Volkswagen'e Türkiye'den 'ayıplı mal' davası
Volkswagen'in sattığı dizel araçlarda emisyonu testlerini manipüle eden yazılım olduğunun açıklanmasının ardından, Türkiye'deki bazı tüketiciler "ayıplı mal" davaları açmaya başladılar
Volkswagen'in sattığı dizel araçlarda zehirli egzoz gazı emisyonu testlerini manipüle eden yazılım olduğunun açıklanmasının ardından, Volkswagen'in Türkiye distribütörü Doğuş Oto araçların Türkiye mevzuatına uygun olduğunu açıkladı; ancak bazı tüketiciler şirketin "ayıplı mal" sattığı gerekçesiyle dava açıyorlar.
Dünya çapında 11 milyon kadar aracın emisyon testlerini yanıltıcı yazılım içerdiğini geçtiğimiz ay açıklayan Volkswagen, Alman düzenleyici kuruluşunun talimatlarının ardından 15 Ekim'de Avrupa Birliği'nde sattığı 8.5 milyon aracı geri çağıracağını açıkladı.
AB üyesi ülkelerin düzenleyici kuruluşlarına öncülük yapan kuruluş KBA, Almanya'da satılan 2.4 milyon VW aracın gelecek yılın başında araç sahiplerinin talepleri ne olursa olsun zorunlu olarak çağrılması talimatını vermişti.
Almanya Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrindt'in verdiği bilgiye göre, VW 2 litre motorlu araçlarda yapılacak yazılım değişikliği konusunda bu ay sonuna, 1.6 ve 1.2 litre araçlarda uygulanacak teknik çözüm hakkında ise Kasım sonuna kadar bir plan ortaya koymak zorunda.
Türkiye'de ise satılan araçların emisyon oranları ve çevre zararı ile ilgili şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Bu konuda Türkiye'deki araçlar herhangi bir teste tabi tutulmadı ve oranın ne olması gerektiği konusunda ilgili bakanlıklar henüz bir rapor yayınlamadı. Şirketten de Türkiye'de sattığı araçların ne kadarının söz konusu sorunu içerdiği konusunda detaylı bir açıklama gelmedi. Ancak bu arada söz konusu gelişmenin ardından bazı tüketiciler hukuki yola başvurmaya başladı.
Volkswagen'in emisyon skandalının ardından bir tüketici adına ilk davayı 8 Ekim'de Avukat Soytekin Yonar, İstanbul Tüketici Mahkemesi'nde açtı. Reuters'ın da gördüğü dava dilekçesinde davalılar olarak Volkswagen AG, Doğuş Otomotiv ve aracı satan bayi Avek Otomotiv servis yer aldı.
"Türk hukuk sisteminde bunların üçünün de sorumluluğu var" diyen Yonar, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Biz öncelikle emisyon oranlarının yanıltılması ile ilgili dava açtık... Emisyon oranlarının yanlış gösterilmesine biz hukukta bir ayıbın bilerek istenerek gizlenmesi diyoruz. En ağır şekilde yapılmış ayıp sayılıyor" dedi. Dava sayısında artış bekleniyor İlk davanın açılmasının ardından dava açmaya hazırlanan "yüzlerce tüketicinin" kendileri ile irtibata geçtiğini söyleyen Yonar, önümüzdeki dönemde açılan dava sayısında artış beklediğini söyledi.
Emisyon skandalının ardından Türkiye'nin sessiz kaldığını belirten Yonar, "Türk yetkililerinin maalesef Volkswagen olayında çok geri kaldıklarını ve müdahale etmediklerini görüyoruz... Almanya'da 2.4 milyon aracın geri çağrılması ve egzozun fabrika değerlerine uygun şekilde değiştirilmesi uygun görüldü ama Türkiye'de sanki bu haber yokmuş gibi davranıyor bakanlık. Devletin de bu denetim görevi olmasına rağmen Sanayi Bakanlığı hiçbir işleme yapmıyor" dedi.
Mahkemeden ayrıca bu araçların toplatılmasını da istediklerini söyleyen Yonar, "Bize uygun olup olmadığı anlaşılması için araçların gerçek değerlerinin ölçülmesi lazım. Bununla ilgili talep de yok bilgi de yok" dedi.
Bakanlık inceliyor Skandalın ardından Sanayi Bakanı Fikri Işık da, 6 Ekim'de yaptığı açıklamada, Volkswagen ile ilgili emisyon ölçümlerine bakıldığını, onun dışında bir incelemenin söz konusu olmadığını belirterek, emisyon değeri sınırı aşarsa her türlü işlemi yapmakta kararlı olduklarını söylemişti.
Söz konusu araçların Türkiye dağıtıcısı konumunda olan Doğuş Otomotiv ise en son 5 Ekim'de yaptığı açıklamada, Volkswagen'in bazı dizel marka araçlarında yaşanan emisyon sorununun ardından EA 189 EU5 motor tipindeki dizel araçlar ile ilgili olarak Türkiye'de satışa sunulan tüm araçların Türkiye'nin resmi mevzuatlarına, sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu açıkladı. Üretici firmaların devam eden çalışmaları doğrultusunda teknik güncellemelerin yapılabileceği belirtildi. Şirket Reuters'ın konu ile ilgili sorularını yanıtlamadı.
Çevre Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, doğuş grubu'nun araçların güvenli olduğu yönündeki açıklaması ile ilgili olarak Reuters'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Açıklamada yol güvenliği diyor. Bizim çevre bakanlığı'nın alanına giren bir şey söylemiyor. Biz emisyonla ilgili kısımla uğraşıyoruz. (ABD Çevre Ajansı'nın) raporunu bekliyoruz. gümrük bakanlığı'na da bir yazı gönderdik. Şirketin (VW) Türkiye'ye emisyon taahhüdü nedir diye. Bu belgeler gelince çözüm odaklı bir değerlendirme yapacağız. Mevzuatta var mı yok mu konusuna henüz girmedik. Taahhütleri bir görelim gereğini yapacağız. Hangi araçlarda sınır değerlere uyulmuş, nerede bunun dışına çıkılmış bunu göreceğiz."
Türkiye pazarında satılan araçların yüzde 15.5 payı Volkswagen'e ait. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre ilk dokuz ayda Türkiye pazarında toplam 662,988 adet Otomobil ve hafif ticari araç satış yapıldı. En yüksek satış 102,777 adet ile Volkswagen marka araçlarda olurken; bunu 81,502 adet ile Ford, 76,812 adet ile Renault marka araçlar izledi.