UYDUMUZA KARDEŞ GİDİYOR!

Göktürk Çin'den fırlatılacak

UYDUMUZA KARDEŞ GİDİYOR!

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, uydu teknolojilerinde önümüzdeki dönem için hedeflerinin gelişmiş ülkelerdeki uydularda olduğu gibi 20 santimetreye kadar çözünürlüğe sahip uydular geliştirmek ve bunları fırlatmak olacağını bildirdi.

GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun fırlatma öncesi uğurlama töreni, TUSAŞ Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Bakan Ergün, törende yaptığı konuşmada, 7,5 metre görüntü çözünürlüğüne sahip ilk milli yer gözlem uydusu olan RASAT'ın 2011 yılının sonlarında uzaya başarıyla gönderildiğini, bugüne kadar Türkiye'nin yüzde 98'inin RASAT Uydusu'ndan alınan görüntülerle kapsandığını söyledi.

Şimdi ise 2,5 metre gibi yüksek çözünürlüklü GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun uzaya gönderilmesi için hazırlıkların tamamlandığını ifade eden Bakan Ergün, bu uydu ile dünyanın her yerinden görüntü alınabileceğini vurguladı.

GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun Aralık ayı içinde uzaya fırlatılmış olacağını ve Aralık sonuna kadar da uydudan ilk görüntülerin alınacağını kaydeden Ergün, uydunun proje maliyetinin 140 milyon lira olduğunu ifade etti.

Uydunun özellikle askeri alanda kullanılacağını anlatan Ergün, elde edilen görüntülerin sivil alanlarda da önemli işlevler göreceğini belirtti.

Bu projenin uydu teknolojileri, uçuş, bilgisayar ve yazılımları, yer istasyonu yazılımları, optik tasarım kabiliyeti gibi alanlarda Türkiye'nin birikimine şimdiden çok büyük katkılar sağladığını vurgulayan Ergün, bu projeyle birlikte milli modüller ve yazılımlar kullanarak artık yüksek çözünürlüğe sahip bir uydunun görüntüleme, görüntü depolama ve görüntü indirme işlevlerini yapacak teknolojilere sahip olunduğuna dikkati çekti.

Ergün, uydu teknolojilerinde önümüzdeki dönem için hedeflerinin gelişmiş ülkelerdeki uydularda olduğu gibi 20 santimetreye kadar çözünürlüğe sahip uydular geliştirmek ve bunları fırlatmak olacağını söyledi.

Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini hatırlatan Ergün, bu kapsamda üretim ve ihracat için de ileri teknolojili ürünlerin payının yüzde 20'lerin üzerine, Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 3 seviyesine çıkarılması ve dünya çapında en az 10 küresel marka oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.

Ergün, Türkiye'nin teknolojiyi sadece takip eden bir ülke değil, ihtiyaç duyduğu teknolojileri üreten ve hatta teknoloji ihraç eden bir ülke haline gelmesi gerektiğine işaret ederek, GÖKTÜRK-2 gibi yüksek teknolojili projeleri bu açıdan çok önemsediklerini, bu tür projelerin Türkiye'nin teknolojide nasıl bir seviyeye geldiğini gösteren projeler olduğunu anlattı.

Bu tür projelerin, bu ülke insanının gerekli şartlar sunulduğu takdirde neleri başarabileceğini de gösterdiğini dile getiren Ergün, aynı zamanda dünya ülkeleri arasındaki her yarışta yer de olsa uzayda da olsa artık Türkiye'nin de var olduğunu ortaya koyması açısından önemli olduğunu kaydetti.

Bakan Ergün, bu tür projelerin bir psikolojik eşiğin aşılması açısından önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

''(Biz yapamayız, bu iş bizi aşar) gibi cümlelerin, artık bu tür kompleks haline gelmiş cümlelerin bütün şahıslarıyla, kurumlarıyla, işletmeleriyle, öz güveni yüksek bir toplum olmaya doğru gitmemizi sağlayan proje olması açısından önemlidir. Kompleksler sona eriyor artık öz güven daha da ön plana çıkıyor. Toplum, devlete ve insanına bu ülkenin yapabileceklerine dair çok daha büyük bir umut ve heyecan taşımaya başlıyor. Mesela son 10 yıllık süreçte özellikle savunma teknolojileri konusunda attığımız adımlar gerçekten de dikkat çekici ve gurur verici bir seviyeye ulaştı. Artık milli tankını, milli piyade tüfeğini, toplarını, füzelerini, insansız hava aracını, uydularını yapabilen bir Türkiye var.''

Bakan Ergün, savunma sanayinde 2002 yılında 50 milyon dolar olan Ar-Ge harcamalarının, bu yıl 670 milyon doları aşacağını söyledi.