'Üç yıldız G.Saray’a evet dedi!'
Yılın menajeri ödülünü alan Özkan Doğan, Sporcope’a konuştu.
Geçtiğimiz sezon Süper Lig’e damga vuran Samuel Eto’o ve Mario Gomez transferlerinde payı olan menajer Özkan Doğan, transferlerin bilinmeyenlerini anlattı.
Özkan Doğan, Galatasaray’ın eski teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu’nun Barcelona’nın yıldızı Dani Alves, Alman Milli Takımı’nın oyuncusu Sami Khedira ve Brezilya Milli Takımı’ndan Dante’yi transfer etmek istediğini söyledi. Bu üç oyuncu ile görüşüldüğünü ve Galatasaray’a gelmeye ikna ettiklerini belirtti. Hamzaoğlu’nun, oyuncuların maliyetini düşünerek bu transferlerden vazgeçtiğini belirtti.
Deneyimli menajer, Samuel Eto’o transferi için İtalya’ya gitmelerinin Mario Gomez’in Beşiktaş’a transfer olmasına vesile olduğunu da açıkladı.
İşte yılın menajeri ödülünü de alan Özkan Doğan’ın gündem yaratacak röportajı:
"Üç yıldız G.Saray'a evet dedi!"
-Menajerliğe nasıl başladınız?
Hollanda’da profesyonel futbolcuydum. Futbol hayatım bitince, International bussines okudum, çok sıkıcıydı. Erasmus Üniversitesi’nde futbol yönetimi bölümü açıldı, oraya geçtim ve bitirdim. Roosendaal’da stajımı tamamladım, sonrasında dört büyüklere staj başvurusunda bulundum. Rahmetli Özhan Canaydın döneminde, Bülent Tulun, Galatasaray Avrupa bölümünde staja başlayacağımı söyledi. Erol Gerçeker yönetiminde stajer menajer olarak göreve başladım. Galatasaray’ın kamp organizasyonlarını yaptım.
Daha sonra Sivasspor’da başkan Mecnun Otyakmaz bana güvendi ve transferden sorumlu menajer olarak görev verdi. Başarılı geçen dönemden sonra, bireysel menajerlik şirketimi 2005’te kurdum. İlk futbolcum Bursaspor’dan Ömer Aysan Barış oldu. Trabzonspor’a giden Marcelinho ve Musampa’nın transferlerinde de rol aldım.
-Yıldız futbolcularla bağlantıyı nasıl sağlıyorsunuz?
Bazen futbolcular ile doğrudan görüşerek, bazen de yabancı menajerler üzerinden sağlıyorum. Malezya’da bir menajer olsam bu oyuncuları getiremezdik, ülkemizde son dönemde futbola büyük yatırımlar yapılıyor, ülkemizin gücü ve istikrarı yıldız futbolcuların gelmesini sağlıyor.
-Başka menajerler de bu yollarla futbolculara ulaşabilir, orada sizin farkınız ne oluyor?
Orada fark, yurt dışı ortaklarımın etkili kişiler olması ve bana güvenmeleri. Belirli bir eşik var, o eşiği geçene kadar yurt dışındaki menajerlerle sen çalışmak için uğraşıyorsun, o eşiği geçtikten sonra ise onlar sizinle çalışmak istiyor.
SNEIJDER, ETO’O VE MARIO GOMEZ TRANSFERLERİ NASIL GERÇEKLEŞTİ?
-Samuel Eto’o ve Mario Gomez transferleri sebebiyle Türkiye Spor Adamları Derneği tarafından yılın menajeri seçildiniz…
Türkiye’de ilk defa bu kategoride ödül verildi. Başarının taçlanması insana gurur veriyor ama ben sadece ülkemize hizmet etmeye çalışıyorum. Getirdiğimiz oyuncuların hepsi ülkemizin tanıtımına katkı yapıyor. Mario Gomez, Samuel Eto’o, Wesley Sneijder ve Roberto Carlos. Roberto Carlos’u, Sivas’a getirdim, Sivas dünyada haberleri çıkan bir şehir haline geldi. Antalya, Eto’o’dan sonra Monaco ayarında bir yer oldu. Bu oyuncuları getirmeyi ülkeme hizmet olarak da görüyorum. Bazı şirketler ünlü isimleri reklamlarında oynatıyor ama biz ülkemizde yaşatıyoruz.
-Yıldızları getirirken nasıl zorluklar yaşadınız?
Roberto Carlos, Anzhi’de sportif direktördü. Kariyerine teknik direktör olarak devam etmek istediğini söyledi. Ben de Sayın Başkan Mecnun Otyakmaz ile görüştüm, hem takımın başarısı hem de şehrin imajını düşündü ve Roberto Carlos’u Sivasspor’a getirdik. Hem Roberto Carlos teknik direktörlük kariyerine başladı hem de Sivasspor büyük bir dünya yıldızını takımın başına getirdi.
Sneijder konusunda ise Bülent Tulun ‘Bir 10 numara bulabilir misin’ dedi? Ben de ‘Evet Wesley Sneijder var’ dedim. Deniz Türker ile beraber Sneijder’e ulaştık ve Bülent Tulun ile görüştürdük. Kalan süreci Sneijder’in Hollandalı menajeri yürüttü.
“MARIO GOMEZ İÇİN 40 GÜN İTALYA’DA KALDIK”
Eto’o’yu transfer etmek için Antalyaspor yetkilileri beni aradı, ‘Eto’o’nun Türkiye yetkileri sizdeymiş, görüşebilir miyiz?’ dediler. Ben de tabii ki dedim. Eto’o, daha önce de Türkiye’ye büyük sempati duyan, tatillerinde bile gizlice Türkiye’ye gelip gezen biriydi. Eto’o’nun transferi için ortağım George Gardi ve Claudio Vigorelli ve Antalyalı yöneticiler ile bir toplantı organize ettik. Eto’o, şartların ve imaj haklarının oluşması halinde memnuniyetle Antalya’ya geleceğini belirtti. Gültekin Gencer de bu transferi ne kadar istediğini ve duruşunu gösterdi. Eto’o’yu ikna ettik.
Eto’o transferine gittiğimizde Fiorentinalı yöneticiler benimle görüşmek istedi. ‘Mario Gomez’i de Türkiye’ye pazarlayabilir misin?’ dediler. Ben de Sayın Başkan Fikret Orman’a ve yönetici Erdal Torunoğullarını aradım. Onlar da “Mario Gomez çok büyük bir golcü ve bizim şampiyonluğumuza büyük güç katabilir” dediler. O süreç de öyle başladı. Erdal Torunoğlulları ve Ali Naibi ile beraber 40 gün Milano’da kaldık. Oyuncunun menajeri Uli Feber ve Fiorentina kulübü ile anlaştık. Transferin Fiorentina ayağında Ahmet Bulut’un da yardımı oldu. Eto’o transferinde de Metin Korkmaz’ın Antalya ayağında katkısı olmuştu.
“MARIO GOMEZ’İN TRANSFERİNE ETO’O VESİLE OLDU”
-Eto’o transferi için İtalya’ya gitmiş olmasaydınız, Mario Gomez’in Beşiktaş’a transferi gerçekleşmeyecek miydi?
Evet öyle de diyebiliriz. Eto’o için gittiğimizde ilk görüşme gerçekleşti. Eto’o için İtalya’da olmamız Fiorentina’nın dikkatini çekti. Evet o açıdan baktığımızda Mario Gomez’in transferine Eto’o vesile oldu.
-Eto’o’nun adı daha önce Beşiktaş ile geçmişti…
Evet Eto’o için Beşiktaş adına üç yıl önce de görüşmeleri ben yapmıştım. İtalyan ortaklarım Eto’o’nun menajerleri, o nedenle Türkiye hakları bendeydi. Başkan Fikret Orman ile Londra’da Eto’o ile beraber masaya oturmuştuk. Eto’o Beşiktaş’a çok sıcak bakıyordu ama olmadı. Beşiktaş, o dönemde Eto’o olmayınca Demba Ba’yı aldı.
-Eto’o’ya Çin’den ve Mısır’dan teklif geldiği haberleri doğru muydu?
Geldi ama Eto’o, Antalya’da çok mutlu olduğu için bu teklifleri kabul etmedi.
“DANY ALVES, KHEDIRA VE DANTE GALATASARAY’A GELMEYİ ÇOK İSTİYORDU”
-Türkiye’ye gelmekten son anda vazgeçen yıldız oyuncular oldu mu?
Tabii ki transfer dönemlerinde böyle durumlar oluyor. Mesela Pato’nun, Türkiye’nin hakları bendeydi. Corinthians kulübünden yetkileri almıştık, bir çok kulübümüzle Pato için görüştük. Pato’nun rakamları çok değişkendi, bazen 5 milyon, bazen 20 milyon diyorlardı. Corinthians’ın ne istediği belli değildi. Bu nedenle bu transfer gerçekleşmedi.
Mesela Barcelona’nın yıldızı Dani Alves, Galatasaray’a gelmeyi çok istedi. Hamza Hamzaoğlu’nun teknik direktörlük döneminde, Abdurrahim Albayrak transferden sorumlu yöneticiydi. Dani Alves, Galatasaray’a gelmeye hazırdı. Maddi sorunlar nedeniyle bu transfer gerçekleşmedi. Menajeriyle İstanbul’da iki defa, Barcelona ve Berlin’de birer kez Dany Alves için görüştük. Berlin’de Şampiyonlar Ligi finali sırasındaki görüşmede Hamza Hamzaoğlu da vardı. Hamza Hoca, Dany Alves’i çok istedi ama Galatasaray’ın maddi yapısını düşündü ve bir sağ beke bu kadar para veremeyiz dedi.
Hamza Hoca ile o dönem transfer planımız Dani Alves, Sami Khedira ve Dante’ydi. Üçü de Galatasaray’a gelmek istedi, anlaştık ama Galatasaray’ın maddi durumu bu transferlerin gerçekleşmesine izin vermedi. Hamza Hoca, kulübümüzün ekonomik yapısı çok iyi değil, ben kulübe daha büyük yük bindiremem dedi.
-Çin transfer dönemine damga vuruyor. Türkiye’den Çin’e gidecek başka oyuncular olur mu?
Arkadaşım Alberto Zaccheroni şu an Burak Yılmaz’ın takımı Bejing Guoan’ın teknik direktörü. Onunla önümüzdeki günlerde bir görüşmemiz olacak. Çin’e ülkemizden başka yerli ve yabancı futbolcular gidecektir. Çin Devlet Başkanı futbola 5 milyar euro ayıracaklarını söyledi. Çin ilerleyen yıllarda da dünya futboluna damga vurmaya devam edecektir.
“BİLAL KISA GALATASARAY’A HATIR TRANSFERİ OLARAK GİTMEDİ. TÜM BÜYÜK TAKIMLAR ONU İSTEDİ”
-Bilal Kısa da sizin oyuncunuz. Bilal, Galatasaray’a transfer olduğu zaman çok eleştirildi…
Bilal’le Karşıyaka’dan sonra çalışmaya başladım. Bana göre ülkemizin en yetenekli üç oyuncusundan bir tanesi. Karşıyaka’dan ayrılınca Karabük menajeri Seyit İçgül insiyatif kullandı ve Bilal’i istedi. Onu tekrar vitrine çıkardı. Karabük’te hoca değişince, Bilal’i düşümediler. Akhisar kulübü ile temasa geçtim. Akhisar Kulübü’nde Hamza Hamzaoğlu ona güvendi ve aldı. Bilal de şansını çok iyi kullandı, A Milli Takım’a kadar yükseldi. Fatih Hoca’ya da Bilal’e güvendiği için çok teşekkür ederiz. Bilal’i kadroya alması, ne kadar cesur bir insan olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bir de şöyle bir algı var, Bilal’i sanki sadece Galatasaray istedi, hatır transferi olarak Galatasaray’a gitti. Şunu herkes bilsin, Bilal’i bütün büyük takımlar istedi, Bilal, Hamza Hoca’yı ve Galatasaray’ı tercih etti. Beş takımdan teklif aldık. Sosyal medyada Bilal zorla alınmış gibi gösterilmeye çalışıldı. Bilal, Akhisar’da her yıl 14-15 asist yapan, 10’a yakın gol atan A Milli Takım oyuncusu olarak Galatasaray’a gitti.
Bilal, Galatasaray’da oynamaktan gurur ve mutluluk duyuyor. Görev verilirse sonuna kadar mücadele eder. Şampiyonluktan uzaklaşmak tabii ki onu üzdü ama oynayan arkadaşlarına da her zaman saygı gösteriyor.
(Sporcope)