Türkiye Sam Amca ile pazarlık masasında!
Türkiye 1.23 trilyon liralık masaya oturmaya çalışıyor
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye-ABD arasındaki olası Serbest Ticaret Anlaşmasına yönelik oluşturulan yüksek düzeyli komitenin bugün itibariyle çalışmalarını başlattığını söyledi.
ABD'ye iki günlük ziyareti kapsamında ABD Ticaret Temsilcisi Michael Froman ve ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker ile görüşen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu.
ABD'nin 50 yıldan fazla bir süredir Türkiye'nin dostu ve müttefiki olan bir ülke olduğunu belirten Bakan Çağlayan, "Her yerde söylüyorum, bugünkü toplantılarda da söyledim; ticaret hacmimiz bu dostluğu, bu müttefikliği yansıtmaktan çok uzak. Geçen yıl 19,7 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz vardı; bunun 5,6 milyar doları bizim ihracatımız, 14,1 milyar doları da Amerika'nın Türkiye'ye ihracatı ve sonuçta da 8,5 milyar dolarlık Türkiye aleyhine bir dış ticaret açığı söz konusu. Buna karşılık Türkiye'de bin 347 Amerikan firması var" dedi.
"BAZI ÜRÜNLERİMİZE GETİRİLMİŞ OLAN TİCARET ÖNLEMLERİ VAR"
Amerika'nın, Hollanda ile Avusturya'nın arkasından dünyada Türkiye'de en fazla yatırım yapan üçüncü ülke konumunda olduğunu, bu çerçevede bu seneki ticaretin de yine benzer seviyede gittiğini söyleyen Çağlayan, "Bazı ürünlerimize getirilmiş olan ticaret önlemleri var. Bunların kaldırılması konusunda zaman zaman görüşmelerimiz devam ediyor. Bugün de aynı konuları görüştük. Kendilerinin bu konuyla ilgili dikkatlerini çektik" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, bu konuda, ESİÇ denilen önemli bir mekanizmanın bulunduğunu söyleyerek şunları ifade etti:
"Ekonomik Stratejik Ticaret İşbirliği Çerçeve anlaşması, 2009'da Sayın Başbakanımızın Amerika'ya yapmış olduğu ziyarette Sayın Obama'yla birlikte model ortaklık anlamında kurulmuş olan bir yapı. Ben ve Sayın Babacan Türkiye tarafını temsil ediyoruz. Amerikan tarafından da bugün görüşme yapmış olduğum iki değerli bakan; Pritzker ve Froman bu işi üstleniyorlar. Bu arada karşılıklı iş konseyimiz var. İş konseyimiz 12 Eylül'de bir araya geldi. Onlar kendi aralarındaki toplantıyı yaptılar. Bununla ilgili tarih konusunda Amerikan tarafının bir önerisi vardı. Ancak o tarih bana uymuyor çünkü o tarihte Türkiye'de Filistin toplantısı yapacağız. Kendilerine muhtemel üç tarih önerdik. Tabi Kasım, Aralık aylarında bizim, bütçemizin, parlamentoda yoğun olacağımız dönemler. Bu dönemler çerçevesinde dört bakanın uygun tarihi nasıl bulunacak bilmiyorum ama tahminen iki kere bulunduğuna göre üçüncüsü de bulunacaktır. Belirleyeceğimiz tarihte tekrar Washington'da bir araya gelerek ESİÇ mekanizmasının üçüncü toplantısını yapmış olacağız. Her yıl karşılıklı ülkelerimizde yapıyoruz. Dördüncüsü önümüzdeki yıl Türkiye'de olacak."
ABD'NİN TÜRKİYE'YE UYGULADIĞI TİCARET POLİTİKALARI
Amerika tarafının Türk menşeli ürünlere 3 anti damping, 2 telafi edici vergi olmak üzere 5 adet ticaret politikası önlemi uyguladığını dile getiren Bakan Çağlayan, bu önlemlerin Amerika tarafından sadece Türkiye'ye uygulandığını başka ülkelere uygulanmadığını söyledi.
Çağlayan, "Buna ek olarak 2 Temmuz 2013 tarihinde petrol boruları ihracatımıza karşı da yeni bir anti damping ve telafi edici vergi soruşturması başlatılmış durumda. Bu üründe biz geçen sene Amerika'ya 233 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Ama bu önlem başladıktan sonra bu yılın ilk 7 ayında ihracatımız 2 milyon dolara düşmüş vaziyette. Ve Amerika'nın toplam petrol boru ithalatında Türkiye'nin payı sadece yüzde 3. Rakam olarak da oldukça düşük bir rakam. Dolayısıyla bu konudaki bu tür uygulamaların bir yerde ticarette ciddi bir engel oluşturduğunu kendilerine ifade ettik" diye konuştu.
4 Eylül 2013 tarihinde de inşaat temeli ihracatına karşı hem anti damping hem telafi edici vergi soruşturması açılması için ABD'ye yerli üreticiler tarafından bir başvuruda bulunulduğunu öğrendiklerini belirten Çağlayan, "Bu üründe de Amerika'ya ihracatımız 2012 yılında 396 milyon dolar. Bu yıl ilk 7 ayındaki ihracatımız 206 milyon dolar ve inşaat demiri ihracatımız Amerika'ya yapmış olduğumuz 2012 yılı toplam ihracatının yüzde 7'sine karşılık geliyor. Tabi bunu söylerken Sayın Bakana şunu ifade ettim; 'Biz maalesef demir-çelik sektöründeki üretim sistemimizin yanlışlığından ve çarpıklığından dolayı demir-çelik üretimimizi hurda demir-çelikten yapıyoruz. Hurda demir-çelik ithalatında 10 milyar dolar ile dünyada birinciyiz. Ve bunun yüzde 29'unu da Amerika'dan yapıyoruz. Yani biz ABD'den almış olduğumuz hurda demir-çeliği hammadde olarak kullanıp bunu inşaat demiri ve diğer demir-çeliğe çevirip Amerika ve dünyanın birçok ülkesine ihracat yapıyoruz. Yani bir taraftan ithalat yaptığımız ürünü bir taraftan sizlere ihracat yapıyoruz.' Ve bu konuda mutlak surette bunların gözden geçirilmesi konusunu ve bu konuda bizim demir-çelik sektörüne yönelik herhangi bir devlet desteğinin olmadığını da, hatta destek marjının sıfır olduğunu da ifade ettik. Yani bizim özel desteklediğimiz bir sektör, bir alan değil. Ona göre bakacaklar, kendileri değerlendirecekler" ifadelerinde bulundu.
ABD-TÜRKİYE ARASINDAKİ OLASI SERBEST TİCARET ANLAŞMASI
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bugün, Amerika-Türkiye arasındaki ilerde olası Serbest Ticaret Anlaşması'yla ilgili ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kararlaştırılmış olan yüksek düzeyli komitenin ilk çalışmasını yaptıklarını belirterek, "İki bakan olarak bu konudaki beklentilerimizi ve asıl, nasıl bir çalışma metodu uygulayacağımızı bugün resmen belirledik. Biraz evvel ifade ettiğim gibi bu konuda bürokrat arkadaşlarımız teknik bazda altyapı çalışmalarını yaptılar" dedi.
Bakan Çağlayan, komitenin ana gayesinin, "Türkiye ile Amerika arasında ilerde olabilecek olan bir Serbest Ticaret Anlaşması'nın ülkeler açısından irdelenmesi ve incelenmesi" şeklinde olduğunu söyledi. Çağlayan, "Bir diğer boyutunda ise, şimdi müzakereleri başlamış olan ABD ile AB arasındaki TTIP dediğimiz Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşmasıyla ilgili konulardan Türkiye'nin nasıl etkileneceğinin tespitidir" diye konuştu.
"AB TÜRKİYE'YE CENTİLMENCE DAVRANMIYOR"
ABD ile AB arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın kolay bir şekilde ortaya çıkmadığına işaret eden Bakan Çağlayan şöyle konuştu:
"Biz de birçok ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması'na önce bir değerlendirme etki analizi yaparak başlıyoruz. Ve bir değerlendirme etki analiziyle beraber taraflar arasındaki ürünlerdeki hassasiyetler, bu konuda diğer ülkelerin yapmış olduğu çoklu, ikili anlaşmalar, bunların karşılarındaki ülkeler bazında kendilerine ne getirip ne götüreceğinin ciddi bir şekilde irdelenmesinden sonra gündeme geliyor. Nitekim Trans-Atlantik anlaşması da uzun yıllar AB-ABD arasında süregelen, şuanda bizim ABD ile başlatmış olduğumuz çalışmayla başlamış. Ve bu komitedeki çalışma grubumuz ikinci boyutunda da AB ile ABD arasındaki yapılacak olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın Türkiye'ye etkilerinin ne olacağını görecek. Çünkü biz her fırsatta haklı olarak şunu söylüyoruz; 'Avrupa Birliği maalesef bu konuda centilmen değil. Hiçbir konuda centilmen değiller.' Avrupa Birliği, Türkiye ile 1996 yılından beri Serbest Ticaret Anlaşması yapan, sanayi ürünlerini sıfırlayan, gümrükleri sıfırlayan bir yapı içinde. Ve kendisinin Serbest Ticaret Anlaşması'na başlamış olduğu ülkelere Türkiye'nin de bir ortağı olarak başlaması gerektiğini söylemesi gereken bir yapıda ancak bunu yapmıyor. Kendileri Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine başlarken Türkiye'nin de bu işin içinde olması konusunda görüşlerini ifade etmiyorlar."
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan sözlerine şöyle devam etti:
"AB eğer Türkiye ile böyle bir anlaşması olmuş olsaydı veya AB centilmence davranıp, 'Türkiye'de benim gümrük birliği ortağımdır, 1996 yılından beri bu işi birlikte yapıyoruz, Türkiye'de bu işin tarafıdır' deseydi zaten biz bugün farklı şeyleri konuşup biz de paralel bir şekilde aramızdaki anlaşma olmasaydı dahi bu çalışmalara başlardık. Ama şimdi gelmiş olduğumuz noktada arkadaşlarımız Amerika ile AB arasında yapılacak olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın Türkiye'ye muhtemel etkilerini çalışacaklar." dedi.