Güney Afrika Merkez Bankası Başkanı Lesetja Kganyago, “Eğer Fed’in faiz artışı ABD ekonomisinin güçlendiği anlamına geliyorsa gelişen ülkeler bundan faydalanabilir. Güçlü bir ABD, dünya ekonomisi için iyidir” dedi.
Kaynak:Dünya